Tuzun Önemi ve Çeşitleri

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Tuz, insanlık tarihi boyunca gıdanın lezzetini artırmak ve dayanıklılığını sağlamak için kullanılan vazgeçilmez bir maddedir. Yiyeceklerimize kattığı tat dışında, tuz vücudumuzun sağlıklı bir şekilde işlev görmesi için de elzemdir. İnsan vücudu, belirli bir seviyede sodyuma ihtiyaç duyar, ancak modern yaşam tarzı nedeniyle alınan sodyum miktarı genellikle ihtiyaç duyduğumuz seviyelerin çok üzerindedir. Bu durum, çeşitli sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), sağlıklı bir bireyin günlük tuz tüketimini 5 gram olarak önermektedir. Farklı coğrafyalarda, farklı özelliklere sahip tuz çeşitleri bulunmaktadır. Peki, sofralarımızda en yaygın olarak kullandığımız tuz çeşitleri nelerdir?

Sofra Tuzu

Sofra tuzu, genellikle ince öğütülmüş ve iyotla zenginleştirilmiş, rafine veya edilmemiş işlenmiş tuz olarak tanımlanır. Evlerde en yaygın kullanılan tuz çeşidi olan sofra tuzu, tuz göletleri ve doğal tuz yataklarından elde edilir. Toplanan tuzlar, çeşitli işlemlerden geçirilerek sofra tuzu haline getirilir. İçeriğinin %97’sinden fazlası sodyum ve klorürden oluşan bu tuz, yemeklerde lezzet artırıcı olarak önemli bir rol oynar. Sofra tuzları, iyotlu ve iyotsuz olmak üzere iki ana gruba ayrılır. İyotlu tuz, insan metabolizması için kritik bir öneme sahiptir. İyot eksikliği, dünya çapında yaygın bir sorun olduğundan, UNICEF, 1994 yılında tuzlara iyot ilave edilmesi için önerilerde bulunmuştur.

Kaya Tuzu

Kaya tuzu, yerin derinliklerinde oluşmuş doğal ve katı tuz kütleleridir. Sodyum ve klorür dışında 84 farklı mineral içeren kaya tuzu, besin değeri açısından oldukça zengindir. Bu tuz türü, jeolojik devirlerde denizlerin ya da kapalı havzaların buharlaşması sonucu oluşan tuz yataklarından elde edilir. Türkiye’nin birçok bölgesinde kaya tuzu kaynakları bulunmaktadır ve son yıllarda sağlıklı beslenme trendleriyle birlikte kaya tuzu tüketiminde belirgin bir artış gözlemlenmektedir.

Himalaya Tuzu

Himalaya tuzu, Pakistan’daki bir tuz madeninden çıkarılan ve rengi beyazdan pembe tonlarına kadar değişebilen özel bir tuz türüdür. %99’u saf sodyum klorür olan Himalaya tuzu, geri kalan kısmında ise kalsiyum, magnezyum, potasyum, sülfat ve diğer iz elementleri barındırmaktadır. Son yıllarda popülaritesi artan Himalaya tuzu ile ilgili sağlık üzerindeki etkilerine dair yeterli bilimsel çalışma bulunmamaktadır. Bu nedenle, saf bir yapısı olmadığından dolayı, doğrudan gıda veya endüstriyel uygulamalarda kullanılmadan önce arıtma işlemine tabi tutulması gerekmektedir.

Deniz Tuzu

Dünyanın en büyük tuz rezervlerinin denizlerde bulunduğu bilinir. Deniz tuzu, deniz suyunun derin olmayan havuzlarda güneş ve rüzgar etkisiyle kurutulup kristalleşmesi ile elde edilir. Bu süreçte genellikle herhangi bir kimyasal madde kullanılmaz. Son yıllarda, kaya tuzunda olduğu gibi deniz tuzu tüketiminde de artış yaşanmaktadır. Deniz tuzu, magnezyum, demir, potasyum ve kalsiyum gibi mineraller açısından zengindir. Sodyum ve klorür oranı sofra tuzuyla benzerlik göstermesine rağmen, tat ve doku açısından farklılıklar sunmaktadır.