Babalarından öğrendikleri çömlekçiliği aynı atölyede çalışarak sürdüren 67 yaşındaki İbrahim Önen, 64 yaşındaki Ahmet Önen ve 60 yaşındaki Mustafa Önen, bu geleneksel meslekte yaklaşık yarım asrı geride bırakmanın gururunu yaşıyor. Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ANKESOB) tarafından 2021 yılında kentte “Yılın Ahisi” ödülüne layık görülen İbrahim Önen, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1968 yılında henüz 12 yaşındayken çömlek ustası olan babasının yanında mesleğe adım attığını söyledi.
İbrahim Önen, zamanla kardeşlerinin de bu mesleğe katıldığını belirterek, “Üç kardeş olarak Ankara’da çömlekçilik yapan tek aileyiz. Bu sanatı ölünceye kadar sürdürmek istiyoruz. Benim ardından Ahmet kardeşim başladı, en küçük kardeşimiz Mustafa ise liseyi bitirdikten sonra atölyemize katıldı.” dedi.
Çömleğe olan ilginin geçmişte daha yoğun olduğunu ifade eden İbrahim Önen, şunları ekledi: “Eskiden su testisi, peynir çömleği ve reçel çömleği gibi ürünler yapardık. Su küpleri de önemliydi; sular orada saklanırdı. Ancak, plastik şişe ve petlerin yaygınlaşmasıyla birlikte üretimimiz ciddi şekilde azaldı.”
Ortanca kardeş Ahmet Önen, ürettikleri çömleklerin daha çok yaşlı nesil tarafından tercih edildiğini belirterek, “Çünkü bu insanlar, çömleğin tadını biliyor ve hala testiden su içmeyi tercih ediyor.” ifadesini kullandı. Ahmet Önen, mesleğini gelecek kuşaklara aktarmak istediğini vurgulayarak, “Kapımız herkese açık. Arzu eden herkes gelirse, biz de onlara öğretiriz. Bizim bu mesleği bıraktıktan sonra kimsenin olmaması en büyük üzüntümüz. Mesleğimizin gençlere aktarılması için çaba gösteriyoruz.” dedi.
En küçük kardeş Mustafa Önen, kendilerinin bu mesleğin son temsilcileri olduğunu belirterek, “Atölyemizde her birimizin farklı bir alanı var. Burada herkes bildiği işi yapıyor. Üç ayaklı bir sistemiz; biri eksik olursa işler aksar, düzen bozulur.” şeklinde konuştu.
Toprak hazırlamanın incelik istediğini dile getiren Mustafa Önen, “Bu nedenle bu meslek büyük bir ustalık gerektiriyor. Okullardaki veya seramik kurslarındaki öğrencilerin atölyelere yönlendirilmesi gerekiyor. Hepimizin yaşı 60’ı geçmiş durumda. Biz bu sanatın yok olmaması için mücadele ediyoruz. Amacımız, bu değerli geleneği yaşatmak. Gelen herkese kapılarımız sonuna kadar açık, elimizden gelen yardımı yapmaya da hazırız.” diye tamamladı.
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce