Anevrizma Teşhisi ve Tedavi Yöntemleri

Anevrizma Teşhisi ve Tedavi Yöntemleri

ABONE OL
January 23, 2025 22:35
Anevrizma Teşhisi ve Tedavi Yöntemleri
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Uzmanların gerçekleştirdiği araştırmalar, henüz kanamadan önce teşhisi konulan anevrizmaların hangilerinin kanama riskinin yüksek olduğunu ve bu durumda ne zaman açık veya kapalı yöntemlerle tedavi edilmesi gerektiğini ortaya koydu. Beyin damarlarının kesişim noktalarında, damar duvarının tansiyon, kolesterol gibi faktörler nedeniyle zayıflayıp incelmesi sonucu oluşan baloncuklara “anevrizma” adı verilmektedir. Eğer bu anevrizmalar, yırtılıp kanamadan önce teşhis edilebilirse, tedavi cerrahi ya da daha yaygın olarak girişimsel yöntemlerle yapılabilmektedir. Kanama gerçekleşmeden tedavi edilen anevrizma hastalarının yaşam şansları çok daha yüksektir. Ancak anevrizmanın yırtılmasıyla oluşan beyin kanamaları, beyin cerrahisi alanında en korkulan durumlardan birini teşkil etmektedir.

Bazen, kanamadan önce anevrizması tespit edilen hastalar, farklı doktorlardan ikinci görüş almak istemekte ya da çeşitli nedenlerle tedavilerini erteleyebilmektedirler.

İstatistiksel Veriler

Doç. Dr. Murat Şakir Ekşi, anevrizmanın yırtılmasıyla oluşan ‘subaraknoid kanama’ ile birlikte hastanın yaşamı için geri sayımın başladığını belirtiyor. Ekşi, “Anevrizmalar, beyin damarlarının kesişim noktalarında baloncuk oluşumu ile karakterizedir. Bu baloncuklar, damar duvarının zamanla kolesterol, damar sertliği ve yüksek tansiyon gibi etkenlerle zayıflaması sonucu meydana gelmektedir” ifadelerini kullanıyor.

Her 100 kişiden 3-8’inin anevrizma taşıyabileceğini belirten Ekşi, “Bu anevrizmalar, altta yatan hastalıkların etkisiyle büyüyebilir ve nihayetinde patlayabilir. Bu durumu beyin kanaması olarak değerlendiriyoruz. Çok tehlikeli bir süreçtir; her 4 hastadan birini ne yazık ki olay anında kaybediyoruz. Geri kalan 3 hastanın birisi yolda, diğer 2 hastanın birisi hastanede kaybediliyor. İstatistiksel olarak sadece bir hasta hayatta kalabiliyor. Bu durum, beyin cerrahisinin en büyük, en önemli ve en ölümcül hastalıklarından biri olarak öne çıkıyor” diyor.

Anevrizmalarda Müdahale Yöntemleri

Henüz kanamadan teşhis edilen anevrizmalarda iki temel yaklaşım izlediklerini belirten Doç. Dr. Ekşi, “Açık veya kapalı yöntemlerle müdahale edilebilir. Kapalı müdahalede, kasık ya da koldan girilerek kalp anjiyosu gibi anjiyo yapılmaktadır. Bu işlem, zaten rutin tetkikler arasında yer alır. Eğer o esnada hastanın durumu uygunsa, girişimsel nöroradyoloji tarafından anevrizmalar kapatılmaktadır” şeklinde açıklıyor.

“Kanama olmadan, hayati risk ortaya çıkmadan müdahale ne zaman yapılmalı?” sorusunun net bir yanıtı olmadığını ifade eden Ekşi, bu konuda kendi hastanelerinde gerçekleştirdikleri çalışmaları şu şekilde özetliyor: “Biz de, kendi kliniğimizde tedavi ettiğimiz, ön beyin bölgesindeki kanamış ve kanamamış anevrizmaların hangilerinin kanamaya daha yatkın olduğunu araştırdık. Literatürdeki benzer çalışmaları tarayarak, bu hastaların ne zaman ameliyat edilmesi gerektiği konusunda daha net bilgiler elde etmeye çalıştık.”

Anevrizma Riskini Artıran Faktörler

Bu araştırma kapsamında 107 hastanın verilerini değerlendirdiklerini vurgulayan Doç. Dr. Ekşi, “Hastaların ön beyin bölgesindeki anevrizmaların bir kısmı kanamış, diğer kısmı ise henüz kanamamıştı. Yaptığımız analizler, bu baloncukların üzerinde yeni bir baloncuk oluşabileceğini ve bu şekilde ‘yavrulu’ anevrizma tespit edilenlerin kanama ihtimalinin 3 kat daha yüksek olduğunu ortaya koydu. Her saptanan yeni anevrizmanın beşte birinde, bu yavru anevrizma mevcut. Bu da kanama oranını artıran bir faktördür. Ayrıca, (eskiden de olsa) hastanın düzenli sigara içme öyküsü varsa, kanama ihtimali yüzde 70 artmaktadır. Genç yaş da riski artırmaktadır; dolayısıyla hasta ne kadar gençse, özellikle 50 yaş altındaysa, anevrizmasının kanama ihtimali daha fazladır” diye ekliyor.

Hastaların Dikkat Etmesi Gerekenler

Asıl hedeflerinin 50 yaş altındaki anevrizmaların kanamadan müdahale edilmesi olduğunu kaydeden Doç. Dr. Ekşi, bunun nedenini şu şekilde açıklıyor: “Bizim asıl amacımız, genç popülasyonda saptanan anevrizmalardır. Çalışmamız da göstermektedir ki, bu grup daha yüksek risk altındadır. Dolayısıyla, bu kriterleri taşıyan hastaların, anevrizmalarının kanama riskinin yüksek olduğu konusunda uyarılması ve bu riskin dikkate alınması gerekmektedir. Bu şekilde, en kısa sürede açık ya da kapalı yöntemlerle mevcut anevrizmanın tedavi sürecinin planlanması önemlidir. Bazen hastalar, emin olmak için birkaç farklı hekime başvurmak isteyebilir. Daha önce böyle bir durumla karşılaştık; hastamız, filmleri ile başka doktorlardan görüş almak istedi. Doktor doktor dolaşırken beyin kanaması gerçekleşti. Müdahalesini yaptık ve hasta kurtuldu. Ancak herkes bu kadar şanslı olmayabilir.”

Anevrizma Belirtilerine Dikkat

Anevrizma Belirtilerine Dikkat

Anevrizma belirtilerinin genellikle şiddetli baş ağrısı olduğunu belirten Doç. Dr. Ekşi, “Anevrizma, maalesef kendine özgü direkt bir bulgu vermiyor. Çok nadiren, sızdırma tarzında ani olmayan kanamalar olabiliyor. Bu durumda, enseden başlayarak başın her yerine yayılan şiddetli ağrılar başlıyor. Bu belirti, anevrizmaya özgü bir durumdur. Böyle bir şikayetle gelen hastalar, baş ağrısını başka hastalıklarla ilişkilendirebilir. Ancak bu, normal baş ağrısı gibi olmaz. Acil olarak en yakın sağlık kuruluşundaki nöroloji ya da beyin cerrahisi uzmanının değerlendirmesi gerekmektedir. Ayrıca, uzun süredir takip edilen migren hastaları, bu tür ağrıları migrenden kaynaklandığını düşünebilir. Ancak migren hastaları, ağrılarında karakter değişikliği olursa, mutlaka doktorlarına başvurmalıdır” diyerek sözlerini tamamlıyor.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP