*Bu içerik BBC Türkçe’de ilk olarak 30 Ağustos 2020 tarihinde yayımlanmıştır.
Savaş, Yunanistan’ın, Birleşik Krallık’ın da teşvikiyle 19 Mayıs 1919’da İzmir’i işgal etmesiyle başlamıştı. Türkiye’nin Kurtuluş Savaşı, 30 Ağustos 1922’de Yunanistan için “Küçük Asya Felaketi” ile sonuçlandı. Bu savaş, on binlerce insanın hayatına mal olurken, milyonlarca insanın yerinden edilmesine yol açtı ve ardından Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ile yeni bir dönem başladı.
Ancak, savaşın üzerinden yalnızca 12 yıl geçtikten sonra, beklenmedik bir gelişme yaşandı. Savaşta yenik düşen Yunanistan’ın lideri Eleftherios Venizelos, 1934 yılında savaşın galibi Mustafa Kemal Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterdi.
Türk-Yunan Dostluk ve İşbirliği Anlaşması
Venizelos, 1930 yılında Ankara’yı ziyaret etti ve burada, dönemin Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk ile baş başa bir görüşme gerçekleştirdi. Ayrıca, dönemin Başbakanı İsmet İnönü ile birlikte Türk-Yunan Dostluk ve İşbirliği Anlaşması’nı imzaladı. Bu anlaşma, iki ülke arasındaki ilişkileri güçlendirmeyi amaçlıyordu. Anlaşmanın bazı önemli maddeleri şunlardı:
Bu anlaşmadan sonra, Başbakan İsmet İnönü, 1931 yılında Balkan Oyunları’nı izlemek için Atina’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaret sırasında Yunanistan’ın başkentinin ana caddeleri Türk ve Yunan bayraklarıyla süslenmişti. Atinalılar, Türkiye’den gelen resmi misafirleri coşkuyla karşıladı.
Türk heyeti, Yunanistan Parlamentosu önündeki “Meçhul Asker Anıtı”na çelenk koyma töreninde Yunan askerleriyle birlikte yer aldı. Bu olay, dönemin gazetelerinde geniş yer buldu ve yabancı basın tarafından da ilgiyle karşılandı.
Eleftherios Venizelos, Mustafa Kemal ile yüz yüze tanışmanın verdiği memnuniyeti anılarını kaleme alırken, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusunun karakterinden, samimiyetinden ve gerçekleştirdiği reformlardan son derece etkilendiğini ifade etti.
‘Türkiye, Uzattığımız Dostluk Elini Büyük Bir Samimiyetle Sıkarak Kabul Etmiştir’
Venizelos, 1934 yılında Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterme kararını alarak dünya kamuoyunu şaşırttı. Mustafa Kemal Atatürk’ü Nobel Barış Ödülü’ne layık gördüğünü, Nobel Komitesi’ne yazdığı Fransızca mektup ile bildirdi. Mektubun ilk bölümünde, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’ndaki mücadelesinden sonra, yeni bir ulus devlet olarak Türkiye’de gerçekleştirdiği reformları ve Yunan halkının bu başarıları takdirle karşıladığını belirtti.
Mektubun son bölümünde ise şu ifadeler yer aldı:
“Küçük Asya Felaketi sonrasında saygın bir ulus devlet olarak yeniden doğan ve anlaşabileceğimize inandığımız Türkiye, uzattığımız dostluk elini büyük bir samimiyetle sıkarak kabul etmiştir. Bu yaklaşımımız, halkların geçmişteki ciddi anlaşmazlıklarını çözmelerine örnek olacak. Halklarımız, yalnızca olumlu sonuçlar getiren samimi bir barışın nimetlerinden faydalanacak. Bu yaklaşım, hem ülkelerimizin hem de Yakın Doğu’nun barış düzenine hizmet edecektir.”
“Bu barışın sağlanmasında en değerli katkıyı gösteren kişi, Türkiye Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa’dan başkası değildir. Bu nedenle, 1930’dan bu yana Yunanistan hükümeti başkanı olarak Yakın Doğu’ya yeni bir dönem getiren ve barışı sağlayan Türk-Yunan paktının imzalanmasından sonra, siz Nobel Barış Ödülü saygın üyelerine, Mustafa Kemal Paşa’yı bu kıymetli ödüle layık görmekten şeref duyduğumu belirtir; adaylığını kabul etmenizi arz ederim.” En derin saygılarımla.”
1934 yılı itibarıyla, Nobel Barış Ödülü, Atatürk’e değil, Milletler Cemiyeti önderliğinde düzenlenen Dünya Silahsızlanma Konferansı’na katkıları nedeniyle, 1929-1931 yılları arasında Birleşik Krallık Dışişleri Bakanı olarak görev yapmış olan İskoç kökenli siyasetçi Arthur Henderson’a verildi.
Eleftherios Venizelos Kimdir?
Eleftherios Venizelos, Osmanlı hakimiyetinde bulunan ve Yunan nüfusun yoğun olduğu bölgeleri Yunanistan topraklarına katmayı hedefleyen “Megali İdea”nın (Büyük Fikir) mimarı olarak tanınır ve modern Yunanistan’ın en önemli siyasetçilerinden biri olarak kabul edilir. Venizelos, Yunanistan’da 1910’da ilk, 1933’te son olmak üzere toplam 7 dönem başbakanlık yaptı. Başbakanlığı sırasında 1919’da İzmir’i işgal eden Yunan ordusunun Aydın’a kadar yayılmasını istemekteydi.
1920 yılında Yunanistan’da yapılan seçimlerde, “Evlatlarımızın Anadolu’da ne işi var, onları geri getireceğiz” sloganıyla muhalefetteki Kral I. Konstantin yanlısı koalisyon galip geldi. Ancak yeni hükümet, İngiltere ve Fransa’nın uyarılarına rağmen Yunan ordusunu geri çekmedi ve orduya Ankara’ya ilerleme emri verdi. Yenilgiden sonra Yunanistan’da bir askeri darbe gerçekleşti. Ankara’ya ilerleme emrini veren ve ikisi başbakanlık yapmış beş siyasetçi (Dimitrios Gounaris, Georgios Baltatzis, Nikolaos Stratos, Nikolaos Theotokis, Petros Protopapadakis) ile ordunun “Küçük Asya (Anadolu) Komutanı” Georgios Hatzianestis, aceleyle kurulan Askeri Mahkeme’de “vatan hainliği” suçlamasıyla yargılandı. Yargılanan altı kişi de suçlu bulunarak kurşuna dizildi.
Sürgündeki Venizelos, 1923’te Lozan Antlaşması’nı imzaladıktan sonra yapılan seçimlerde birkaç kez daha başbakanlık koltuğuna oturdu ve 1930’da Türk-Yunan Dostluk Anlaşması’nı imzaladı. Atatürk’ten 17 yaş büyük olan Venizelos, 1936 yılında hayatını kaybetti. Venizelos’un mezarı, doğup büyüdüğü Girit adasında bulunmaktadır.
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce