Hızlı yaşam koşullarının etkisiyle, “fast food” tüketimi, televizyon başında geçirilen uzun saatler ve değişen yiyecek alışkanlıkları, dünya genelinde fazla kiloların artmasına neden olmaktadır. Sağlıksız beslenme alışkanlıkları, kimyasal maddeler ve hormon içeren gıdalar ile birlikte günlük fiziksel aktivitenin azalması, vücutta aşırı yağ birikimine yol açmaktadır. Özellikle ülkemizde, çocukların sınav maratonları ve bilgisayar oyunları gibi hareketsiz aktiviteleri bu durumu daha da kötüleştirmektedir. Obez ailelerin çocuklarının obez olma olasılığı, normalden 2-3 kat daha fazladır. Eğer her iki ebeveyn obez ise, çocuklarda obez olma riski %80; biri obez ise %40; her ikisi normal kilolu ise %10 oranında artmaktadır.
2010 yılında gerçekleştirilen Sağlık Bakanlığı Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması, 0-5 yaş arası çocuklarda %26,4; 6-18 yaş arası çocuklarda ise %22,5 oranında kilo sorununu gözler önüne sermiştir. Yaklaşık her 4 çocuktan biri kilo problemi yaşamaktadır ve maalesef bu sorun zamanla daha da derinleşmektedir. Beslenme ve fiziksel aktivite bozukluğunun yanı sıra, nadiren hormonal veya genetik faktörler de obeziteye katkıda bulunabilir.
Obezitenin, fiziksel sağlık sorunlarına ek olarak, önemli psikolojik rahatsızlıklara da yol açabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Bu çocuklar, görünüşleri nedeniyle sosyal ortamlardan dışlanma riski taşımakta ve bu durum, fiziksel aktivite eksikliği ile birleşince, içe kapanmalarına sebep olmaktadır. Bu süreç, daha fazla psikolojik sorunları beraberinde getirir. Ancak, sağlıklı bir şekilde kilo verildiğinde öz güvenleri artacak, toplumsal hayata daha fazla katılacak ve depresyon belirtileri azalacaktır.
Kalori alımını sınırlamak ve günlük fiziksel aktiviteyi artırmak, obezite tedavisinin temelini oluşturan yaşam tarzı değişiklikleridir. Ancak bu değişiklikleri uygulamak ve kalıcı hale getirmek oldukça zordur. Bu nedenle, tıbbi tedavi sürecinin mutlaka bir endokrin veya metabolizma uzmanı, deneyimli bir iç hastalıkları hekimi, diyetisyen ve psikolog desteği ile sürdürülmesi gerekmektedir. Hızlı kilo kaybı sağlamak amacıyla uygulanan popüler diyetler, çocuklar için uygun değildir ve büyüme ile gelişimi olumsuz etkileyebilir. Bunun yerine, çocuklara sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazandırmak oldukça önemlidir.
Ayrıca, çocukların televizyon, bilgisayar veya telefonla geçirdiği süreyi sınırlandırmak da faydalı olacaktır. Burada ebeveynlerin rol model olmaları büyük önem taşımaktadır. Ebeveynlerin sağlıklı yiyecek tüketim alışkanlıklarını benimsemeleri ve fiziksel aktivitelerini artırmaları, çocukların bu alışkanlıkları edinmesini kolaylaştıracaktır.
Bunların yanı sıra, uyku düzeninin sağlanması da dikkat edilmesi gereken bir diğer konudur. Yeterli ve zamanında uyku, hormonal dengeyi sağlarken açlık hissini de azaltır. Günde 8-10 saat uyumak ve en geç gece 11’de uykuya dalmak, çocuklar için en sağlıklı olanıdır. En kritik nokta ise; obezite oluşmadan önce çocuklara sağlıklı beslenme ve egzersiz alışkanlıklarının kazandırılmasıdır. Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz alışkanlığının özellikle çocukluk döneminde kazandırılması mümkündür.
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce