Bilim Akademisi Üyesi ve Yer Bilimci olan Prof. Dr. Celal Görür, Türkiye’deki depremlerle ilgili dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. Gazeteci Fatih Altaylı’nın YouTube programına katılan Görür, deprem beklentilerinin değiştiğini ifade etti. Görür, 6 Şubat 2023 depremlerinin, herhangi bir levha içindeki bir fayın rastgele deprem üretmesi olarak algılanmaması gerektiğini belirtti. Bu tür büyük depremlerin arkasında karmaşık levha hareketlerinin yattığını vurguladı.
Levha Hareketlerinin Etkisi
Görür, “Burada üç levha, birbirlerine göre önemli ölçüde hareket etti ve en az 7,5 metre kayma yaşandı.” diyerek, bu levhaların çevresindeki alanlara olan etkisinin büyük olduğunu ifade etti. “Bu levha hareketleri, her bir fayın içindeki kayaların kırılabilmesi için gerekli olan stres alanını değiştirdi.” dedi. Stresin, bir fayın kendi içindeki kayayı kırabilmek için ihtiyaç duyduğu kuvvet olduğunu belirtti.
Fayların Erken Harekete Geçme Potansiyeli
Prof. Dr. Görür, değerlendirmelerine şöyle devam etti: “Depremin olduğu gün, ‘Hatay’a ve Adana havzasına dikkat edin’ dedik. 15 gün sonra Hatay’da 6.3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Adana’da da bazı depremler yaşandı. Malatya ve Elazığ tarafında da dikkat edilmesi gerektiğini ifade ettik. Elazığ, 2020’de bir deprem oluşturdu, ancak şu an için orada bir problem görmüyorum. Hatta ‘Adana, Kayseri, Sivas ve Bingöl’de deprem olursa şaşırmayın’ dedim.”
Görür, Doğu Anadolu Bölgesi’nde stres birikiminin olduğunu ve bu bölgede deprem oluşturma periyodunun yaklaştığını belirtti. “Doğu Anadolu, Avrasya ile Arap Levhası arasında sıkışmakta. Bu sıkışmanın ne kadar fazla olması, o kadar fazla stres anlamına geliyor. Ancak bu hemen bir depremin olacağı anlamına gelmiyor. Stres yüklemesi, bardaktaki son damla gibi görev görebilir ve bu faylarda depremin zamanından önce gerçekleşmesine neden olabilir.” şeklinde konuştu.
Alarm Veriyoruz
Son olarak, Kayseri’de meydana gelen depremin ardından bazı kişilerin “Kayseri’de 7 büyüklükte deprem olmaz” yönündeki görüşlerine değinen Görür, “Kayseri, aslında aktif bir fayın üzerinde yer alıyor. Üzerinde oturduğu fay 700 kilometre uzunluğunda. Bir fay, ne zaman deprem oluşturur? Tekerrür periyodu dolduğunda.” diyerek, geçmişteki depremlerden sonra Marmara Bölgesi’nde yaşanan stresin önemine dikkat çekti.
Görür, “99 depremlerinin ardından, ‘Marmara tehlikede’ diye bağırdık. Çünkü bu depremler, Marmara’nın altındaki stres yükünü büyük ölçüde artırdı. Normalde 99 depremleri olmasaydı, depremin normal periyodunda beklenmesini bekleyecektik. Ancak şimdi bu durumu erkene çekti; bu nedenle alarm veriyoruz.” şeklinde konuştu.
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce