Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, 60. Altın Portakal Film Festivali’nin iptal edildiğini açıklayarak sinema camiasında büyük bir şok etkisi yarattı. İptal kararı, yönetmen Nejla Demirci’nin “Kanun Hükmü” adlı belgeselinin festival seçkisinden çıkarılmasıyla başlayan tartışmaların ardından geldi. Başkan Böcek, “Festivalimizi bizim dışımızda oluşan ve oluşturulan süreç sebebiyle iptal ettiğimizi tüm sinemaseverlere üzülerek bildiriyorum” ifadelerini kullandı.
Böcek, açıklamasında Altın Portakal Film Festivali Yönetmeni Ahmet Boyacıoğlu’nu süreci yönetememekle suçlayarak, onun görevine de son verildiğini belirtti. Başkan’ın açıklamasında, “malum film” ifadesini kullanması ise toplumda tepki çekti. Böylece, Antalya Altın Portakal Film Festivali, 1979 yılında sansür ve 1980 yılında 12 Eylül darbesi nedeniyle iptal edildikten sonra üçüncü kez yapılamayacak. Demirci’nin belgeseli, daha önce çekim aşamasında çeşitli engellerle karşılaşmış, ancak Anayasa Mahkemesi (AYM) kendisini haklı bulmuş ve yönetmene tazminat ödenmesine karar vermişti.
Filmde FETÖ propagandası yapılmadığı belirtilirken, Demirci, açıklama yapan bakanlıklara filmi izlemelerini önerdiği bir sosyal medya paylaşımı gerçekleştirdi.
Olayların gelişimi üzerine görüşlerini aldığımız sinema yazarı Şenay Aydemir, “Başından itibaren kötü yönetilmiş bir süreçti. Bu kadar yalpalamamak gerekirdi” diyerek sürecin yanlış yönetildiğini vurguladı. Aydemir, film sektörünün bu dönemde önceki dönemlere göre daha fazla dayanışma gösterdiğini ve festivale baskı yaparak sansürün asıl kaynağının açığa çıkmasını sağladığını belirtti.
“Mesele burada kimi muhatap aldığınız” diyen Aydemir, “Belediyenin de festival yönetiminin de sorumluluğu halka karşıydı. Belediye kendini iktidara sorumlu hissetti, dertlerini onlara anlatmaya çalıştı” ifadelerini kullandı. Aydemir, “Her şeyi gizleyerek yaptılar, Antalya halkından gizlediler, tehdit eden kim, nasıl ediyorlar, gazeteciler el yordamıyla buldu. Belediye sürecin parçası olmayı reddetti, festival yönetimini ortada bıraktı. Sonrasında siyasal hesaplaşmaya döndü. Bunu da kamusal alanda savunmak gerekirdi. Antalya BŞB nezdinde CHP böyle bir cevabı veremedi” şeklinde konuştu.
Aydemir, gelecekte baskının daha da artacağına dikkat çekerek, “Bence en baştan itibaren açık olunmalıydı. Öyle olsaydı ve film çıkarılmadan iptale gitseydi, başka bir tarih yazılırdı. Hem filmi çıkardınız hem festivali iptal ettiniz hem sansürcü oldunuz hem terör destekçisi oldunuz, hem de festivalden oldunuz… Tek doğru kararınız filmi geri almaktı, onun da arkasında 12 saat durabildiniz” dedi.
Yönetmen Fırat Yücel ise sosyal medya hesabından 2014’te yine Altın Portakal’da AKP’li belediye tarafından sansürlenen bir başka belgeselin festival yolculuğuna dikkat çekti. Yücel, “2014’te Altın Portakal’da sansürlenen Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek belgeseli öncesinde Documentarist, İstanbul Film Festivali ve Adana Altın Koza’da (belediyede MHP var) gösterilmişti. Bakur da başka festivallerde gösterildi. Kanun Hükmü’nün de benzer bir yolculuğu olabilirdi, hâlâ da olabilir, bir engel yok. Filmi kaç kişinin izlediğiyle falan ilgilenmiyorlar. Amaçları filmin şu anki gösterimi (CHP kolay hedef ne de olsa) üzerinden siyasi kampanya yapmaktı, yaptılar, hem de rahat rahat, bakanlıklarca. Kimse çıkıp festival sinemacılar yüzünden iptal oldu falan demesin. Altın Portakal belediye ve festival yönetiminin basiretsizliği yüzünden iptal oldu. Nasıl 2014’te üç önemli festivalde gösterilmiş olan filmi avukatlara falan izletip ortalığı karıştırdılarsa burada da aynısı” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce