İlk kez 2019’un sonunda ortaya çıkan ve dünya genelinde büyük bir etki yaratan Covid-19 virüsü, insan yaşamını ve sağlık sistemlerini derinden sarstı. Hala devam eden Covid-19 salgını sürecinde, geçtiğimiz haziran ayında Gana’da tespit edilen Marburg virüsü, bu durumu daha da kritik hale getirdi. Bu gelişme, dünya genelindeki sağlık otoritelerini yeniden harekete geçirdi. Enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. Ayşegül Ulu Kılıç, Marburg virüsü hakkında önemli bilgiler sundu. İşte, uzmanından Marburg virüsü ile ilgili bilinmesi gereken temel noktalar…
Prof. Dr. Ayşegül Kılıç, Marburg virüsünü şu şekilde tanımladı: Ebola virüsü ile aynı familyadan olan Marburg virüsü, %88’e varan ölüm oranıyla son derece tehlikeli bir patojendir. Batı Afrika’da uzun yıllardır önemli bir sağlık sorunu haline gelen bu virüs, yüksek ateş ile başlamakta ve oldukça bulaşıcıdır. Hastalığın son aşamalarında ise şiddetli kanamalar ve şok durumu görülebilir. Marburg virüsü ilk kez 1967 yılında Batı Almanya’nın Marburg şehrinde ortaya çıkmıştır. O dönemde Marburg ve Frankfurt şehirlerinde 30 kişide bu hastalık tespit edilmiş, daha sonra 2 kişi Belgrad’da hastalanmıştır. Laboratuvar çalışmaları, virüsün Doğu Afrika’daki Uganda’dan Avrupa’ya getirilen Afrika yeşil maymunları aracılığıyla yayıldığını göstermiştir. Sonrasında Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Kenya, Güney Afrika, Zimbabve ve Angola gibi ülkelerde de virüs tespit edilmiştir. 2008 yılında Uganda’daki Afrika meyve yarasalarını araştıran gezginlerde de Marburg virüsü görülmüştür. En son Gana’da yaşanan vakalar, ciddi can kaybına yol açmış ve dünya genelinde paniğe sebep olmuştur.
Marburg virüsünün belirtilerini şu şekilde özetleyen Prof. Dr. Kılıç, “Marburg virüsü ile enfekte olan kişilerde hastalık yüksek ateş, şiddetli baş ağrısı ve halsizlik ile aniden başlar. Bu belirtilere kas ağrıları da eşlik eder. Hastalığın üçüncü gününde genellikle şiddetli ishal, karın ağrısı, bulantı ve kusma görülmektedir. İshal durumu giderek şiddetlenebilir ve bu, sıvı kaybına ve çeşitli metabolik bozukluklara yol açabilir. Hastalığın başlangıcından 2-7 gün sonra deri döküntüleri gözlemlenebilir. Ölümcül vakalarda, vücudun farklı bölgelerinde kanamalar (diş eti, vajinal, bağırsak) meydana gelebilir. Ayrıca merkezi sinir sisteminin etkilenmesi nedeniyle bilinç bulanıklığı ve karışıklığı önemli belirtiler arasında yer alır. Hayati kayıplar genellikle 8-9 gün sonra gerçekleşmektedir.”
Marburg virüsüne bağlı hastalığın teşhisi, sıtma, tifo, şigelloz, menenjit ve diğer viral hemorajik ateşli hastalıklardan ayırt edilmesi amacıyla yapılmaktadır. Aşağıdaki laboratuvar testleri bu virüsün varlığını belirlemek için kullanılabilir:
Marburg virüsü için belirlenmiş bir tedavi protokolü olmadığını ifade eden Prof. Dr. Ayşegül Kılıç, “Hastalığın seyrini hafifletecek kanıtlanmış bir tedavi yöntemi henüz mevcut değildir. Marburg virüsüne karşı özel bir aşı da bulunmamaktadır. Ancak hastalık süresince bağışıklığı destekleyici tedaviler ve bazı ilaçlar uygulanabilmektedir.”
Dünya genelinde büyük bir paniğe yol açan virüs hakkında kritik uyarılarda bulunan Kılıç, bulaşıcı hastalıklardan korunmak için kişisel hijyene, çevre temizliğine ve sosyal mesafe kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, bağışıklık sistemini güçlendirmek için sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz yapmak, kaliteli uyku almak ve stres yönetimi gibi konular da önemlidir. Uzman doktor, “Salgın hastalıklarla ilgili bilgiler yalnızca güvenilir kaynaklardan takip edilmeli ve kulaktan dolma söylemlerle hareket edilmemelidir,” diyerek dikkat çekti.
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce