Bursa’daki Mevsimlik Tarım İşçilerinin Zorlu Koşulları ve Umut Arayışı

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bursa’daki Mevsimlik Tarım İşçileri: Zorlu Koşullar ve Umut Arayışı

Her yıl yaz aylarında, Bursa’nın farklı bölgelerine özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’dan gelen mevsimlik tarım işçileri, elektrik, temiz su ve hijyenik yaşam koşullarından yoksun bir şekilde konaklamaktadır. Bu yıl, Mustafakemalpaşa ilçesine domates hasadı için deprem bölgesi olan Şanlıurfa’dan gelen tarım işçilerini ziyaret eden Bursa Su Kolektifi üyesi Figen Ovat, işçilerin en büyük sorunlarının temiz su ve hijyenik yaşam koşulları olduğunu belirtti.

“Herkes Yalan Söylüyor”

Ovat, Türkiye’nin genelinde herkesin ekonomik durumunun kötü olduğunu ve bu konuda kimsenin yalan söyleyemediğini ifade etti. “Hepimiz perişanız, ekmeğe muhtacız. Geçen yıl Antalya’da aynı işi yaptım ve iflas ettim. Şu anda borçlular beni bulabilir. Meclis’e gönderdiğimiz talepler parti ayırt etmeden geliyor ama kimse yalandan bir şey söyleyemiyor. Bu hükümet, insanları zor durumda bırakıyor. Kazandığımızı yiyoruz ama bu yetmiyor. Burası, koşullarımızın ne kadar kötü olduğunu gösteriyor. Gençlerimiz sabah 3.30’da çalışmaya başlıyor ve hala kahvaltı yapmamış durumdalar. İçtiğimiz su, inanın bir hayvana bile verilmez. Yetkililer gelip ‘koşullarınızı iyileştireceğiz’ diyor ama bu sadece sözde kalıyor.

“Kendimi Vatansız Hissediyorum”

Bir tarım işçisi, eşinin hastalanması durumunda hastaneye gitmek istediğinde sağlık sigortası olmadığı için 210 lira ödeme yapmadan muayene olamayacağının söylenmesi üzerine kendini vatansız hissettiğini dile getirdi. “Geçen yıl kızıma bir telefon bile edemedim. İmkanım olsa tüm çocuklarımı Avrupa’ya gönderirdim. Çocuklarımın eğitimini sürdüremiyorum, tüm bunlar beni derinden yaralıyor” dedi.

“6 Kişi Bir Çadırda Kalıyoruz, Biz de İnsanız”

Bir başka mevsimlik tarım işçisi kadın, Bursa’ya 2 bin kilometre yol kat ederek geldiklerini ve kendilerine yol haklarının verilmediğini ifade etti. “Burada su, elektrik, buzdolabı yok. Yemeğimiz kalırsa sabah onu yemiyoruz ve çöpe atıyoruz. Su faturasını alıyorlar ama içtiğimiz su sağlıksız. Gece su biterse marketten almak zorundayız. Yiyecekler pahalı ve buğday, pirinç alacak paramız yok. Bizim 6 kişi bir çadırda kaldığımızı unutmayın. Eşim ve dört çocuğumla buradayım. Sezon işçisiyiz ve gideceğimiz yer yine burası.”

“Çocuklar Pis Sulardan Rahatsızlanıyor”

Tarım işçileri, su konusunda ciddi sıkıntılar yaşamakta. Toprak renginde akan sular, sağlık sorunlarına yol açmakta. Banyo yapma imkanı yok, bu nedenle temiz su eksikliği hastalıkların yayılmasına neden oluyor. Sineklerin ve yılanların bulunduğu çadır alanlarında, birçok çocuk bu kötü koşullardan etkileniyor.

“İş Kazaları, İş Kazası Olarak Görülmüyor”

2017 yılında Başbakanlık tarafından yayınlanan bir genelge, mevsimlik tarım işçilerinin yaşam koşullarını iyileştirmeyi hedefliyordu. Ancak, bu genelge yalnızca sorunları tespit etmekle kalmış ve uygulanabilir bir eylem planı oluşturulmamıştır. İş kazaları da bu alanda kayıtlara geçmemekte. Tarım işçileri, römorklar ve kamyonetlerle denetimsiz bir şekilde taşınmakta, yaşamları hiçe sayılmaktadır. Emek sömürüsü ve beden sömürüsü her gün devam etmektedir.

“İnsanlık Dışı Yaşayan İşçilerin Değer Görmesini İstiyoruz”

Bursa Su Kolektifi üyesi Candan Göz, mevsimlik tarım işçilerinin yaşam koşullarının depremzedelerin koşullarıyla benzer olduğunu vurguladı. “Tarım işçileri, çadırlarda yaşayan ve hijyenik olmayan koşullarda hayat mücadelesi veren insanlardır. Çocuklarının eğitim hakkı ellerinden alınmakta ve bu durum onların geleceğini karartmaktadır. Biz, devletimizin bu insanlara sağladığı hakların uygulanmasını ve insanlık onuruna yakışır koşullarda yaşamalarını talep ediyoruz.”