Günümüzde önemli sağlık sorunlarından biri olan fibromiyalji, ülkemizde nüfusun yaklaşık yüzde 9’unu etkileyecek kadar yaygın görülen romatizmal bir hastalıktır. Her yıl yaklaşık 100 bin kişinin fibromiyalji tanısı aldığı ve bu rakamın her yıl artacağı öngörülmektedir. Vücutta oluşan yaygın ağrı, yorgunluk, uyku bozuklukları, baş ağrısı, duygusal dalgalanmalar ve bağırsak sorunları ile birlikte, yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilmektedir. Semptomların çeşitlilik göstermesi, birçok hastalığı taklit edebilmesi ve tanıyı kesinleştirecek testlerin bulunmaması nedeniyle hastalığın teşhisi uzun yıllar alabilmektedir.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof. Dr. Şule Arslan, fibromiyalji için henüz kesin bir çözüm olmasa da çeşitli tedavi yöntemleri ile semptomların kontrol altına alınabileceğini vurguluyor. “Fibromiyaljide görülen yakınmalar kişiden kişiye farklılık gösterebiliyor. Bu nedenle tedavi, hastanın ihtiyaçlarına göre düzenlenmektedir. Kişiye özel uygulanan tedavilerin yanı sıra yaşam alışkanlıklarındaki düzenlemeler de tedavide kritik bir rol oynamaktadır.”
Prof. Dr. Şule Arslan, fibromiyalji hastalarının yaşam alışkanlıklarında dikkat etmeleri gereken beş önemli kuralı şöyle sıralıyor:
Fibromiyaljinin kesin oluşum nedeni henüz bilinmemekte, ancak beyindeki ağrı işleme mekanizmalarındaki bozuklukların (santral duyarlılık) bu duruma yol açtığı kabul edilmektedir. Hastalığa neden olan faktörler tam olarak aydınlatılmamış olsa da, genetik yatkınlık, uyku bozuklukları, nörohormonal dengesizlikler, enfeksiyonlar, mükemmeliyetçilik ve ağır fiziksel ya da duygusal travmaların etkili olduğu düşünülmektedir.
Ağrı, halsizlik, uyku bozuklukları, bilişsel bozukluklar ve duygu durum değişiklikleri, fibromiyaljide en sık görülen belirtilerdir. Prof. Dr. Şule Arslan, belirtilerin şiddetinin hastalığın seyri sırasında önemli ölçüde değişebileceğine dikkat çekerek, “Başlangıçta genellikle bölgesel olan ağrı zamanla yaygınlaşmaktadır. Ağrı, sıklıkla soğuk ve nemli hava, uykusuzluk, fiziksel ve zihinsel stres gibi faktörlerden etkilenmektedir.” diyor. Fizik muayene sırasında herhangi bir objektif bulgu olmamasına rağmen, hastalar eklemlerde şişlik ve duyusal değişikliklerden şikayet etmektedirler. Ayrıca, fibromiyaljinin sık görülen belirtilerinden biri olan ‘uyku bozuklukları’ hastalar arasında yaygındır. Uykunun rahatlatıcı olmaması, gece boyunca sık uyanma, uykuya dalmada zorluk ve sabah yorgun uyanma, hastaların sıkça dile getirdiği şikayetlerdir.
Günümüzde fibromiyaljinin kesin bir tedavisi olmasa da, semptomlar kontrol altına alınabilmektedir. Prof. Dr. Şule Arslan, tedavinin amacının ilaç ve ilaç dışı yöntemlerle hastaların semptomlarını hafifleterek yaşam kalitelerini artırmak olduğunu belirtiyor. “Fibromiyalji hastalarında, tedavi programının bir parçası olarak, hastanın klinik durumu ve koşullarına uygun şekilde farkındalık teknikleri, fizik tedavi modaliteleri, akupunktur ile hidroterapi/balneoterapi programları önerilmektedir.”
Ayrıca stresle baş etme yöntemleri, uyku hijyeni ve doğru beslenme de tedavide büyük önem taşımaktadır. Prof. Dr. Şule Arslan, düzenli yapılan egzersizlerin tedavinin önemli bir parçası olduğunu vurgulayarak, “Yapılan çalışmalar, aerobik egzersizler, güçlendirme egzersizleri ve esneklik egzersizlerinin fibromiyalji hastalarında faydalı etkiler yarattığını göstermektedir. Yürüyüş, bisiklet sürme, yüzme, su içi egzersizler, Tai-chi ve yoga, önerdiğimiz diğer etkili egzersiz türleridir.” diyerek sözlerini tamamlıyor.
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce