Cemaatle namaz, İslam toplumunda birlik, beraberlik ve dayanışmayı artıran önemli bir ibadettir. Bu ibadet, toplumsal bir düzen sağlama amacını da güder. Cemaatle namaz, İslam dininde büyük sevap ve fazilet taşıyan bir uygulamadır. Bu nedenle, sağlıklı ve uygun durumda olan Müslümanların mümkün olduğunca cemaatle namaz kılmaları teşvik edilmektedir. Peki, cemaatle namaz kılmanın hükmü nedir? Cemaatle namaz kılmak farz mı, sünnet mi; sevabı nedir?
İslam dini, birlik ve beraberliğe büyük önem atfetmiştir. Günde beş vakit namazın cemaatle eda edilmesi (Bakara, 2/43), haftada bir cuma namazının ve senede iki kez kılınan bayram namazlarının topluca gerçekleştirilmesi, müminlerin birbirleriyle tanışmalarına, kaynaşmalarına ve yardımlaşmalarına vesile olmaktadır. Bu bakımdan cemaatle namaz, istenen birlik ruhunu sağlamlaştırıcı ve devam ettirici bir role sahiptir.
Hz. Peygamber (s.a.s.), farz kılınışından itibaren hayatının son zamanlarına kadar beş vakit namazı sürekli olarak cemaate imamlık yaparak kıldırmış ve müslümanları da namazları cemaatle kılmaya teşvik etmiştir (Ebû Dâvûd, Salât, 49). Cemaatin önemini vurgulayan birçok hadis bulunmaktadır. Bu hadislerden birinde Hz. Peygamber (s.a.s.), “Üç kişi bir köyde veya kırda bulunur ve namazlarını cemaatle kılmazlarsa, şeytan onlara hâkim olur. Öyleyse cemaatten ayrılma. Çünkü kurt, ancak sürüden ayrılan koyunu yer.” (Ebû Dâvûd, Salât, 47) buyurmaktadır.
Bir diğer hadiste ise “Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, ateş yakılması için odun toplanmasını emretmeyi, sonra da namaz için ezan okunmasını, daha sonra da bir kimseye emredip imam olmasını, ardından da cemaatle namaza gelmeyenlere gidip evlerini yakmayı düşündüm.” (Buhârî, Ezân, 29, 34; Müslim, Mesâcid, 251-254) diyerek, cemaatten uzaklaşanlara ciddi bir uyarıda bulunmuştur. Ayrıca, cemaatle kılınan namazın sevabının, tek başına kılınandan 27 derece daha fazla olduğunu da belirtmiştir (Buhârî, Ezân, 30; Müslim, Mesâcid, 249).
Cemaatle namaz kılmanın önemini belirten bu ve benzeri hadislerden ve ilgili âyetlerden hareketle Hanbelîler, namazın cemaatle kılınmasını erkekler için farz-ı ayın, Şâfiîler ise farz-ı kifâye olarak değerlendirmiştir. Hanefî ve Mâlikîlere göre ise, cuma namazı dışındaki farz namazları cemaatle kılmak, gücü yeten erkekler için müekked sünnettir (Mergınanî, el-Hidâye, I, 362; Kâsânî, Bedâî’, I, 155; Cezîrî, el-Mezâhibü’l-erbe‘a, I, 368-369).
Bu itibarla, cemaate gitmeye engel bir durum olmadıkça, namazların cemaatle kılınması önem arz etmektedir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), camiye giderken atılan her adım için kişinin bir derece yükselip, bir günahının silineceğini müjdelemiştir (Buhârî, Ezân, 30; Ebû Dâvûd, Salât, 49).
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce