Bel Ağrıları ve Fıtıkla İlgili Doğru Bilgiler
Bel ağrıları, yetişkin bireylerin sağlık hizmetlerine başvurmasının en yaygın nedeni olarak öne çıkmaktadır. Toplumumuzda her 10 kişiden 8’i yaşamlarının bir döneminde bel ağrısı ile karşılaşmakta. Yaygın bir yanlış anlama olarak, bel ağrılarının büyük bir kısmının bel fıtığına bağlı olduğu düşünülse de, bu durum pek de doğru değildir. Prof. Dr. Ziya Akar, bel fıtığının yaşam kalitesini düşürebilen bir durum olduğunu vurgulayarak, “Erken dönem tedavi, bel fıtığı için kritik öneme sahiptir. Ameliyat gerektiğinde, zamanlamanın doğru yapılması, hastanın iyileşme şansını artırmaktadır. Güç kaybı yaşayan hastalarda ise, bekleme süresi cerrahinin başarılı olma oranını olumsuz etkileyebilir. Toplumda bu konudaki yanlış bilgiler zaman kaybına ve tedavi sürecinin olumsuz sonuçlanmasına yol açabilir. Gecikme, kalıcı kas gücü kaybı ve felç gibi ciddi sorunlarla sonuçlanabilir.” şeklinde konuşuyor.
-
Her bel ağrısı bel fıtığıdır. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Bel ağrılarının %95’i, disk dejenerasyonu ve kas-eklem tutulmaları gibi fıtık dışı etkenlerden kaynaklanmaktadır.
-
Bel fıtığı ameliyatı sonrasında felç kalma riski yüksektir. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Mikrocerrahi yöntemiyle gerçekleştirilen ameliyat sonrasında felç kalma riski oldukça düşüktür ve %1’in altında gerçekleşmektedir.
-
Şiddetli bacak ağrısının aniden geçmesi iyiye işaret eder. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Bel fıtığına bağlı şiddetli bacak ağrısının kendiliğinden geçmesi, bazen ciddi sinir hasarını işaret edebilir.
-
Bel fıtığı ameliyatından sonra korse kullanımı zorunludur. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Günümüzde mikrocerrahi yöntemi ile yapılan bel fıtığı operasyonları sonrasında hastalar, korse kullanmaksızın, ameliyatın ardından 4 ila 6 saat içerisinde ayağa kalkıp yürüyebilmektedirler.
-
Bel fıtığı tanısı konan hastalar sert zeminde yatmalıdır. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Bel fıtığı hastalarının, sağlıklı bireyler gibi yarı ortopedik veya tam ortopedik yataklarda yatmaları herhangi bir sorun teşkil etmemektedir.
-
Ağır yük kaldırmak bel fıtığına neden olur. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Bel fıtığına neden olan pek çok faktör bulunmaktadır ve ağır yük kaldırmak bunlardan sadece biridir.
-
Ameliyat sonrasında uzun süreli yatak istirahati şart. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Bel fıtığı ameliyatı sonrasında uzun süreli yatak istirahati gerekmemektedir. Standart mikrocerrahi yöntem kullanıldığında, hastalar ilk haftanın sonunda günlük yaşamlarına dönebilirler.
-
Bel fıtığında ameliyat son çaredir. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Bacak ve ayaklarda güç kaybı, uyuşukluk, his kaybı ve idrar kaybı gibi belirtiler ortaya çıktığında, cerrahi tedavi için zaman kaybetmeden müdahale edilmelidir. Aksi halde, kalıcı sinir hasarları meydana gelebilir.
-
Bel fıtığı ilaç tedavisi ile düzeltilebilir. YANLIŞ!
DOĞRUSU: İlaç tedavisi, yalnızca mevcut belirtilere yönelik bir rahatlama sağlamaktadır. Cerrahi tedavi gerektiren hastalar için bu yöntem etkili değildir. Prof. Dr. Ziya Akar, günümüzde bel fıtığı tedavisinde en sık kullanılan yöntemin mikrodisektomi olduğunu belirterek, “Mikrodisektomi, minimal invaziv bir yöntemdir; bu sayede hastalar ameliyat sonrasında aynı gün içinde hareket edebilir ve ertesi gün hastaneden taburcu olabilirler.” şeklinde ifade etmektedir.
-
Basit bel ağrısında hekime görünmek şart değil. YANLIŞ!
DOĞRUSU: Basit bel ağrıları için masör, fizyoterapist veya osteopat gibi uzmanlara başvurmanın zararı olmadığı yönündeki inançlar, ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Prof. Dr. Ziya Akar, “Basit bel ağrısının arkasında romatizmal hastalıklardan omurga tümörlerine kadar birçok hastalık yer alabilir. Bu nedenle, ilk olarak beyin ve sinir cerrahisi, fizik tedavi veya ortopedi uzmanına başvurmak oldukça önemlidir.” uyarısında bulunmaktadır.