Hayvanların İletişim Yetenekleri: Çayır Köpekleri ve Yunuslar

Hayvanların İletişim Yetenekleri: Çayır Köpekleri ve Yunuslar

ABONE OL
January 22, 2025 00:26
Hayvanların İletişim Yetenekleri: Çayır Köpekleri ve Yunuslar
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hayvanların İletişim Yetenekleri

Goril Koko, 2.000’e yakın kelimeyi anlayabilme yeteneğine sahiptir. Fizyolojik yapısının sınırlamaları nedeniyle sözel olarak kendini ifade edemese de, işaret dili aracılığıyla duygularını ve düşüncelerini ifade etme yeteneğine sahiptir. Bu 40 yaşındaki dişi goril, kendi goril dili, İngilizce ve işaret dili olmak üzere toplamda 3 farklı iletişim biçimi kullanmaktadır.

Afrika gri papağanı Alex ise, 2007 yılındaki vefatına kadar 150 kelimeyi eksiksiz bir şekilde telaffuz edebilmiş, farklı renk ve şekilleri kullanarak yeni anlamlar üretebilmiştir. Bu türden örnekler, hayvanların iletişim kapasiteleri üzerine düşünmeyi ve araştırma yapmayı gerektiriyor.

Elbette, bir insanın yunusların dilini öğrenmesi, bir yunusun işaret dilini öğrenmesinden çok daha kolay olabilir. Dolayısıyla, hayvanlara insan iletişim sistemlerini öğretmek yerine, insanlara hayvan dillerini deşifre etmeyi öğretmek daha mantıklı bir yaklaşım gibi görünüyor.

Bu bağlamda, bilim insanları yunus, fil, goril ve köpek gibi hayvanların dillerini anlamaya yönelik çabalarını sürdürmektedir. Örneğin, araştırmacılardan biri çayır köpeklerinin iletişimini çözmeye oldukça yaklaşmıştır. Ancak aşması gereken en büyük engel, hayvanların kendilerine ait dilleri olmadığı düşüncesidir.

Çayır Köpeklerinin Dili

Kuzey Arizona Üniversitesi’nden biyolog Constantine Sclobodchikoff, Amerika’nın çeşitli bölgelerindeki çayır köpeklerini inceleyen bir bilim insanıdır. Son 30 yıl boyunca yaptığı çalışmalar, bu kemirgen türünün iletişimi hakkında oldukça ilginç bilgiler sunmaktadır.

Örneğin, yırtıcı bir düşman gördüklerinde çayır köpekleri, birbirlerini yüksek şiddetli sesler çıkararak uyarırlar. Eğitimsiz bir kulak için bu sesler benzer gibi görünse de, gerçekte çok farklı anlamlar taşımaktadır. Araştırmacılar, çayır köpeklerinin yırtıcı bir tehlike gördüklerinde çıkardıkları sesleri kaydetmiş ve bu sesleri yırtıcı olmadığı durumlarda hoparlörden dinlettiklerinde, çayır köpeklerinin bu sesleri duyduklarında kaçıp saklandıklarını gözlemlemişlerdir. Bu durum, bu seslerin özel mesajlar içerdiğini ortaya koymuştur.

Buraya kadar her şey sıradan bir uyarı gibi görünebilir, ancak çayır köpeklerinin farklı yırtıcı türleri için farklı çağrılar ürettiklerini keşfetmek, araştırmanın en heyecan verici kısmıdır. Örneğin, çakal, insan ve evcil köpekler için üretilen uyarılar birbirinden farklı olmaktadır. Hatta çayır köpekleri, karşılarındaki yırtıcının fiziksel özelliklerini de belirtmeyi ihmal etmemektedirler; yani kilolu, uzun ve beyaz gömlek giyen bir insan ile zayıf, kısa ve yeşil gömlek giyen bir insanı ayırt edebilmektedirler.

İşin en ilginç tarafı ise, daha önce hiç görmedikleri yeni bir nesne için bile, örneğin siyah ve oval bir karton için, birbirlerinden habersiz olarak aynı çağrıyı üretebilmeleridir. Böylece, kendi aralarında nesnenin şeklini, rengini ve boyutunu iletebilmektedirler.

Çayır köpeklerinin iletişimi, yırtıcıları görmeleri ve birbirlerini uyarmaları üzerine kurulmuş gibi görünse de, günlük yaşamda oldukça keyifli sohbetler de gerçekleştirebilmektedirler. Kendi aralarında farklı sesler çıkarıyorlar, ancak bu seslerin sonunda herhangi bir eylem gözlemlenmemektedir. Maalesef, sosyal hayatlarındaki bu tatlı sohbetlerini anlayabilecek mekanizmaları henüz geliştirememiş durumdayız.

Yunus Dili

Çayır köpekleri gibi kemirgenlerin bile kendilerine özgü bir dili olması ilginç bir durumken, gelişmiş diğer canlılara da göz atmak gerekir. Fillerin ölen arkadaşlarının ardından cenaze düzenledikleri ve kaçak avlanan insanların köylerine saldırı düzenledikleri biliniyor. Şempanzelerin uzun süren savaşlar yapması gibi karmaşık davranışlar, elbette karmaşık iletişim sistemlerini zorunlu kılmaktadır. Örneğin, kurtların nasıl büyük saldırıları düzenleyip koordine ettiklerini hiç merak ettiniz mi?

Yunuslara gelince, son yapılan araştırmalar, bu canlıların diğer yunuslarla iletişimlerinde basit sesler kullandıklarını ve kendilerine özgü “kültürleri” olduğunu göstermektedir. Islık ve şaklama gibi seslerle birbirleriyle etkileşimde bulunuyorlar. Tüm bunlar, anlamlı bir iletişim biçimi gibi görünse de, biz ne zaman bu iletişimin anlamını anlayabileceğiz?

Aslında, araştırmacılar, hayvan-insan iletişiminin iki yönlü olması için yaklaşık yarım yüzyıldır çaba sarf etmektedirler, ancak hala kat edilmesi gereken uzun bir yol vardır. Yunuslarla olan serüvenimizde, araştırmacılar, en büyük engellerden birinin iletişim birimlerini bilmemek olduğunu öne sürüyorlar. İnsanların iletişim birimi olan ses birimleri, dilin yapısını oluştururken, yunuslarda şakırtıların mı, ıslıkların mı iletişimi sağladığı konusunda net bir bilgi bulunmamaktadır. Ayrıca, bu seslerin kombinasyonları hakkında öğrenmemiz gereken çok şey vardır.

Yunusların ıslıklarının, diğer yunusların isimlerini ifade etmek için kullanıldığı bilinmekle birlikte, şaklamaları ve vücut dilleri hâlâ çözülmemiş bir muamma olarak kalmaktadır. Tabii ki, yunusların çözüm gerektirecek bir dilleri olmadığını savunanların sayısı da oldukça fazladır. Araştırmacılar, yunusların bizim anladığımız anlamda kelime, cümle ve gramer yapısına sahip olmadığını belirtmekte ve dolayısıyla yunus dilini çözmeyi Mısır hiyerogliflerini okumak veya yeni bir dil öğrenmekle karşılaştırmanın mantıksız olduğunu ifade etmektedirler. İletişim ve dil arasında bir ayrım olup olmadığını ise zaman gösterecektir.

Kaynak: Herkese Bilim Teknoloji

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP