Prof. Dr. Onur Yaprak’tan Kahvenin Karaciğer Sağlığına Faydaları

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Prof. Dr. Onur Yaprak’tan 1 Ekim Dünya Kahve Günü Açıklamaları

Organ Nakli Bölümünden Prof. Dr. Onur Yaprak, 1 Ekim Dünya Kahve Günü’ne yönelik önemli açıklamalarda bulundu. Son 30 yıldır kahvenin karaciğere olan faydalarına dair birçok araştırmanın yayımlandığını belirten Prof. Dr. Yaprak, “Karaciğer yağlanması önlenmezse diyabet, metabolik sendrom, karaciğer sirozu ve kanseri gibi ciddi hastalıklara yol açabilir. Dünya genelinde pek çok insan, kahvenin santral sinir sistemi üzerindeki uyarıcı etkisi sayesinde zinde kalmak için bu içeceği tercih ediyor. Günde 3-4 fincan kahve tüketen bireylerde, karaciğer enzimleri olan AST, ALT ve GGT düzeylerinde düşüş gözlemlenmekte, karaciğerdeki sertleşmenin geri döndüğü, siroz ve kanser gelişim riskinin azaldığı yönünde birçok çalışma yapılmıştır. Bunun yanı sıra, kahvenin metabolik sendrom ve diyabet üzerinde de olumlu etkileri olduğu gösterilmiştir.” dedi.

Kahvenin Karaciğer Sağlığı Üzerindeki Önemi

Kahvenin karaciğer sağlığında kritik bir rol oynadığını vurgulayan Prof. Dr. Yaprak, şu bilgileri aktardı: “Kahvenin karaciğer koruyucu etkilerinin arkasında yatan temel mekanizmalar; antioksidan özellikleri, karaciğerde detoksifikasyon yapan enzimleri uyarması ve karaciğer sertleşmesine yol açan zararlı büyüme faktörlerini azaltmasıdır. Kahvenin içindeki kafein, karaciğerdeki sertleşme üzerinde olumlu etkilere sahiptir. Ayrıca, kahve içindeki kafein, fiziksel performansımızı artırmaya yardımcı olur. Kahve, birçok bileşen içerir; bunlar arasında kafein, kafestol, kahveol ve klorojenik asit öne çıkmaktadır. Bunun yanı sıra, riboflavin, pantotenik asit, niasin, tiamin, folat, K ve B6 vitaminleri ile çinko, potasyum, manganez ve magnezyum gibi mineraller de kahve içinde bulunur. Klorojenik asit, kahvenin sağladığı faydalı etkilerin en önemli kaynağıdır ve antioksidan özellikleri ile bilinir. Antioksidan etkinin altında karaciğerde glutation düzeylerinin artışı önemli bir rol oynar. Klorojenik asit, glukoz intoleransını düzeltme özelliğine de sahiptir. Ayrıca, bu asidin antiinflamatuar özellikleri bulunmaktadır ve sinir hücresi ölümüne karşı koruyucu etkisi vardır. Bu nedenle, günde iki-üç fincan kahve tüketiminin Parkinson ve Alzheimer hastalıklarına karşı koruyucu olabileceği düşünülmektedir.”

Kahvenin Diğer Sağlık Faydaları

Prof. Dr. Yaprak, kahvenin karaciğer dışında birçok organı da koruduğunu ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çeşitli çalışmalar, kahvenin baş, boyun, rahim, prostat ve kolon kanserine karşı korunmaya katkı sağladığını ortaya koymuştur. Kahve, zindelik ve canlılık hissi verirken, olumlu bir ruh hali oluşturur. Bu etkilerin altında adenozin adlı maddenin reseptörlerini baskılaması ve dopaminerjik artışa sebep olması yatmaktadır. Günlük kahve ile alınan kafein miktarı normal kullanıcılarda 50-150 mg iken, sık tüketenlerde bu miktar 400 mg’a kadar çıkmaktadır. Amerika ve Avrupa gıda kılavuzları, günlük kafein tüketiminin 400 mg’ı geçmemesi gerektiğini önermektedir. Filtre kahve fincanında 150-200 mg, Türk kahvesinde ise 60 mg kafein bulunmaktadır. Çayda ise her bardakta yaklaşık 50 mg kafein vardır. Ancak, 400 mg’ın üzerinde alınan kahvenin bazı olumsuz etkileri bulunmaktadır. Aşırı kahve tüketiminin başta kalp ve sinir sistemi üzerinde yan etkileri arasında; çarpıntı, yüksek tansiyon, tremor (el titremesi), seğirme, baş ağrısı, huzursuzluk, sinirlilik ve mide ağrısı sayılabilir. Ayrıca, yatmadan 5-6 saat önce kahve tüketiminin durdurulmaması durumunda uyku problemleri yaşanabilir. Aşırı kahvenin, kalsiyum, demir ve çinko emilimini azalttığı, kemik erimesi ve kansızlık riskini artırdığı yönünde çalışmalar mevcuttur.”