Mevsim değişiklikleri, özellikle sonbahar ve kış aylarında, bağışıklık sistemimizin zayıflamasına neden olabilir. Bu dönemde sağlığımızı korumak için dengeli ve mevsiminde beslenmenin yanı sıra, düzenli fiziksel aktivite ve kaliteli uyku gibi alışkanlıkların da büyük bir önemi vardır. Doç. Dr. Erdal Dilekçi, mevsim geçişlerinin özellikle salgın hastalıklar üzerindeki etkilerini ve bağışıklığı güçlendirmek için yapılması gerekenleri anlattı. Dilekçi, “Sonbaharın gelmesi ve havaların soğumasıyla birlikte kış hastalıkları da artış gösterecektir. Bağışıklığı güçlendirmenin temel yolu yeterli ve dengeli beslenmektir. Bunun yanı sıra, uzman hekim önerisiyle uygulanan ozon terapi, yüksek doz C vitamini ve glutatyon gibi takviyeler de hastalıklara karşı koruma sağlayabilir,” dedi.
Bağışıklık sisteminin en önemli destekleyicilerinden birinin ozon olduğunu vurgulayan Dilekçi, “Ozon, üç oksijen atomundan (O3) oluşan renksiz bir gazdır ve tıbbi açıdan 100 yılı aşkın süredir kullanılmaktadır. Ozon tedavisi, hastalıkları veya yaraları tedavi etmek amacıyla vücuda ozon gazı verilmesi sürecidir. Bağışıklık sistemini harekete geçirerek mevcut sorunları ortadan kaldırmada etkilidir. Ozonun vücut sıvılarına temas etmesiyle gerçekleşen reaksiyonlar, kırmızı kan hücrelerinin artmasına ve dolayısıyla oksijen seviyelerinin yükselmesine yardımcı olur. Ozon tedavisinin, vücutta bozulmuş sağlıksal süreçleri olumlu yönde etkilediği bilinmektedir. Yüksek oksitleme kapasitesi sayesinde, mikroorganizmaları ve toksinleri ortadan kaldırarak günümüzde sterilizasyon ve filtreleme işlemlerinde de kullanılmaktadır. Ozon, bakteri, virüs, mantar ve maya gibi zararlı etkenleri temizleme özelliğine sahiptir,” şeklinde konuştu.
Ozonun etki mekanizması hakkında bilgi veren Doç. Dr. Erdal Dilekçi, “Ozon, güçlü okside edici özelliği sayesinde zararlı mikroorganizmaları yok etmenin yanı sıra, vücutta biriken toksinleri (yaşlanma, enfeksiyon, ilaç kullanımı, gıda katkı maddeleri, temizlik ve kozmetik ürünleri vb.) nötralize eder. Bu nedenle, kronik hastalıkların tedavisinde olumlu etkiler gösterir,” dedi.
Dilekçi, ozon tedavisinin nasıl yapıldığını ve kimlere uygulanabileceğini şu şekilde açıkladı: “Ozon tedavisinin sıklığı ve dozu; hastalığın seyrine, ek hastalıkların varlığına, hastanın yaşı ve genel durumuna bağlı olarak belirlenir. Ozon tedavisi, ‘kişiye özel’ olarak düzenlenmelidir. Bu tedavi, bakanlık tarafından özel eğitim almış ve sertifikalandırılmış hekimler tarafından uygulanmalıdır. Ozon tedavisi yapılamayacak hasta grubu oldukça sınırlıdır. Örneğin; glikoz 6 fosfat dehidrogenaz enzim eksikliği ya da favizm hastalığı olanlar, lösemi ve hemofili gibi hastalıklara sahip olanlar, ozon alerjisi bulunanlar, yeni kalp krizi geçirenler, hamileler, kontrol edilemeyen hipertiroidisi olanlar ve kardiyovasküler hastalığı olanlar ozon tedavisinden yararlanamaz. Bu hastalar dışında, uygun olan hastalara doktor kontrolünde ozon terapisi uygulanabilir.”
Dilekçi, “Ozon tedavisi, birçok hastalığın tedavisinde doza bağlı olarak etkili bir yöntemdir. Özellikle bağışıklık sistemini etkileyen hastalıkların tedavisinde önemli rol oynamaktadır. Ozon, hücre yenilenmesini hızlandırmak, dokuların oksijenlenmesini sağlamak, bağışıklık sistemini düzenlemek, kolesterol ve kan şekerini dengelemek, oksijen eksikliğini gidermek gibi çeşitli görevler üstlenmektedir. Bu tedavi, bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla şu hastalıklarda kullanılmaktadır:
Koronavirüs salgını ve mevsim geçişleri, vitamin takviyelerine olan ilgiyi artırdı. Damar içinden verilen glutatyon ve yüksek doz C vitamininin faydalarına dikkat çeken Dilekçi, “Bu takviyeler, hem bağışıklığı güçlendirir hem de vücutta detoks etkisi yapar,” dedi. Dilekçi, bu tür takviyelerin doktor kontrolü olmadan kullanılmaması gerektiği konusunda uyardı. Pandeminin etkisiyle bağışıklık sisteminin güçlü olmasının öneminin daha da iyi anlaşıldığını belirten Doç. Dr. Erdal Dilekçi, glutatyon ve yüksek doz C vitamini takviyesi hakkında önemli bilgiler verdi. “Pandemi döneminde, kulaktan dolma bilgilerle ciddi vitamin takviyeleri kullanıldığına şahit olduk. Her bireyin ihtiyaçları farklıdır; dolayısıyla kimin neye ihtiyacı varsa ona göre vitamin takviyesi yapılmalıdır. Düzgün besleniyorsak ve hareket ediyorsak sürekli vitamin kullanmamıza gerek yoktur. Ancak bağışıklığı güçlü tutmak için ihtiyaç duyulması halinde ara sıra C vitamini almak faydalıdır. C vitamini, bağ dokuları, kaslar ve cilt için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle C vitamini takviyesi oldukça önemlidir. Ancak ağız yoluyla alınan tabletlerde günlük 1 gramın üzerinde almak vücutta azalmaktadır. Bu sebeple, özellikle ihtiyaç duyanlara damar yoluyla yüksek doz C vitamini takviyeleri öneriyoruz,” diye belirtti.
Koronavirüs enfeksiyonu ile birlikte bağışıklığın gücünü anladıklarını ifade eden Doç. Dr. Erdal Dilekçi, “Glutatyon, insan vücudundaki her hücrede bulunan ve hücre içindeki yapıları hareket ettiren bileşiktir. Bu madde, toksinlerle ve yaşlanma ile vücutta azalır. Bağışıklığı güçlendirmek amacıyla kullanıyoruz. Aynı zamanda karaciğere de destek sağlar. Glutatyon, yapay bir madde değil, vücudumuzda doğal olarak bulunan bir bileşiktir. Ancak yaşla birlikte, enfeksiyonlarla ve sağlıklı beslenilmediğinde azalmaktadır. Sağlıklı yaşam için toksinleri atmak önemlidir. Glutatyon, vücutta en önemli antioksidan olup, toksinleri atan mekanizmayı oluşturan bileşiktir. Dışarıdan güvenilir formda alındığında, özellikle doktor kontrolünde faydaları gözlemlenmektedir. Hem bağışıklığı güçlendirir hem de vücutta detoks etkisi yapar. Bu molekül, hem organları hem de sistemleri hücresel düzeyde yenileyen bir bileşiktir,” şeklinde konuştu.
Tüm vitamin ve takviyelerin hekim kontrolünde kişiye özel değerlendirme sonrası planlanmasının son derece önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Erdal Dilekçi, “Öncelikle hastanın gerçekten ihtiyacı olup olmadığına bakıyoruz. Kan tahlilleri ve muayene ile hastanın durumu değerlendiriliyor. İhtiyaç varsa, dozunu belirleyerek damar yolundan takviyeleri hastane koşullarında yapıyoruz. Bu süreçte hastanın beslenme düzeyi, uyku kalitesi ve düzenli hareket edip etmediği gibi unsurlar göz önünde bulundurulmalıdır. Mevsim değişiklikleri ile bağışıklık sistemimizi güçlendirmemiz gerekiyor. Bunun için ozon tedavisi, yüksek doz C vitamini ve glutatyon uygulamalarını öneriyoruz. Bu takviyeleri ihtiyaca göre, damar yolundan veya ağız yoluyla verebiliyoruz. Beslenme düzenlemesi gerekiyorsa, onu da yapıyoruz,” diyerek sözlerini sonlandırdı.
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce