25 January 2025 Saturday
Berkant, ölümünün 11. yılında müzikseverler tarafından anılıyor. Türk pop müziğinin önemli isimlerinden biri olan Berkant, hayatı boyunca birçok unutulmaz esere imza atmıştır.
Berkant, asıl adıyla Berkant Akgürgen, 31 Aralık 1938’de Ankara’da dünyaya geldi. Babası Hasan Akgürgen’in Köy Enstitülerindeki görevinden dolayı ilkokul eğitimini Hasanoğlan’da, ortaokul eğitimini ise Bilecik’te tamamladı. Müzik tutkusuyla tanışması, ortaokul yıllarında piyano çalmaya başlamasıyla gerçekleşti. Henüz 14 yaşındayken Dean Martin, Frank Sinatra ve Nat King Cole gibi sanatçılara ait geniş bir repertuara sahipti.
Berkant, 1956 yılında Denizli Lisesi’nden mezun olduktan sonra sahne hayatına ilk adımını 1957 yılında Üstün Poyrazoğlu Orkestrası ile Bahçelievler Akalın Düğün Salonu’nda atmıştır. Aynı yıl kurduğu “Jüpiter Kenteti” adlı müzik topluluğu ile gece kulüplerinde performans sergilemeye başladı. Bu süreçte TRT Ankara Radyosu’nda program yaparak, Yurdaer Doğulu ile orkestra kurarak çalışmalarına devam etti. Ayrıca Vasfi Uçaroğlu Orkestrası’na solist olarak katıldı.
1960 yılında askere giden Berkant, bahriye eri olarak görev yaptı ve bandoya seçilerek İstanbul’da tenor saksafon dersleri aldı. Üç yıllık askerlik süresince tenor saksafon çalmaya devam etti. 1964 yılında Ankara’ya döndükten sonra Yurdaer Doğulu ile yeni bir orkestra kurarak müzik kariyerine devam etti. İstanbul’da Kulüp Fuaye’den gelen teklif üzerine İstanbul’a yerleşti ve 1965 yılında Vasfi Uçaroğlu Orkestrası’nın solisti olarak kariyerine hız kazandırdı.
Berkant, 1966 yılında “Cici Pabucum Cici” adlı ilk plağını çıkardı. Aynı yıl Sezen Cumhur Önal ile çalışmaya başlayarak “Evvel Zaman İçinde” adlı plağını yayınladı. Ancak Berkant’ı asıl popülariteye ulaştıran eser, 1967’de seslendirdiği “Samanyolu” şarkısı oldu. Teoman Alpay’ın sözlerini yazdığı ve Metin Bükey’in bestesini yaptığı bu parça, 45’lik plağıyla bir milyonun üzerinde satış yaparak Berkant’a platin plak kazandırdı. “Samanyolu”, Berkant ile özdeşleşmiş ve Türk müziği tarihinde önemli bir yere sahip olmuştur.
Bu şarkı, yurt dışına da açılarak Hollandalı sanatçı David Alexander Winter tarafından “Oh Lady Mary” adıyla seslendirilmiş ve Avrupa’da da ilgi görmüştür. Özellikle Patricia Carli, “Samanyolu”nu dünyaya tanıtan sanatçı olarak öne çıkmıştır; bu parçanın yer aldığı plak, 1968 yılında yüz binin üzerinde satış yaparak Türkiye’de platin plak alan ilk plak olmuştur.
Berkant, “Nisan Yağmuru”, “Mevsim Bahardı”, “Hayat Sevince Güzel”, “Bülbül Yuvası” gibi birçok Türkçe beste çalışması yapmıştır. Ayrıca, Gönül Yazar ile birlikte “Trafik Belma” adlı filmde rol almış ve 1967-1971 yılları arasında Türk sinemasında pek çok filmde yer almıştır. Sanatçı, beste ve şarkı sözü uyarlama çalışmalarıyla da müzik kariyerine devam etmiştir.
1975 yılında “Fani Dünya – Izdırap Çocuğu” adlı son plak çalışmasını yayınlayan Berkant, 1980’li yıllarda gazinoların azalması ve taverna çalışmalarının artmasıyla Avrupa turneleri ve otel gece kulüplerinde performanslar sergilemeye başlamıştır. Toplamda yedi filmde başrol oynamış, 80 adet 45’lik plak ve 1 longplay kaydetmiştir. 1993 yılında ise hit şarkılarından oluşan bir kaset ve CD’si yayımlanmıştır.
Berkant, 1971 yılında Serpil Örümcer ile evlenmiş ve bu evlilikten Fulya Akgürgen adında bir kızı olmuştur. Ancak çift, bir yıl sonra boşanmıştır. 1975 yılında Engin Akgürgen ile ikinci evliliğini gerçekleştiren Berkant, bu evlilikten iki oğlu dünyaya gelmiştir.
Son yıllarında akciğer kanseri teşhisi konulan Berkant, 1 Ekim 2012 tarihinde hayata gözlerini yumdu. Cenazesi, Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilmiştir. Müzik dünyasında bıraktığı izler ve eserleriyle Berkant, her zaman hatırlanacak bir sanatçı olarak kalacaktır.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Şanlıurfa’da partisinin düzenlediği yerel yönetim çalıştayında önemli açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, siyasi iktidarın temel sorunlarından birinin ‘ahlaki ve siyasi meşruiyet’ olduğunu vurguladı. Bu bağlamda, “Eğer montaj videolar yapıyorsanız, ahlaki ve siyasî meşruiyetiniz tartışılır hale gelir. Milletin seçtiği belediye başkanı yerine kayyum atarsanız, siyasî meşruiyete gölge düşürür. Bu millet niye oy kullanıyor? Bunun adı demokrasi olur mu? Bu tam bir felakettir.” ifadelerini kullandı.
Eğitim Sorununa Dikkat Çekti
Kılıçdaroğlu, eğitim sisteminin mevcut durumunu eleştirerek, “Eğitim tam bir felaket. 60-70 kişilik sınıflarda bir öğretmen, öğrencileriyle nasıl sağlıklı bir ilişki kuracak? Derslik sorununu çözmek için de söz veriyoruz. Büyükşehir belediye başkanlığını bize vereceksiniz, 5 bin derslik kuracağız. Eğer Şanlıurfalı kardeşim çocuğunun iyi bir eğitim almasını istiyorsa, en az 100 kreşin Urfa’da olmasını istiyorsa, CHP’nin adayına oy verecek, beraber takip edeceğiz.” şeklinde konuştu.
Şanlıurfa’nın Potansiyeli
Kılıçdaroğlu, CHP’nin yerel yönetimlerdeki başarılarına da değindi ve “Eskişehir, hafta sonu turist kaynıyor. Eskişehir bir çöl gibiydi, şimdi ise vahaya döndü. Bunu kim yaptı? CHP. Şanlıurfa’da çok daha fazla potansiyel var ama vizyon eksikliği var. Zenginleşmek için siyaseti kullanıyorsanız, toplum yoksul kalmaya mahkumdur. Şanlıurfa, bir Kudüs, bir İstanbul olabilir.” dedi.
Uyuşturucu Sorunu Üzerine Eleştiriler
Kılıçdaroğlu, uyuşturucu kullanımıyla ilgili olarak AK Parti’yi eleştirdi: “Uyuşturucu nedeniyle gençliğimizi kaybedebiliriz. Bu artık bir milli güvenlik sorunudur. Cezaevinde bir tane bile uyuşturucu baronu göremezsiniz.” dedi.
Emine Şenyaşar’ın Durumu
2018’de AKP Urfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın yakınları tarafından katledilen Emine Şenyaşar’ın durumuna da değinen Kılıçdaroğlu, “Hastanedeki saldırının görüntülerinin kaybedildiğini biliyoruz. Emine Şenyaşar neredeyse suçlu ilan edildi. 8 savcı iddianame hazırlamaya korktu. Oraya arkadaşlarımız geldi. Kimse bu memlekette sahipsiz değildir. Dava açıldı ve takip ediyoruz.” şeklinde konuşarak, adaletin sağlanması için çaba göstereceklerini ifade etti.
Yeni Bir Başlangıç filminin yönetmenliğini ve senaristliğini ünlü isim Cameron Crowe üstlenmektedir. Peki, Yeni Bir Başlangıç filminin konusu nedir? Hangi oyuncular bu yapımda yer alıyor?
Film, Jerry Maguire adındaki bir karakterin hikayesini anlatmaktadır. Jerry, Uluslararası Spor İdaresi’nin (SMI) en üst düzey temsilcisi ve spor yönetimi alanında tartışmasız bir liderdir. Nişanlısı Avery Bishop ile iyi bir ilişkisi olduğu düşünülen Jerry, aslında hayatının bir kısmını otomatik pilota bağlamış durumdadır. Arkadaşlık ilişkileri sağlam olsa da, cinsellik alanında ciddi sorunlar yaşamaktadır. Jerry’nin yazdığı ve SMI için hazırladığı “Düşündüklerimiz ve Söyleyemediklerimiz: İşimizin Geleceği” adlı manifesto, pek çok kişinin dikkatini çeker ve bu durum işleri sarpa sarmasına neden olur. Sonuç olarak, Jerry işten çıkarılır. Ancak bu durum onun için bir dönüm noktasıdır; kendine olan güvenini yeniden kazanarak, kim olduğunu keşfedeceği bir yolculuğa çıkmak zorunda kalır.
Yeni Bir Başlangıç filminin IMDb puanı 10 üzerinden 7.3 olarak belirlenmiştir. Bu puan, filmin geniş bir izleyici kitlesi tarafından beğenildiğini göstermektedir.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 60. Altın Portakal Film Festivali’nin iptal edildiğini açıklayarak sinema camiasında büyük bir şok etkisi yarattı. İptal kararı, yönetmen Nejla Demirci’nin “Kanun Hükmü” adlı belgeselinin festival seçkisinden çıkarılmasıyla başlayan tartışmaların ardından geldi. Başkan Böcek, “Festivalimizi bizim dışımızda oluşan ve oluşturulan süreç sebebiyle iptal ettiğimizi tüm sinemaseverlere üzülerek bildiriyorum” ifadelerini kullandı.
Böcek, açıklamasında Altın Portakal Film Festivali Yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu’nu süreci yönetememekle suçlayarak, onun görevine de son verildiğini belirtti. Başkan’ın açıklamasında, “malum film” ifadesini kullanması ise toplumda tepki çekti. Böylece, Antalya Altın Portakal Film Festivali, 1979 yılında sansür ve 1980 yılında 12 Eylül darbesi nedeniyle iptal edildikten sonra üçüncü kez yapılamayacak. Demirci’nin belgeseli, daha önce çekim aşamasında çeşitli engellerle karşılaşmış, ancak Anayasa Mahkemesi (AYM) kendisini haklı bulmuş ve yönetmene tazminat ödenmesine karar vermişti.
Filmde FETÖ propagandası yapılmadığı belirtilirken, Demirci, açıklama yapan bakanlıklara filmi izlemelerini önerdiği bir sosyal medya paylaşımı gerçekleştirdi.
Olayların gelişimi üzerine görüşlerini aldığımız sinema yazarı Şenay Aydemir, “Başından itibaren kötü yönetilmiş bir süreçti. Bu kadar yalpalamamak gerekirdi” diyerek sürecin yanlış yönetildiğini vurguladı. Aydemir, film sektörünün bu dönemde önceki dönemlere göre daha fazla dayanışma gösterdiğini ve festivale baskı yaparak sansürün asıl kaynağının açığa çıkmasını sağladığını belirtti.
“Mesele burada kimi muhatap aldığınız” diyen Aydemir, “Belediyenin de festival yönetiminin de sorumluluğu halka karşıydı. Belediye kendini iktidara sorumlu hissetti, dertlerini onlara anlatmaya çalıştı” ifadelerini kullandı. Aydemir, “Her şeyi gizleyerek yaptılar, Antalya halkından gizlediler, tehdit eden kim, nasıl ediyorlar, gazeteciler el yordamıyla buldu. Belediye sürecin parçası olmayı reddetti, festival yönetimini ortada bıraktı. Sonrasında siyasal hesaplaşmaya döndü. Bunu da kamusal alanda savunmak gerekirdi. Antalya BŞB nezdinde CHP böyle bir cevabı veremedi” şeklinde konuştu.
Aydemir, gelecekte baskının daha da artacağına dikkat çekerek, “Bence en baştan itibaren açık olunmalıydı. Öyle olsaydı ve film çıkarılmadan iptale gitseydi, başka bir tarih yazılırdı. Hem filmi çıkardınız hem festivali iptal ettiniz hem sansürcü oldunuz hem terör destekçisi oldunuz, hem de festivalden oldunuz… Tek doğru kararınız filmi geri almaktı, onun da arkasında 12 saat durabildiniz” dedi.
Yönetmen Fırat Yücel ise sosyal medya hesabından 2014’te yine Altın Portakal’da AKP’li belediye tarafından sansürlenen bir başka belgeselin festival yolculuğuna dikkat çekti. Yücel, “2014’te Altın Portakal’da sansürlenen Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek belgeseli öncesinde Documentarist, İstanbul Film Festivali ve Adana Altın Koza’da (belediyede MHP var) gösterilmişti. Bakur da başka festivallerde gösterildi. Kanun Hükmü’nün de benzer bir yolculuğu olabilirdi, hâlâ da olabilir, bir engel yok. Filmi kaç kişinin izlediğiyle falan ilgilenmiyorlar. Amaçları filmin şu anki gösterimi (CHP kolay hedef ne de olsa) üzerinden siyasi kampanya yapmaktı, yaptılar, hem de rahat rahat, bakanlıklarca. Kimse çıkıp festival sinemacılar yüzünden iptal oldu falan demesin. Altın Portakal belediye ve festival yönetiminin basiretsizliği yüzünden iptal oldu. Nasıl 2014’te üç önemli festivalde gösterilmiş olan filmi avukatlara falan izletip ortalığı karıştırdılarsa burada da aynısı” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
Yonhap’ın haberine göre, Güney Kore ordusundan yapılan son açıklamada, iki ülke arasındaki askerden arındırılmış bölgenin yaklaşık 30 kilometre güneyinde gerçekleştirilen bir tatbikatın detaylarına yer verildi. Bu tatbikat, terörle mücadele kapsamında gerçekleştirildi ve iki ordunun, binaların aranması, rehinelerin kurtarılması ve teröristlerin yerinin tespit edilip etkisiz hale getirilmesi gibi önemli konularda birlikte çalıştığı vurgulandı.
Açıklamada, tatbikatın asıl amacının, Güney Kore ve Kuzey Kore’nin şehir ortamında terörle mücadele operasyonlarındaki yeteneklerini geliştirmek olduğu ifade edildi. Bu tür tatbikatlar, her iki ordunun da iş birliği yapabilme yeteneklerini artırmayı hedefliyor.
Kuzey Kore’nin Yüksek Halk Meclisi (SPA), 28 Eylül tarihinde önemli bir yasa teklifini oybirliğiyle kabul etti. Bu yasa, “ülkenin varlığını ve gelişimini güvence altına almak, bölgesel ve küresel huzuru korumak” amacıyla nükleer silah üretimini hızlandırmayı öngörüyor. Meclisten geçen yasanın ardından Kuzey Kore lideri Kim Jong-un, Güney Kore-ABD-Japonya işbirliğini “NATO’nun Asya versiyonu” olarak tanımlayarak, ABD’nin Kuzey Kore’yi “fiziksel olarak ortadan kaldırma” politikası yürüttüğünü vurguladı.
Kim, ayrıca Kore Yarımadası’ndaki ABD faaliyetlerinin, “nükleer savaş tehditlerini azami düzeye çıkardığını” belirtti. Bu bağlamda, Güney Kore Birleşme Bakanlığı ise, üçlü işbirliğinin Kuzey Kore’nin nükleer silah geliştirme programına karşı sert bir tepki vereceğini ifade etti. Bakanlık, uluslararası toplumun iş birliğiyle uygulanacak yaptırımlarla Kuzey Kore üzerinde baskı kurmayı planladığını açıkladı.