CHP’nin İdeolojik Çizgisi ve Değişim Tartışmaları

CHP’nin İdeolojik Çizgisi ve Değişim Tartışmaları

ABONE OL
January 22, 2025 21:18
CHP’nin İdeolojik Çizgisi ve Değişim Tartışmaları
0

BEĞENDİM

ABONE OL

CHP’nin Değişim Tartışmaları ve İdeolojik Çizgisi

CHP'nin Değişim Tartışmaları ve İdeolojik Çizgisi

2014 yılında yerel seçimler öncesinde Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul, Kadıköy’de bir miting düzenlemişti. Seçim yenilgisinin ardından, CHP, sonbahardaki kurultayla birlikte siyasetteki yeni rotasını belirlemek üzere değişim tartışmalarıyla yüzleşiyor. Her ne kadar değişim tartışmaları yönetici kadrolar ve liderlik üzerinde yoğunlaşsa da, CHP’nin ideolojik çizgisinin yeni dönemde nasıl şekilleneceği de merak konusu. Partideki bazı kesimlere göre bu, öncelikli bir gündem değil. Ancak diğer kesimler, CHP’nin ‘ideolojik çizgisindeki belirsizlik’ ile güncel politik çizgisi, örgütsel yapısı, iletişim stratejisi ve nihayetinde seçim performansı arasında büyük bir bağ olduğunu savunup, bu belirsizliğin netleşmesi gerektiğini düşünüyor.

CHP'nin İdeolojik Çizgisi ve Değişim Tartışmaları

Peki, CHP’nin ideolojik çizgisi geçmişten bugüne nasıl şekillendi? Partinin başarı ve başarısızlıklarını nasıl etkiledi? Bu çizgi bundan sonra nereye gidebilir?

Devleti Kurma Dönemi

CHP’nin tarihini dönemlere ayıranlar, partinin ilk on yıllarını “devleti kurma dönemi” olarak ele alıyor. Konuştuğumuz siyaset bilimci Prof. Dr. Ayşe Güneş Ayata, Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulan CHP’nin köklerini Anadolu ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’ne dayandırıyor. CHP, devletten önce kuruldu ve ilk döneminde sınırları belirli, milli bir devlet ve milli bir kimlik oluşturmaya çalıştı. Ayata, ideoloji açısından bu birinci dönemden itibaren CHP için ‘laiklik ve Batılılaşmanın’ çok önemli kavramlar olduğunu vurguluyor.

BBC Türkçe’ye konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı ve CHP, Sosyal Demokrasi ve Sol kitabının yazarı, siyaset bilimci Yunus Emre de CHP’nin kurulduğu günden bu yana, Türkiye’nin yaşadığı değişimler karşısında sürekli olarak değiştiğini, Cumhuriyet devriminin getirdiği yurttaşlıktan kadın-erkek eşitliğine kadar bazı ilkeleri sürdürdüğünü belirtiyor.

CHP'nin İdeolojik Çizgisi ve Değişim Tartışmaları

Muhalefete Geçişle Yaşanan Değişim

CHP için bir sonraki dönem, 1950’de tek parti iktidarının sona erdiği dönem olarak tarif ediliyor. Yazar Tanıl Bora, Cereyanlar: Türkiye’de Siyasi İdeolojiler adlı kitabında, CHP’nin bu dönemde mecburen devlet partisi kalıbından çıkıp halka gitme ihtiyacı hissettiğini yazıyor. Yunus Emre’ye göre bu yıllar ideoloji açısından oldukça önemli. Emre, “Bu dönemde CHP, kendini siyasi rekabetin koşullarına uyumlu hale getiriyor. Bu kapsamda da doğal olarak yeni toplum kesimlerine açılma arayışı gündeme geliyor ve tabii ki Demokrat Parti’nin baskıcı uygulamaları karşısında devleti kuran partinin en önemli misyonu, Türkiye’de demokrasinin sahiplenilmesi, temel hak ve hürriyetlerin garanti altına alınması oluyor” diyor.

CHP'nin İdeolojik Çizgisi ve Değişim Tartışmaları

Prof. Dr. Ayata, “Türkiye’nin demokratik çok partili sisteme geçmesinde CHP’nin rolünün atlanmasının yanlış olduğu” görüşünde. Burada ilk olarak CHP’nin 1950 seçimlerindeki tavrının altını çiziyor: “Herkes Türkiye’nin demokratikleşmesini Demokrat Parti’ye bağlıyor. Tabii ki DP’nin önemli bir rolü var, çünkü seçimle iktidarı değiştirdiler ama onun altyapısını hazırlayanın esasında CHP olduğunu göz ardı etmemek lazım.”

CHP'nin İdeolojik Çizgisi ve Değişim Tartışmaları

1960’ların Çizgisinin Mayalandığı 1950’ler

1960’lar CHP’de ‘ortanın solu’ açılımının yapıldığı yıllar ancak bunun altyapısının 1950’lerde oluştuğu görülüyor. Yunus Emre; CHP’nin ideolojik dönüşümünde, 1958’de kurulan Araştırma ve Dokümantasyon Merkezi’nin önemli olduğunu, CHP’nin bu dönemde bilim insanlarından ve uzmanlardan yararlandığını, Doğan Avcıoğlu ve Turhan Feyzioğlu gibi isimlerin bu merkezde yöneticilik yaptığını belirtiyor. Türkiye’nin sorunları karşısında gerçekçi ve somut bir program ortaya koymasında bu merkezin önemli bir işlev üstlendiğini ifade ediyor.

CHP'nin İdeolojik Çizgisi ve Değişim Tartışmaları

Emre, DP içinden çıkıp kurulan Hürriyet Partisi’nin 1958’de CHP’ye katılmasının da çok önemli olduğunu söylüyor ve “Bu insanlar, demokrasinin sahiplenilmesi ve planlı kalkınma gibi o dönem için son derece ilerici fikirleri CHP’nin bünyesine de enjekte etti” diyor. 1960’lara giden süreçte 1959’daki kurultayda açıklanan ve yeni Anayasa vizyonunu içeren İlk Hedefler Beyannamesi, çok kritik bir belge olarak görülüyor.

Tanıl Bora Cereyanlar kitabında, bu metnin sosyal liberal ile sosyal demokrat bir meyil verdiğini savunuyor. Prof. Dr. Ayata, beyannamenin hem demokrasi hem de hak ve özgürlüklerin önünü açtığını belirtiyor: “Beyannamede modern bir parlamenter rejimin her unsurunun var olduğunu görüyoruz. Parlamento ile hükümetin bir denge, denetleme sistemine girmesi, bir Anayasa Mahkemesi kurulması ve bireyin haklarının korunması gibi unsurlar yer alıyor.”

CHP ve 1970’lerin Ortanın Solu Anlayışı

1970’ler, CHP için hem ortanın solu çizgisinin oturduğu hem de seçim başarılarının elde edildiği ‘altın yıllar’ olarak biliniyor. Ecevit’le özdeşleşen ‘Toprak işleyenin, su kullananın’ sloganı, bu dönemde sıkça duyuldu. CHP, toplumsal değişim vaadiyle girdiği 1973 seçimlerinde yüzde 33,3 oyla geçmişe kıyasla önemli bir başarı elde etti. 1973 yerel seçimlerinde de ülke çapında yüzde 37,4 oy alarak birçok kentte belediyeleri ele geçirdi.

CHP'nin İdeolojik Çizgisi ve Değişim Tartışmaları

CHP’li belediyeler, sosyal belediyecilik anlayışı doğrultusunda çeşitli projeleri hayata geçirdi. 1977’de yapılan seçimlerde, CHP tarihinin en yüksek oy oranı olan yüzde 41,38 seviyesine ulaştı. Parti; Tunceli, İstanbul, Hatay, Edirne, Kars, İzmir, Malatya ve Ankara’da yüzde 50’nin üstünde oy aldı. Bu dönemdeki başarılar, CHP’nin uzun süredir ‘yüzde 25 bandına takılmasıyla’ ilgili tartışmaların da önemli bir yer ediniyor.

CHP'nin İdeolojik Çizgisi ve Değişim Tartışmaları

12 Eylül Darbesi ve Sonrası

12 Eylül 1980 darbesi, ülkede tüm sola büyük bir darbe indirmek amacıyla yapıldı. Prof. Dr. Ayata, 12 Eylül 1980 darbesinin CHP’nin örgütlerini de dağıttığını belirtiyor: “Örgüt üyelerinin bir kısmını çeşitli nedenlerle sorguya çektiler, hapse attılar, yıldırdılar. Bu nedenle 1980 darbesi parti örgütlerine büyük bir darbe oldu.”

12 Eylül sonrasındaki yıllarda, eski CHP kadrolarının oluşturduğu Sosyal Demokrat Parti (SODEP) ve daha ‘devletçi’ çizgideki Halkçı Parti birleşince, 1983’te Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) ortaya çıktı. Bülent Ecevit ise ayrı kalarak Demokratik Sol Parti’nin (DSP) başına geçti. 1991 genel seçimlerinden sonra SHP, Doğru Yol Partisi (DYP) ile koalisyon kurdu.

Deniz Baykal Dönemi

Deniz Baykal 1992’de yeniden CHP’yi kurdu. Bu dönemde merkez solda hem partiler arası hem de parti içi gerilimler yoğunlaştı. Kısa süre sonra SHP düşüşe geçti ve parti içi iktidar mücadeleleri de sertleşti. Murat Karayalçın liderliğindeki SHP 1995’te CHP’ye katıldı. Bu dönemlerde DSP yükselişe geçti ve 1999’da bir koalisyon hükümeti kurdu.

CHP'nin İdeolojik Çizgisi ve Değişim Tartışmaları

Yunus Emre, Baykal’ın bu yükselişten iki ders çıkardığı görüşünde. Emre’ye göre Baykal’ın çıkardığı ilk ders, “iç kavgalara karşı DSP’deki gibi tek kişilik bir hakimiyet kurmak, ön seçim ve parti içi demokrasiden vazgeçmek gerektiği” oldu. İkinci olarak ise “Ecevit’in SHP’yi Halkın Emek Partisi ile ilişkisi nedeniyle eleştirmesi üzerinden, iktidar olmak için devletin temel niteliklerinin daha fazla sahiplenilmesi gerektiğini düşündü”.

CHP'nin İdeolojik Çizgisi ve Değişim Tartışmaları

Kılıçdaroğlu Dönemi ve Gelecek

2010’daki ‘kaset tartışmaları’ sonrası Deniz Baykal’ın yerine Kemal Kılıçdaroğlu geçti. Kılıçdaroğlu’nun liderliğindeki CHP, 2011 ve 2015 seçimlerinde oylarını yaklaşık yüzde 25 seviyesine yükseltti. Kılıçdaroğlu’nun seçildiği kurultaydaki konuşmasında “halkçılık” vurgusu önemli bir yer tutuyordu. Ancak bu perspektifin bir ideolojik pozisyona tekabül etmediği çok geçmeden anlaşıldı. Kılıçdaroğlu döneminin, partiyi merkeze kaydırmaya yönelik bir çaba olduğu eleştirileri vardı.

CHP'nin İdeolojik Çizgisi ve Değişim Tartışmaları

Yunus Emre, CHP’nin bir sosyal demokrat parti olduğunu belirtiyor ve “Bence CHP durduğu yerde duruyor, Türkiye değerler itibarıyla çok sağa kaydı” diyor. CHP’nin geleceğinde, partinin ideolojik çizgisi ile Türkiye’nin ekonomik, toplumsal ve kültürel yapısındaki değişimlerin etkileyeceği öngörülüyor. CHP’nin bu çizgisini belirleyen iç faktörler, yeni dönemde hangi çizgideki kişi ve kanatların baskın çıkacağı olacak gibi gözüküyor.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP