Bipolar bozukluk, halk arasında manik depresif psikoz olarak da bilinir. Bu durum, bireyin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen, akademik ve kişisel yaşamda büyük zorluklar yaratan son derece ciddî bir ruh sağlığı hastalığı olarak tanımlanır. Bipolar bozukluğu tanımak önemlidir; çünkü bu hastalık, kişinin ruh halindeki ani ve keskin değişikliklerle kendini gösterir. Kişi, bir anda yüksek enerji ve mutluluk hissi yaşarken, kısa bir süre sonra derin bir karamsarlığa ve yalnızlığa düşebilir. Bu duygusal iniş çıkışlar, iş ortamında, okul hayatında ve sosyal ilişkilerde ciddi sorunlara yol açabilir.
Bipolar bozukluğun tanısı için, psikologlar tarafından yapılacak detaylı değerlendirme büyük önem taşır. Bu hastalığın, erişkin nüfusun yaklaşık %6’sında görülmesi, doğru tanı ve etkin tedavi sürecinin başlatılmasını zorunlu kılar. Zira, bipolar bozukluğu olan bir kişi, manik dönemlerde olduğunu fark etmeyebilir. Bu durum, yalnızca mani döneminin ardından davranışlarını sorguladığında ortaya çıkabilir. Çoğu bipolar hastası, çevresindeki kişilerin uyarıları sayesinde hastalığını fark eder.
Bipolar bozukluğun kesin nedenleri tam olarak bilinmemektedir; ancak birçok faktör bir araya geldiğinde bu hastalığın ortaya çıkmasına zemin hazırlayabilir. Bu faktörler arasında:
Bipolar bozuklukta, kişi manik dönemden sonra haftalarca veya aylarca herhangi bir belirti göstermeyebilir. Ancak, bu durumun ardından depresif dönem başlayabilir ve kişi uzun süre boyunca mutsuz, karamsar ve kaygılı bir ruh hali içinde kalabilir. Genellikle 20-25 yaşları arasında ortaya çıkan bu uzun süreli duygusal dalgalanmalar, bireyin günlük yaşamda uyum sağlamasını, iş ve akademik başarılarını olumsuz etkileyebilir. Genetik faktörler, hastalığın ortaya çıkmasında önemli bir rol oynar; ayrıca beyindeki bazı kimyasal bileşiklerle ilişkili nörolojik problemler de etkili olabilir.
Mani döneminde olan bir kişi, son derece neşeli olabilir. Güler, şarkı söyler, herkesle sohbet eder; ancak bu neşe, kolayca öfkeye dönüşebilir. Bipolar bozukluğu olan kişilerin fikirlerini eleştirdiğinizde, aşırı tepki verebilirler. Mani, ‘anormal’ bir durumdur; kişi mutlu görünse de sosyal uyumu bozulmuştur. Mani döneminin belirtileri şunlardır:
Depresif dönemde ise aşağıdaki belirtiler gözlemlenebilir:
Bipolar bozuklukta tanı, genellikle aile öyküsü alındıktan sonra klinik gözlemlerle konulabilir. İlk atağın türü, hastalığın tanısında belirleyici bir unsurdur. Eğer ilk atak depresifse, bipolar bozukluk tanısını koymak zorlaşabilir. Tanı koymak için manik ve depresif atakların gözlemlenmesi gerekmektedir. Alkol veya madde bağımlılığı gibi diğer sorunlar tanıyı karmaşık hale getirebilir. Ayrıca, bipolar bozukluk, diğer ruhsal hastalıklarla karıştırılabilir; bu nedenle hastanın atak dönemlerinin dikkatli bir şekilde incelenmesi önemlidir. Mevsimsel bir döngüde, hastalar genellikle ilkbahar ve yaz aylarında manik dönem yaşarken, kış aylarında depresif ruh hali gösterebilirler.
Bipolar bozukluğun tedavi süreci, hastanın doktorla olan iş birliği ve aile desteği ile büyük ölçüde etkilenir. Ataklar sırasında hasta, ne hissettiğini veya ne yaşadığını fark etmeyebilir. Depresif dönemlerde, hasta genellikle mutsuzluk ve hayattan keyif alamama gibi yakınmalarla gelirken, mani dönemleri çevre tarafından daha belirgin bir şekilde hissedilir. Tedavi sürecinde, depresif dönemlerde genellikle antidepresanlar ve duygu-durum düzenleyici ilaçlar kullanılır. Manik dönemlerde ise, psikotik belirtiler varsa antipsikotikler tercih edilebilir.
Bipolar bozukluk, ataklar dışında kişinin normal bir yaşam sürdürebileceği bir hastalıktır. Tedavi süreci, yalnızca atakların tedavisi değil, aynı zamanda bu atakları önlemeyi de hedefler. Duygu durum dengeleyici ilaçlar bu açıdan kritik öneme sahiptir. Bipolar bozukluğu olan hastalar, kendilerini iyi hissettiklerinde ilaçları bırakmak isteyebilir. Bu noktada, aile üyelerinin yaklaşımı oldukça önemlidir. Aile bireylerinin, hastanın ilaç kullanımı konusunda destekleyici olmaları ve hastalığın ataklarına yönelik farkındalık düzeylerini artırmaları son derece gereklidir. Bipolar hastaları, çoğu zaman hastalıklarını kabullenmez ve durumlarını çevresel faktörlere atfederler. Bu nedenle, tedavi sürecinin etkili bir şekilde sürdürülmesi için aile desteği kritik bir rol oynamaktadır.
Bipolar bozukluğu önlemek için bireylerin alabileceği bazı önlemler şunlardır:
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce