Türk Gastroenteroloji Derneği (TGD) Kolon Kanseri ve Kolorektal Polip Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Levent Erdem, Kolon Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla yaptığı açıklamada, son yıllarda kolorektal kanser insidansının dünya genelinde kayda değer bir artış gösterdiğine dikkat çekti. Erken teşhis ve tespit edilen kolon kanseri ve poliplerin mortalite ve morbiditeyi önemli ölçüde azalttığını vurguladı.
Prof. Dr. Erdem, “Son raporlar, dünya genelinde kolon kanseri insidansının özellikle genç yetişkinlerde arttığını ortaya koymaktadır. 50 yaş üzerindeki bireylerde kolorektal kanser mortalite oranları düşerken, 50 yaş altındaki bireylerde bu oranlar artış göstermektedir. Kolorektal kanser, en sık görülen üçüncü kanser türü olmasının yanı sıra, kanser kaynaklı ölümler sıralamasında da ikinci sırada yer almaktadır.” şeklinde konuştu.
“Adenomatöz ve serrated polipler, kanser öncülleri arasında yer almaktadır ve bu polipler genellikle erken dönemde herhangi bir belirti vermemektedir. Günümüzdeki veriler, kolorektal kanserlerin %90’ının kalın bağırsakta daha önce var olan adenomatöz poliplerden kaynaklandığını göstermektedir. Kalın bağırsak poliplerinin kansere dönüşüm süresi ortalama 10 yıl gibi uzun bir zaman diliminde gerçekleşmektedir. Kanser geliştiğinde, erken evrelerde 5 yıllık sağ kalım oranları %90’larda iken, ileri evrelerde bu oran %12’ye kadar düşmektedir. Bu nedenle, asemptomatik bireylerde erken kanser taramalarının yapılması son derece önemlidir.”
Günümüzde kolorektal kanser tarama programlarının, meme ve serviks kanseri tarama programları kadar maliyet etkin olduğu bilinmekte. Ancak ülkemizde tarama gerekliliği hakkında toplumda yeterli bilincin oluşmadığını söyleyen Erdem, hekimlerin bile bu konuda farkındalık ve duyarlılık açısından istenilen düzeyde olmadığını ifade etti. “Tarama programlarının başarısını etkileyen en önemli faktörler, hasta uyumu ve hekim duyarlılığıdır.” diye ekledi.
Prof. Dr. Levent Erdem, Türk Gastroenteroloji Derneği Kolon Kanseri ve Kolorektal Polip Çalışma Grubu olarak, kolorektal kanser ve polip sıklığını saptamak amacıyla 16 farklı devlet ve özel üniversite tıp fakültesi ile eğitim ve araştırma hastanelerinde 6,508 hasta üzerinde bir prospektif çalışma gerçekleştirdiklerini belirtti. Araştırmanın detayları şu şekildedir:
Kolon polip ve kanser taraması için ülkelere özgü yeni stratejilerin ve yaş belirleme gerekliliğinin önemine değinen Prof. Dr. Erdem, “Araştırmamızda 50 yaş altında, özellikle 45 yaşında polip ve kanser tarama gereksinimi olduğunu ROC analizi ile göstermiş bulunmaktayız. Önerdiğimiz risk skoruna göre, kolon polip ve kanser taramasında 45 yaş kritik bir öneme sahiptir. Erkeklerde tarama mutlaka 45 yaşında, kadınlarda ise risk skoru 4 ve üzeri olan bireylerde yine 45 yaşında başlamalıdır.” dedi.
Türk Gastroenteroloji Derneği (TGD) Kolon Kanseri ve Kolorektal Polip Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Erdem Akbal, kolon kanseri için risk faktörlerini yaş, sigara, alkol tüketimi, cinsiyet, obezite, fiziksel aktivite eksikliği ve ailede kolon kanseri öyküsü gibi unsurların oluşturduğunu belirtti. “Kalın bağırsak kanseri gelişiminde, kolondaki epitel hücrelerinde hücresel düzeyde bozukluklar meydana gelmektedir. Beslenme ile kolon kanseri arasında önemli bir ilişki bulunmaktadır.” diye ekledi.
Prof. Dr. Erdem Akbal, “Hiç şikayeti olmayan hastalarda kolon kanseri taramasının zamanında yapılmaması durumunda, hastalık ilerleyerek beklenen yaşam süresinin kısalmasına yol açmaktadır. Bununla birlikte, kalın bağırsaktaki yerleşim bölgesine bağlı olarak farklı şikayetler de gözlemlenebilir. Bu şikayetler arasında kanama, kabızlık, karın ağrısı, karın şişliği, bağırsak alışkanlıklarında değişiklik, dışkı şeklinin farklılaşması, halsizlik, yorgunluk, kilo kaybı ve demir eksikliği bulunmaktadır.” şeklinde konuştu.
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce