Türkiye’de 2023 yılının ilk altı ayında kızamık vakalarında gözle görülür bir artış yaşandı. Bu artışın, “salgın” olarak nitelendirilebileceğini belirten Halk Sağlığı Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Saltık, başlıca nedenin aşı eksikliği olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Saltık, Sağlık Bakanlığı’na veri paylaşımında şeffaf olma çağrısında bulundu.
Prof. Dr. Saltık, konuya dair şunları söyledi:
“SALGIN DEME RİSKİ VAR…”
Türkiye’de son bir yıl içerisinde meydana gelen kızamık olgularına baktığımızda; 2023 Ocak ayında 193, Şubat’ta 340, Mart’ta 445, Nisan’da 506, Mayıs’ta 567 ve Haziran’da 782 gibi düzenli bir artış gözlemlenmektedir. Önceki altı aya bakıldığında ise, geçen Temmuz’da 12, Ağustos’ta 6, Eylül’de 8, Ekim’de 16, Kasım’da 17, Aralık’ta 25 olgu kaydedildiği görülmektedir.
2023 Ocak ayında 193 olgu ile başlayan bir artış trendi gözlemlenmektedir. Bu veriler, kayda girenlerin gerçek durumu yansıtmadığı gerçeğini unutmadan, yakalanması gereken olguların neredeyse 10’da 1’i olduğunu dikkate aldığımızda, bu tabloya ‘salgın’ deme riski maalesef bulunmaktadır.
Hastaneye yatış durumlarına baktığımızda; Ocak ayından itibaren; 18, 63, 79, 98, 139 ve Haziran ayında 164 kızamıklı çocuğun hastaneye yatırıldığını görmekteyiz. Bu rakamlar oldukça yüksektir. Normal şartlar altında kızamık, komplikasyonsuz seyreder ve kendiliğinden iyileşir. Ancak bağışıklık durumu bozuksa, beslenme yetersizliği varsa veya altta yatan başka hastalıklar mevcutsa komplikasyonlar gelişebilir.
“BİR YAŞIN ALTINDAKİ OLGULARIN YÜZDE 97-98’İNDE TEK DOZ BİLE OLSA AŞI YOK”
Aşılama durumu ile ilgili yapılan analizlerde; bir yaşın altında 203 kızamıklı olgu bulunmakta. Bu olgular arasında tek doz aşı olanların oranı yalnızca %1-3 civarındadır. Dolayısıyla, bir yaşın altındaki 203 kızamık olgusunun neredeyse %97-98’i, tek doz bile aşı olmadan hastalığa yakalanmıştır. Normalde, 9 veya 12 aylıkken bir doz yapılması ve sonrasında bir tekrar dozu yapılması beklenmektedir.
1-4 yaş aralığında, 2 doz aşının mutlaka uygulanmış olması gerekmektedir. 1-4 yaş arasında toplam 1700 civarında kızamık olgusu bulunmaktadır. Aşılama dağılımına baktığımızda ise, bu olguların ancak üçte birinin tek doz aşıya sahip olduğu, iki doz aşı olanların ise beşte birden az olduğu görülmektedir. Bu durum, aşılama konusunda ciddi bir gevşeme ve ihmalin var olduğunu açıkça göstermektedir.
“KIZAMIK SALGINLARINI ÖNLEMEDE ÇOK YÜKSEK DÜZEYDE AŞILAMA GEREKİYOR”
Düzensiz göçmenler arasında da durumun ne olduğu incelenmelidir. Kızamık aşısının, bir salgın çıkmaması için en az %95 düzeyinde olması gerekmektedir. Kızamık salgınlarını önlemede bu yüksek düzeyde aşılama zorunludur. %95’in altına inmek, hastalığın çok bulaşıcı olması nedeniyle risk taşımaktadır. Kızamık, Covid-19 gibi değildir; kapalı ortamlarda, okullarda, iş yerlerinde özellikle kış aylarında kolayca bulaşabilir.
“BÖYLE GİDERSE SALGIN BÜYÜYEBİLİR”
Deprem bölgesinde çadırlarda ve konteynırlarda insanların kalabalık yaşadığı göz önüne alındığında, kızamığın yakın temasla yayıldığı unutulmamalıdır. Kızamık aşısının %95 ve üzerinde olduğu 2022 verilerine göre, Türkiye genelinde yalnızca 40 ilimizde bu oran mevcuttur. 81 ilin sadece 40’ında kızamık aşısı %95’in üzerindedir. 2017 yılında ise 53 ilde bu oran %95’in üzerinde idi. 2017’den 2022’ye kadar geçen beş yılda, bu oran 53 ilden 40 ile düşmüştür.
Kızamık 2 aşısına baktığımızda ise, %95 ve üzerinde aşılı olan il sayısı 43’tür; bu da 81 ilin %53’üne denk gelmektedir. Dolayısıyla, burada ciddi bir gerileme söz konusudur. Eğer bu durum devam ederse, sorun daha da büyüyebilir.
“SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN BELİRTTİĞİMİZ ÇERÇEVEDE ÖNLEMLERİ ALMASI VE SAYDAM OLMASI ZORUNLULUĞU VAR”
Önlemleri daha önce sıraladık. Ek doz aşılamanın yapılması gerekmektedir. Okullar Eylül ayında açılacak; bu nedenle aşı kampanyasının hızlı bir şekilde yürütülmesi ve okul aşılarının zamanında tamamlanması önemlidir. Ayrıca, aşı kararsızlığı ile etkili bir mücadele yürütülmelidir. Covid döneminde aşıların sözde olumsuz etkileri hakkında yürütülen kampanyalar, bilim dışıdır ve Bakanlık bunlarla etkin bir şekilde mücadele etmelidir.
21. yüzyılın başlarında Türkiye’de yeniden bir kızamık salgını yaşanması, ülkemiz için utanç verici bir durumdur. Çocuklarımızın ve bebeklerimizin kızamıktan ölmemesi veya engelli kalmamaları için, Sağlık Bakanlığı’nın belirttiğimiz çerçevede önlemleri alması ve saydam olması zorunluluğu vardır.”
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce