Türkiye, yaklaşan yerel seçim sürecine hazırlanırken, mayıs ayındaki Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimleri öncesi yaşananlar siyasi gündemde önemli bir yer tutmaya devam ediyor. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, 3 Mart günü yaptığı kritik açıklamayla altılı masaya rest çekmişti. Uzun bir müzakerenin ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş‘ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı olma şartının kabul edilmesiyle masaya geri dönmüştü.
ÇIRAY O GÜNÜ VE SONRASINI ANLATTI: ‘HEPSİ BELGELİ’
Yerel seçim sürecinin hızla yaklaştığı bu günlerde, İYİ Parti’nin ittifak stratejisi merak konusu oluyor. Genel seçimler öncesinde partisinden ayrılan 27. dönem İYİ Parti İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Başdanışmanı Aytun Çıray, kişisel sosyal medya hesabından 3 Mart ve sonrası gelişmeleri paylaştı. Çıray, “Yaşadıklarımı yazmam artık millete ve tarihe karşı zorunlu bir görev oldu” şeklinde düşüncelerini ifade ederken, “Anlatacaklarım saat saat belgelidir” ifadesini kullandı.
Çıray, ‘İmamoğlu-Yavaş Cumhurbaşkanı Yardımcısı olsun’ teklifinin aslında CHP’den geldiğini belirtirken, Erdoğan Toprak’ı işaret etti. Eski İYİ Partili isim, seçim sonuçlarının faturasını tamamen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na kesenlere de tepki gösterdi.
Çıray’ın açıklamaları şu şekilde:
*
Hatırlayalım…
3 Mart 2023 tarihinde Akşener, hepimize büyük bir sürpriz olan “Altılı Masa”dan kalkarken konuşmasını şöyle tamamlamıştı:
“Dün nihayet ortak Cumhurbaşkanı adayının kim olacağını tartıştık. 5 siyasi parti tek bir ismi dile getirerek Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığına ‘evet’ dedi. Biz iki ismi beyan ettik, Mansur Yavaş ile Ekrem İmamoğlu’ydu.
Yenilgi yenilgi büyüyen küçük hesaplar 85 milyonun kutlu zaferine tercih edilmiştir. Şahsi hırslar Türkiye’ye tercih edilmiştir.
Üzülerek söylüyorum ki dün itibarıyla 6’lı masa artık millet iradesini kararlarına yansıtma kabiliyetini kaybetmiştir. Ne kumar masasında ne de noter masasında olmayacağız.”
*
Aynı gün Ekrem İmamoğlu da bir açıklama yaparak “Ekrem İmamoğlu’nun adaylığı diye bir mesele yok ki… Her CHP’linin adayı genel başkanıdır. Benim de adayım Genel Başkan’dır.” demişti.
Bu durumda İmamoğlu, Akşener’in “kazanacak aday” olarak sunduğu kişinin aday olmadığını, Kılıçdaroğlu’nu desteklediğini açıklayarak Akşener’i çelişkiye düşürüyordu.
Mansur Yavaş ise 1 Mart’ta yaptığı söyleşide: “Kılıçdaroğlu ve Akşener’in iradesi dışında hiçbir harekete girmem” demişti.
Dolayısıyla Kılıçdaroğlu’nun ve CHP’nin iradesi belli olduğuna göre, Yavaş da aday olamayacağını belirtmişti.
Masa’da aday gösterildiği söylenen Başkanlar, “biz aday değiliz” dediklerine göre Meral Hanım onları neye dayanarak aday göstermişti?
Esasen Masa’yı dağıtmasının anlamı neydi?
Bu hamle kime yarıyordu?
*
Bütün bu soruların cevapları elbette zamanla ortaya çıkacaktır.
Ancak “Taksim Meydanı” programı göstermiştir ki…
Bu cevapları ortaya çıkaracaklar için doğru bilgiler gerekiyor.
Bu nedenle Meral Hanım’ın tekrar Masa’ya oturmasını sağlayan sürecin..
Ve Belediye Başkanlarının kim tarafından, neden ve nasıl “cumhurbaşkanı yardımcıları” olmalarına karar verildiğinin doğru bir şekilde bilinmesi gerekiyor.
*
(Anlatacaklarım saat saat belgelidir.)
O günlerde Akşener’in Başdanışmanları olarak ben, Turhan Çömez, Ahmet Fakıbaba ve Birol Aydemir sürekli durumu izleyip irtibat halinde oluyorduk.
4 Mart akşamı Turhan Bey beni arayarak durumun vahim olduğunu ve buluşmamız gerektiğini söyledi.
“Masa’ya tekrar otuması için Meral Hanım’ı ikna edecek biriyle ertesi sabah buluşacağını” da anlattı.
O akşam dördümüz 5 Mart öğle saatlerinde Atakule’de buluşmaya karar verdik.
Buluştuk.
Saatlerce konuştuk.
Birol Bey, güvenilir anket firmalarının sahipleri ile görüşmelerini ve kendi hesaplamalarını anlatarak durumun ciddiyetini matematiksel olarak ortaya koydu.
Turhan Bey’e “sorunu çözerim” diyen kişi ise benim de tanıdığım biriydi ve nitekim etkisi olamadı.
*
O gün sabah bana gelen bir ankete göre İYİ Parti % 6,4’e düşmüştü.
Kendi yaptırdığım ankette ise İzmir’de İYİ Parti oyları % 6,8 idi.
Bu Türkiye anketini de doğrulamaktaydı.
“Eyvah!” dedim ve sabah Kılıçdaroğlu’nun güvendiği..
3 Mart’tan itibaren istişarelerde bulunduğumuz Erdoğan Toprak’ı aradım..
“Sayın Bakanım” dedim, “durum tahminimizden daha vahim. Sayın Kılıçdaroğlu’nu bilgilendiriniz ve bir araya gelelim.”
İstanbul’daymış…
“Hemen yola çıkıyorum” dedi.
*
Arkadaşlar Atakule’de beklerken öğleden sonra TBMM’deki odamda Toprak’la buluştuk.
Meral Hanım’ı onore ederek masaya oturtacak bir formül gerekiyordu.
O öneri Erdoğan Toprak’tan, yani CHP’den geldi:
“Kemal Bey, Akşener’in aday yapmak istediği belediye başkanlarını cumhurbaşkanı yardımcısı yapacağını açıklasın ve bunu da İYİ Parti önermiş olsun.”
“Tamam” dedim, “ben şimdi Sayın Akşener’e bu teklifi götüreyim. Daha sonra tekrar bir araya geliriz.”
*
Şahit olması için Turhan Çömez’i de alarak Akşener’e gittim.
Bilge Yılmaz da oradaydı.
Olduğu gibi anlattım.
Çömez’le birlikte neden tekrar Masa’ya dönülmesi gerektiği konusunda görüşlerimizi de ilettik.
Akşener, “Bilge tekrar masaya oturmaya karşı; ama bu öneri değerlendirmeye değer,” dedi.
*
Tekrar Meclis’te buluştuğumuz Toprak’a Meral Hanım’ın sözlerini ilettim.
“Yumuşama var, artık Kemal Bey doğrudan devreye girmeli” dedim.
“Tamam” dedi, Erdoğan Bey, “zaten İstanbul’dan Ekrem Bey’i de çağırdı.”
Sonra süreci çok geç saatler kadar izledim.
*
Değerli okurlar..
Kulislerde söz edilse de..
Bu konuda ne ben ne Erdoğan Bey bugüne kadar konuştuk.
Terbiyemiz elvermezdi.
Ancak bürokrasi yıllarından bu yana tanıdığım dürüst “arkadaşım” Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim sonuçlarının tek hedefi haline getirildiğini gözlemledim..
Herkes elini yıkayıp sıvışırken “Asalım şu Kılıçdaroğlu’nu!” demedikleri kaldı.
Bir de..
Dönemin tarihini yazacak olanlara doğru bilgiler ulaşsın istedim.
*
Zaten “devlet!”in bazı mahfillerinde hoş karşılanmamış olmalı ki..
Birincisinde başarılamayan tasfiye operasyonunun ikincisi ile karşılaştım.
Vatan sağolsun!
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce