Başkan Tunç Soyer Akbelen Direnişine Destek Verdi

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Muğla’nın Milas ilçesinde yer alan Akbelen Ormanı’nda açılmak istenen maden sahasına ve bu alandaki ağaç katliamına karşı oluşturulan direnişe katıldı. İlk günden itibaren direnişin yanında olan Başkan Soyer, İkizköy girişindeki direniş noktasında köylülerle bir araya geldi. Jandarma kontrolünün ardından direniş alanına gelen Soyer, burada ağaçların kesilmesiyle ilgili bilgi aldı.

Direniş alanında verdiği destekle ilgili konuşan Başkan Soyer, “Burada toprağına, doğasına, ağaçlarına aşık insanlar bu mücadeleyi sürdürüyorlar. Çok zor, çok üzücü. Katliam gözümüzün önünde devam ediyor. Dayanmak da zor, seyretmek de zor. Şunu bilmek lazım; haklıyız, haklısınız. Orman yangını olduğunda niye üzülürüz? Şimdi yangından beterini kendi kendimize yapıyoruz. Yangından ne farkı var? Geçen sene burada yangın çıktığında tüm Türkiye üzülmedi mi?” ifadelerini kullandı.

İklim Krizi ve Doğa Katliamı Üzerine Düşünceler

İklim krizinin etkilerine dikkat çeken Başkan Soyer, “Tabiat en büyük cezayı veriyor. Bütün insanlık iklim kriziyle meşgul. Bir yandan kuraklık, bir yandan taşkınlar, aşırı sıcaklar ve soğuklar yaşıyoruz. İklim krizini biz yarattık. Bunları kâr hırsı peşinde koşanlar, kara doymayanlar yaptı. Doğayı katlederek, canına okuyarak yaptılar. Ne yapıp ne edip haklılığımızı duyurmak zorundayız. Bu memlekette haklı olmak yetmez, sesinizin güçlü çıkması lazım. Yaptığınız çok değerli. İyi ki direniyorsunuz. İzmir’de kalbimiz, vicdanımız, aklımız sizinle. Bilin ki sizin yaşadığınız üzüntüyü bütün kalbimizle paylaşıyoruz. Ne zaman ihtiyaç olursa, ne kadar gücümüz yeterse yanınızdayız. Sizinle aynı hissiyatı taşıyan insanlar var. Sonuna kadar sizin yanınızda olmaya devam edeceğiz. İyi ki varsınız, iyi ki bu güzelim doğaya sahip çıkıyorsunuz.” dedi.

İzmir’den Destek ve Otobüs Seferleri

Akbelen’deki direnişi vatan savunması olarak nitelendiren Başkan Soyer, konuşmasına şöyle devam etti: “Yüzyıl önce atalarımız vatan savunması için canlarını feda ettiyse, bu da vatan savunmasından bir farkı yok. Biz de yüzyıl önce atalarımızın yaptığı gibi bu vatana sahip çıkmak zorundayız. Ne mutlu ki sizler bu vicdanı taşıyorsunuz. Biz bu hukuk süreçlerinin takibine müdahil olacağız ve katkı vereceğiz. Bir hukuk ağı kurarak süreci sonuna kadar takip edeceğiz. Kamu zararının da hesabını soracağız. Bugüne kadar bu yapılmadı. İzmirliler buraya gelmek istiyor. Her hafta cumartesi günü Konak’tan otobüs kaldıracağız. Vatandaşın talebine göre sayıyı artırırız. Önümüzdeki hafta ilk otobüs gelecek ve her cumartesi devam edecek. İzmir’den gücümüz neye yetiyorsa sizin burada hayatınızı kolaylaştırmak için desteğimize devam edeceğiz. Asla umutsuzluğa kapılmayın. Burada azsınız ama kalbi sizinle olan yüz binler var. Sizin gibi temiz vicdana sahip yüz binler var.”

Akbelen Direnişinin Önemi

Akbelen direnişinin öncülerinden olan aktivist ve İkizköylü çoban Necla Işık, direnişin başlangıcını anlatarak, “Akbelen’de çok büyük bir mücadele var. Bu mücadele dört yıl önce başladı. Eğer biz bu mücadeleyi vermemiş olsaydık 2019 yılında burası kesilmiş durumda olacaktı ve kimse kalmayacaktı. Biz ‘toprağımızı vermiyoruz’ dedikçe şirket saldırdı. ‘Toprağını vermiyorsan ormanı alacağım’ dedi. Bakanlıktan 2021 yılında burayı satın aldı. Öğrenir öğrenmez çevreci avukatlarla mücadeleye başladık. Şirket şimdiye kadar parayla herkesi satın aldı. Bilirkişi keşfi ve raporlardan sonra şirket ‘mahkeme bitti’ diyerek harekete geçti. Seçimlerden sonra buraya girmeye başladılar. Buradaki mesele iki üç ağaç meselesi değil. Su kaynaklarımız, topraklarımız gidiyor. Bu bir vatan meselesi oldu.” ifadelerini kullandı.

Köylülerden Destek ve Gönüllülerin Ankara Yolculuğu

Mücadeleyi Çanakkale Savaşı’ndaki vatan mücadelesine benzeten köylüler, bölgedeki zeytin ağaçlarının, su kaynaklarının ve tarım arazilerinin yok oluş öyküsünü anlatarak, “Toprağın üstünden, ekmeğin üstünden elektrik üretilmez.” dediler. Köylülerle ve gençlerle yapılan sohbetin ardından Başkan Soyer, Akbelen direnişini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşımak için yola çıkan gönüllüleri Ankara’ya uğurladı.