Yusuf Kenan Çalık kimdir? Yusuf Kenan Çalık, spor medyasında önemli bir isim olarak tanınıyor ve kariyeri boyunca birçok büyük spor etkinliğinde yer almış bir spiker olarak kendini kanıtlamıştır. Futbol tutkunu olan ve geniş bir bilgi birikimine sahip olan Çalık, yaptığı yorumlar ve analizlerle izleyicilere farklı bir perspektif sunmayı hedeflemektedir.
1982 yılında İstanbul’da doğan Yusuf Kenan Çalık, Fenerbahçe Spor Kulübü’nde, Fenerbahçe Televizyonu’nda, TRT’de, Tivibuspor’da, NTV’de ve A Spor’da çalışmış bir spor yorumcusudur.
Bireysel olarak gelecek yıllar ile ilgili planlarınız neler?
Şu ana kadar kendime net hedefler koyarak değil, sektörün gidişatı ve kendi gelişimimi göz önünde bulundurarak devam ettim. Önümüzdeki yıllar için elbet düşüncelerim var ancak özellikle dijital dünyanın gelişimi hayallerimi şekillendirecek diyebilirim.
Spor medyasında yer almak isteyen genç arkadaşlarımıza ne tür tavsiyelerde bulunursunuz?
Çok zor bir yere adım attıklarının farkında olsunlar. Spor medyası gün geçtikçe sosyal medyanın etkisine boyun eğiyor. Yaptığınız işten çok ne kadar kişinin sizi takip ettiği önemli artık. İkinci tavsiyem meraklı olmaları. Yaptıkları iş ile ilgili devamlı okumaları, farklı görüşlerle tanışmaları ve kendilerini geliştirmeleri gerek. Son tavsiyem çevre edinmeleri. Spor medyasında çevrenin etkisi oldukça büyük.
Son zamanlarda yeni nesil medya araçları ile yükselen ve ön plana çıkan bir genç topluluk var. Bu topluluk ile ilgili düşünceleriniz neler?
Son zamanlarda çok yetenekli arkadaşlarla tanışma fırsatım oldu. Tamamen kendi çabalarıyla kalite bir içerik sunmaya çalışan insanlara çok büyük saygım var. Ben farklı isimlerin her zaman ön plana çıkması taraftarıyım.
Uzun zamandır çeşitli görevler ile spor medyasında yer alıyorsunuz. Sektörde en zorlandığınız anlar nelerdi?
En çok zorlandığım alan adaletsizlik. Slaven Bilic’in yetki/bilgi hakkındaki cümlesi özellikle spor medyası için çok geçerli. Çok yetersiz, bir o kadar da nobran olan bazı yöneticilerle çalıştım. Ben genelde sözümü esirgemem ancak bizim coğrafyanın gerçeği pusu. Oysa ben Fransa’da düello mantığıyla yetiştim. Yani arkadan iş çevirmek benim için bir opsiyon değil. En çok zorlandığım konu yüzüme gülüp arkamdan iş çeviren insanlar oldu.
İyi ki bu işin içerisindeyim.” dediğiniz anlarınız nelerdi?
Ben spor müsabakası izleyip devamında yazı yazıp ya da bununla ilgili konuşup para kazandığım her an için minnettarım. Dünyada daha keyifli çok az iş vardır.
Hem geleneksel hem de yeni medyada yer almış bir yorumcusunuz. Siz hangisini daha çok ön planda tutuyorsunuz?
Dijital medya benim asıl işim oldu. Dijital medya her an hayatımda, o nedenle ilk sırada olduğunu söylesem yanlış olmaz.
Ülkede oynanan futbolun yanında sürekli eleştirilen bir medya var. Sizce bunun temel sorunu nedir?
Liyakat ve tarafgirlik. Spor medyasında yer alan bazı isimleri tenzih ederek söylüyorum bunu. Ancak özellikle ekranda görmeye alıştığımız bazı kişilerin maç izlemediğini, bu konu hakkında çalışmadığını, basmakalıp formüllerle yıllardır kendilerini tekrar ettiğini sanırım herkes görüyordur.
Genelde futbol ağırlıklı içeriklerle beraber görüyoruz ama futbol haricinde takip ettiğiniz, sevdiğiniz bir spor dalı var mı?
Spor medyasına girmeden önceden, ironik olacak ama çok daha fazla spor izleme şansım oluyordu. Çünkü mesleki kaygılarım yoktu ve seçtiğim müsabakayı izleyebiliyordum. Çok ciddi bir Eurosport tüketicisi olduğumu söylemem gerek. Ben sporun birçok branşını keyifle izliyorum. Misal pist bisikleti. Bence dünyanın en keyifli sporlarından biri. Basketbol ve voleybolu imkanım oldukça izliyorum. Savunma sanatlarının hepsini çok severim, özellikle çocukluğumdan beri judoya özel bir ilgim var.
Taze bir Dünya Kupası serüveninden çıktık. Siz bireysel olarak bu turnuvadan memnun kaldınız mı?
Turnuvanın olduğu her yıl turnuvasız geçen her yıldan iyidir.
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce