Son zamanlarda yapılan araştırmalar, Prostat Spesifik Antijen (PSA) adı verilen kan tahlillerinin yüksek seviyelerde bulunan proteinleri tespit etme konusunda yeterli olmayabileceğini göstermiştir. Bunun yerine, MR taramaları, PSA testi ile belirlenemeyen ciddi prostat kanserlerini daha etkili bir şekilde tespit edebilme kapasitesine sahiptir. İngiltere’de, PSA testlerinin güvenilirliği sorgulandığı için henüz ulusal bir tarama programı bulunmamaktadır. Ancak, 50 yaş üstü erkeklerin PSA testi talep etmesi mümkündür.
Prostat kanseri, erkek üreme sisteminin bir parçası olan prostat bezinde meydana gelen anormal hücre büyümesidir. Prostat bezi, leğen kemiği bölgesinde, mesanenin altında yer alan ceviz büyüklüğündeki bir organdır. Prostat, idrar yolunu sarmalar ve üretra üzerinden idrarın dışarı atılmasını sağlar. Prostat kanseri genellikle yavaş ilerler ve çoğu zaman yıllarca belirti vermeyebilir; bazı kişilerde ise durum daha saldırgan olabilir. Bu nedenle, erken teşhis ve tedavi büyük önem taşır.
50 ile 75 yaş arası erkekler, BMJ Oncology‘de yayımlanan bir çalışma kapsamında University College Hastanesi’nde (UCLH) MR ve PSA taramalarına davet edildi. Toplamda 303 katılımcıdan 48’inin MR sonuçları kanser bulguları gösterdi. Bu kişilerin 25’ine, biyopsi gibi ek testlerle önemli kanser tanısı konuldu. MR ile tespit edilen erkeklerin yarısından fazlasının PSA test sonuçları, 3 ng/ml’nin (nanogram/mililitre) altında, yani normal kabul edilen düşük seviyelerdeydi. Bu durum, yanlış bir şekilde hastalığın olmadığı sonucuna varılmasına yol açabilir.
UCL’deki araştırmanın başındaki ürolog profesörü Caroline Moore, “Sonuçlarımız, MR’ın olası ciddi kanser vakalarını daha güvenilir bir şekilde erkenden tespit etme yöntemi sunabileceğine dair erken bir işaret sunuyor” dedi.
62 yaşındaki Paul Rothwell, prostat kanseri teşhisi alan bir diğer katılımcıdır. Rothwell, erken teşhis sayesinde başarılı bir tedavi süreci geçirdiğini belirtiyor. PSA testi negatif çıkan Rothwell, MR çektirdiği için kendisini şanslı hissettiğini ifade ederek, BBC‘ye şunları söyledi: “Sadece kan testini yaptırsaydım, içimde yavaşça büyüyen bir kanser türünün farkında olmadan hayatıma normal bir şekilde devam ederdim. Fark ettiğimde ise muhtemelen tedavi etmesi çok daha zor olurdu ve çok daha tehlikeli olurdu.”
PSA testleri, prostat kanserinin tespitinde faydalı olsa da, güvenilirliği sorgulanmaktadır. Yüksek PSA seviyeleri, son zamanlarda yaşanan bir enfeksiyon, yoğun egzersiz veya cinsel aktivite nedeniyle de yükselebilir. Bu durum, kanserle ilgili yanlış tanılar konulmasına veya düşük PSA sonuçlarının kanser teşhisinde başarısız olmasına neden olabilir. Araştırmayı yürüten uzmanlar, prostat MR’larının taramalar için kullanılabileceğine dair umut verici sonuçlar elde ettiklerini belirtmektedir. Ancak bu sonuçların güvenilirliği için daha geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır.
Siyah erkekler, prostat kanserine yönelik daha yüksek bir risk taşımalarına rağmen, beyaz erkeklere göre tarama testlerine beş kat daha az katılım göstermektedir. Çalışmada yer alan bir diğer araştırmacı, King’s College London‘dan Saran Green, siyah erkeklerin prostat kanseri olma ihtimallerinin, diğer etnik gruplardan erkeklerin iki katı olduğunu belirtti. Green, ulusal bir tarama programına siyah erkeklerin dahil edilmesine yönelik teşviklerin büyük önem taşıdığını vurguladı.
Essex’te yaşayan Errol McKellar, 13 yıl önce prostat kanseri teşhisi almıştır. Başarılı bir tedavi sürecinin ardından araba tamirciliği işine geri dönen McKellar, müşterilerine, kendilerinin veya partnerlerinin prostat kontrollerini yaptırmaları durumunda indirim sunmaya başladı. 66 yaşındaki McKellar, kendi adını taşıyan bir hayır kurumu kurarak prostat kanseri farkındalığını artırmayı ve daha fazla erkeğin teste gitmesini sağlamayı hedefliyor. McKellar, BBC’ye verdiği röportajda, araba tamiri için gelen erkeklere, “Kendi başınıza arabanızı ne zaman tamir ettiniz? Ya da zorunlu araç muayenesini kendi başınıza yapabiliyor musunuz?” sorularını yöneltmektedir.
McKellar, Afrika kökenli veya Karayip kökenli topluluklar arasında tıbbi sisteme karşı büyük bir güvensizlik olduğunu ve bunun ele alınması gerektiğini ifade etmektedir. Ayrıca, korku ve cehaletin prostat kanseri gibi önemli bir sağlık sorunu karşısında sıkça görülen iki unsur olduğunu vurguladı. McKellar, “Prostat kanseri kapınıza dayandığında, siyah mısınız yoksa beyaz mısınız diye sormaz. Eğer görmezden gelirseniz, sizi öldürür. Sonuç itibarıyla, bu tüm erkeklerle ilgilidir ve kimseyi geride bırakmamak gerekir.” dedi.
Çalışmanın baş yazarı Profesör Mark Emberton, prostat kanseri tarama programının önümüzdeki on yıl içinde hayata geçirilebileceğini öngörmektedir. Emberton, “İngiltere’deki prostat kanseri ölüm oranı, ABD veya İspanya gibi ülkelere göre iki kat daha yüksek. Çünkü test seviyelerimiz çok daha düşük. Prostat kanserinin erken teşhisi için ulusal bir tarama programının İngiltere’nin prostat kanseri ölüm oranını önemli ölçüde azaltacağına inanıyorum.” şeklinde konuştu.
Prostat kanserinin erken teşhisi için dikkat edilmesi gereken belirtiler şunlardır:
Bu belirtilere başka pek çok durum da neden olabilir. Bu nedenle, belirtiler fark edildiğinde uzman bir doktora başvurmak son derece önemlidir.
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce