Diyarbakır’da CoronaVac Aşısının Uygulama Süreci ve Koruyuculuğu

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

CoronaVac Aşısının Diyarbakır’daki Uygulamaları Başladı

Türkiye’de Faz-3 çalışmaları kapsamında, 12 şehirde 25 merkezde gönüllü vatandaşlar üzerinde uygulanan Çinli Sinovac firmasının CoronaVac aşısının ikinci dozu, geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’da da uygulanmaya başlandı. İlk aşıdan sonra koronavirüse yakalanma oranı ve aşının koruyuculuğuyla ilgili bilgi veren Dicle Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve İl Pandemi Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mustafa Kemal Çelen, aşılama öncesi gönüllüler üzerinde yapılan çalışmaları detaylandırdı.

Prof. Dr. Çelen, aşılama sürecine dair şu bilgileri verdi: “Aşıya geçmeden önce gönüllülerin hem PCR testine hem de antikor testine tabi tutulması gerekiyor. İkisinin de sonucunun negatif olması durumunda, iki gün sonra aşı uygulamasını gerçekleştiriyoruz. Ardından, 14 gün sonra ikinci aşıyı uyguluyoruz.”

Aşının Koruyuculuğu ve Birinci Aşı

Birinci aşıyı olan kişilerin Covid-19’a yakalanma ihtimali üzerine açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Çelen, önemli bilgiler paylaştı. “Birinci aşıyı olan kişiler Covid-19’a yakalanabilir mi?” sorusuna yanıt veren Çelen, şunları söyledi:

• “Birinci aşı, koruma sağlamaya başlar mı? Tek aşı olmasına rağmen bu koruma yeterli olur mu?”
• “Görünüşe göre, tek aşı ile de bir miktar koruma sağlanabiliyor. Bu koruma, genellikle dördüncü veya beşinci günden sonra oluşmaya başlıyor.”
• “Ancak klinik çalışmalarda belirli bir sistematik bulunmaktadır. Bu sistem gereği, iki aşı yapıldıktan sonraki 15’inci günde antikor seviyelerine bakılır. Yani, ilk aşıdan 28 gün sonra değerlendirme yapılır.”
• “Aşının koruyuculuk oranı genellikle %94 civarındadır. Örneğin, birinci aşıdan bir hafta ya da on gün sonra antikor seviyeleri kontrol edilseydi, muhtemelen koruyuculuk oranı %70 civarında olurdu.”
• “Bir aşı ile bile koruyuculuk sağlanabilir mi? Evet, mümkündür. Ancak yüksek düzeyde koruyuculuk sağlamak için iki aşıyı da yaptırmak ve ikinci aşıdan 15 gün sonra koruyucu antikor seviyelerini değerlendirmek en doğru yaklaşım olacaktır.”