Kuzey Kore, 14’üncü Yüksek Halk Meclisi (SPA) toplantısının, ülkenin lideri Kim Jong-Un’un katılımıyla Salı ve Çarşamba günlerinde gerçekleştirildiğini duyurdu. Bu toplantıda, ülkenin nükleer gücünü geliştirme politikasının anayasaya dahil edilmesi önemli bir gündem maddesiydi. Kim, toplantı sonrası yaptığı konuşmada, “Nükleer silahları daha da geliştirerek ülkenin varlığını ve ilerlemesini güvence altına almak, savaşı caydırmak ve bölgesel ve küresel barışı korumak için anayasanın 4’üncü bölümünün 58’inci maddesinin güncellenmesi yönündeki kararın oybirliğiyle kabul edilmesi büyük bir öneme sahiptir” ifadelerini kullandı.
Kim, devletin nükleer gücünü geliştirme politikasının bir yıl önce benimsendiğini ve bu politikanın Kuzey Kore halkının genel iradesine uygun olarak yasalaştırıldığını belirtti. Bu yaklaşımın, ulusal savunma yeteneklerini güçlendirme konusunda “siyasi kaldıraç” işlevi göreceğini vurguladı.
Kim, nükleer güç geliştirme politikasının anayasada açıkça yer almasının çağın acil ihtiyaçlarını tam olarak karşılayacağını dile getirdi ve bu adımı “Adil ve makul” olarak nitelendirdi. “Kuzey Kore’nin kendini savunma amacıyla nükleer silahlara sahip olduğu ve dünyanın en büyük nükleer silah devleti olan ABD ve destekçileri ile uzun süreli bir çatışma içinde olduğu için nükleer gücünü yasa haline getirme politikasını geliştirdiği dünya tarafından bilinmektedir” diyen Kim, “Geçtiğimiz yüzyılda devletimizi fiziki olarak ortadan kaldırma hedefini devlet politikası olarak belirleyen ve bunun için savaş bile başlatan ABD, büyük çaplı ortak nükleer savaş tatbikatlarına yeniden başlayarak cumhuriyetimize yönelik nükleer savaş tehdidini en üst düzeye çıkarmıştır” şeklinde konuştu.
Kim, ABD, Güney Kore ve Japonya arasında gelişen üçlü işbirliğini “NATO’nun Asya versiyonu” olarak tanımlayarak, bu işbirliğinin “en ciddi” tehdidi oluşturduğunu ifade etti.
Kuzey Kore lideri, konuşmasında Kore Savaşı’ndan bu yana ülkesinin “nükleer şantajın doğrudan kurbanı” olduğunu ve nükleer silahların olmadığı bir dünyayı arzuladığını belirtti. Kim, “Ancak ABD, barış yanlısı tüm önerilerimizi hiçe sayarak, bir zamanlar nükleer güç olmayan cumhuriyetimize yönelik nükleer tehditlerini yıllardır ısrarla sürdürmektedir” dedi. Ülkesinin kendini korumak amacıyla nükleer silahlara sahip olduğunu ve bu durumun ABD’nin tavrından kaynaklandığını savunan Kim, en önemli görevin nükleer silah üretiminin “katlanarak” arttırılması, nükleer saldırı araçlarının çeşitlendirilmesi ve bunların farklı birimlerde konuşlandırılmasına yönelik çalışmaların hızlandırılması olduğunu vurguladı.
Bu hafta başında Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk Yeol, muhtemel bir nükleer saldırının Pyongyang rejiminin sonunu getireceğini belirterek Kuzey Kore’ye gözdağı vermişti. Yoon, “Ordumuz Kuzey Kore’nin herhangi bir provokasyonuna karşı derhal misilleme yapacaktır. Kuzey Kore nükleer silah kullanırsa, Güney Kore-ABD ittifakının ezici müdahalesiyle rejimi sona erdirilecektir” ifadelerini kullanarak, ülkesinin gelişmiş muharebe yetenekleri ile muhtemel bir savaşa hazır olduğunu vurguladı. Bu nedenle, Kuzey Kore’nin son adımı, Güney Kore ve müttefiki ABD’ye bir misilleme olarak yorumlandı.
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce