Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ağır çalışma koşulları, artan şiddet olayları ve ekonomik kriz nedeniyle yurt dışına giden sağlık çalışanlarını hedef alarak, “Gidiyorlarsa gitsinler” demişti. Ancak, bu durum, sağlık çalışanlarına yönelik saldırıların son bulmasını sağlamadı. En son olay, Diyarbakır Selahaddin Eyyubi Devlet Hastanesi‘nde yaşandı. Hastanede gerçekleştirilen bir tatbikat, sağlık çalışanlarına yönelik saldırılar karşısında yapılan bir hazırlık olarak planlansa da, tepkilere neden oldu.
Önceki gün gerçekleştirilen tatbikatta, bir sağlık çalışanın rehin alındığı senaryo canlandırıldı. Bu canlandırmanın gerçek olduğu sanılarak sosyal medyada paylaşılması üzerine hastane yönetimi, görüntülerin tatbikata ilişkin olduğunu açıkladı. Ancak sağlık emekçileri, bu tür tatbikatların “şiddeti teşvik eden ve normalleştiren” bir niteliğe sahip olduğunu belirterek tepki gösterdi. Sosyal medyada ise şu eleştiriler dile getirildi:
İl sağlık müdürlüğünün açıklamasında, canlandırmanın “Hastane Afet Planı Tatbikatı” kapsamında yapıldığı ifade edildi.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Başkanı Kubilay Yalçınkaya, sağlıkta şiddetin bu kadar normalleşmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti. Yalçınkaya, “Burası bir karakol mu, banka mı? Sağlık çalışanı neden rehin alınıyor? Yangın, deprem tatbikatı gibi olağan görülmesi, geldiğimiz noktayı gösteriyor” dedi.
Güvenlikle ilgili tatbikatların yapılabileceğini kabul eden Yalçınkaya, ancak bir sağlık emekçisi olarak hastanede karakoldan ve cezaevinden daha fazla güvenlik görevlisi görmekten rahatsız olduğunu dile getirdi. “X-Ray cihazından geçmek gerçekten rahatsız ediyor. Sanki bu önlemler olmazsa olmaz, bu tatbikatlar gerekli gibi düşündürerek şiddeti normalleştiriyorlar.” ifadelerini kullandı.
Yalçınkaya, “Şiddet ortaya çıkınca ‘Nasıl mücadele edeceğiz?’ noktasına odaklanmış oluyoruz. Asıl odaklanmamız gereken, şiddeti nasıl engelleyeceğimizdir” şeklinde konuştu.
Tatbikatın, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) masasının önünde gerçekleştirilmesine dikkat çeken Yalçınkaya, “Bakanlık, MHRS randevu sorununu çözdüğünde sağlıkta şiddeti engelleme anlamında daha isabetli karar almış olur. Görüntüde ‘Öncelikli, hızlı ve kaliteli hizmet almak için’ şeklinde bir reklam yazısı var. Bu beklentinin yaratılması, sağlık hizmetlerinde bunun önemli olduğunun vurgulanması, hasta ile sağlık emekçisini karşı karşıya getiriyor. Aslında bu sloganlar bizi bu hale getirdi” dedi.
GÜNDEM
11 gün önceEKONOMİ
11 gün önceGENEL
11 gün önceGENEL
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce