AYT sınavının sona ermesiyle birlikte, sınavda yer alan soruların yanıtları öğrenciler ve eğitimciler tarafından merakla araştırılmaya başlandı. Özellikle AYT Edebiyat bölümünde çıkan Sefaretname türü sorusunun yanıtı, birçok kişi tarafından sorgulanıyor. Peki, Sefaretname nedir, Sefaretname örnekleri nelerdir? AYT sınavında çıkan Sefaretname türü sorusunun yanıtı nedir? İşte, Sefaretname ile ilgili merak edilen tüm detaylar…
Sefaretname, Osmanlı Devleti döneminde, bir dış merkeze sefir (elçi) olarak atanan kişilerin, görevde bulundukları süre boyunca siyaset, diplomasi ve bulundukları şehrin sosyal ve kültürel yaşamına dair gözlemlerini ve görüşlerini bir araya getirdikleri eserlerdir. Genellikle kitap formatında kaleme alınan bu eserler, divan edebiyatının önemli türlerinden biri olarak kabul edilir ve aynı zamanda Osmanlı tarihinin diplomasi alanındaki önemli belgeleri arasında yer alır.
Sefaretname eserleri, yalnızca gözlem ve edebi anlatım değil, aynı zamanda elçilerin görevlerini raporlamak amacıyla yazıldıkları için daha çok bir rapor niteliği taşır. Bu nedenle, gözlem niteliği taşıyanlar “takrir” olarak adlandırılır. Elçilerin ziyaret ettikleri yerlerin yönetim, sosyal, askeri, kültürel ve teknik hayatları hakkında bilgi veren eserler ise “genel sefaretname” olarak tanımlanır. Bu eserler, ait oldukları döneme dair verdikleri bilgilerle, günümüz bakış açısının şekillenmesine önemli katkılar sağlamış ve Osmanlı Devleti’nin 18. yüzyıldaki reform arayışları sürecinde tarihi bir önem taşımıştır. Ayrıca, çoğunlukla resimlendirilmiş olmaları da dikkat çekicidir.
Sefaretname türünün ilk örnekleri, genellikle 17. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu eserler, ilgi uyandıran manzum örnekleriyle birlikte, özellikle 18. yüzyılda Osmanlı’nın Batı’ya yönelişinin artmasıyla birlikte sayıca çoğalmıştır. Bilinen ilk sefaretname örneği, Avusturya’ya gönderilen Hacı Zağanos’un raporudur ve bu rapor, Fatih döneminin ilk on yılına tarihlenmektedir. Kimi kaynaklar ise Kara Mehmet Çelebi’nin Viyana Sefaretnâmesi’ni ilk sefaretname örneği olarak kabul eder. Sefaretname türündeki eserlerin en sonuncusu ise, İran’da 1872-77 yılları arasında elçilik yapan Mehmed Tahir Münif Paşa’nın kaleme aldığı risaledir. Bu türün en tanınmış örnekleri arasında Yirmisekiz Mehmed Çelebi ve Ahmed Resmi Efendi’nin eserleri öne çıkar.
Sayıları kırkın üzerinde olan sefaretnamelerin bir kısmı, sonradan tarihçiler veya vakanüvisler tarafından kaynak olarak kullanılmış ve bazıları daha sonra yayımlanmıştır. Yirmisekiz Mehmet Çelebi’nin Paris Sefâretnâmesi, orta öğretim ders kitaplarına dahil edilerek öğrencilere sunulmuştur. Günümüzde, diplomatlar tarafından yazılan anı kitapları da Sefaretname türünün modern uzantıları olarak değerlendirilebilir.
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce