DOLAR

35,9159

0.16%
EURO

36,8113

-1.16%
ALTIN(gr)

3.210,94

-0,52%
BİST 100

10004.38

-0,52%
İş Hayatında Değişim: Gençlerin Talepleri ve Geleceğin Yönetimi

İş Hayatında Değişim: Gençlerin Talepleri ve Geleceğin Yönetimi

ABONE OL
January 25, 2025 21:16
İş Hayatında Değişim: Gençlerin Talepleri ve Geleceğin Yönetimi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Taşcı Firuzbay ile İş Hayatında Değişim

Ebru Taşcı Firuzbay, iş dünyasında gençlerin emir komuta zincirinin dışındaki alanlara yöneldiğini vurgulayarak, “Daha özgür ve unvanlardan bağımsız bir iş ortamı arıyorlar. Rutinden sıkılmakla birlikte, ciddi bir enerjiye sahipler ve bu enerjiyi yöneticilerin en iyi şekilde değerlendirmesi gerekiyor” dedi. Değişen iş hayatını ve gençlerin taleplerini daha yakından inceledik.

Dört Nesil Birlikte

  • Pandemi ve gelişen teknoloji, çalışma hayatında nasıl bir dönüşüm sağladı?

Değişim süreci hız kazandı. İş yaşamında esneklik artarken, saat ve mekân esnekliği gibi yeni kavramlar öne çıkıyor. Bir sonraki aşama ise kariyer esnekliği üzerine odaklanacak. İşe alım süreçlerinde yapay zekâ kullanımı yaygınlaşmış durumda. Şu an dört farklı neslin aynı ortamda çalıştığı nadir bir dönemden geçiyoruz. Yönetim kademelerinde X kuşağı hakimken, geleceğin yöneticileri Z kuşağından geliyor. Bu kuşağın taleplerine uygun bir iş ortamı yaratmaya çalışıyoruz. İpler X kuşağının elinde olsa bile, Z kuşağı çok hızlı bir şekilde geliyor. İkisi arasında uyum sağlamak ve gençlerin sesini duymak kritik bir öneme sahip. Derneğimizde, PERYÖN Genç adlı bir oluşum kurduk; artık gençler anlatıyor, biz ise dinleyip öğreniyoruz.

Gençler Özgürlük İstiyor

  • Türkiye ekonomisi aile şirketleri ve KOBİ’ler ağırlıklı. Aile büyükleri Z kuşağının isteklerine ne kadar cevap verebiliyor, direnç gösteriyorlar mı?

Gençlerin ihtiyaçlarını anlamamız gerekiyor. Onların nasıl liderlik yapacakları, nasıl bir kurum kültürü ve çalışma atmosferi aradıkları konularına eğilmeliyiz. Büyük aile şirketlerinin çoğu, kurumsallaşma yolunda ilerliyor ve bu süreçte yeni nesil etkili bir rol oynuyor. Gençler, emir komuta zincirinin olmadığı, daha özgür bir iş ortamı talep ediyorlar. Rutine bağlı kalmak istemiyorlar; ciddi bir enerjiye sahipler ve bu enerjiyi yönetmek yöneticilerin sorumluluğunda. Kurum içindeki kariyer yollarını çeşitlendirmek ve onlara yönelik eğitim programları oluşturmak şart. Aksi halde, gençlerin kurumda kalma süreleri kısalabilir.

Ücret Önemli Kriter

  • Yüksek enflasyon nedeniyle çalışanlar, aldıkları ücretlerden mutsuz. Asgari ücret normalleşti, bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Çalışanın gelirinin, satın alma gücünün ideal seviyede olması son derece önemli. Ücret, çalışma hayatında kritik bir parametre olarak öne çıkıyor. Türkiye’de geçmişten gelen olumlu büyüme rakamlarının etkisini hâlâ görmekteyiz. Asgari ücret artık yılda iki kez artar hale geldi ve 2024’te de enflasyona bağlı olarak birden fazla artış söz konusu olabilir. Bu durum, diğer ücretlerle arasındaki makasın daralmasına neden oluyor. Şirketler, çalışanlarını desteklemek için yan haklarla ilgili çalışmalara da önem veriyor.

  • Şirketler açısından bu durumu yönetmek zor mu?

Bu, sürekli takip edilmesi gereken bir konu. Pandemi sürecinden bu yana, insan kaynakları departmanları büyük bir yük üstlenmiş durumda. Bazen sağlık destekleri sunmak, bazen gelir desteği sağlamak, bazen de psikolojik destek vermek zorunda kalıyorlar. Ayrıca, deprem gibi afetlerde kriz yönetimine de el atmak durumunda kaldık. Ücret belirlemede sadece asgari ücret değil, enflasyon ve şirketin performansı gibi birçok parametre devreye giriyor.

  • Deprem sonrası birçok kurumun afet kriz yönetimi olmadığını gördük. Şu anda şirketlerdeki durum nedir?

Şubat ayından sonra, acı bir gerçek olarak herkes bu durumu iş planlarına dahil etti. Şu anda tüm kurumlar, bir afet kriz yönetim planı üzerinde çalışıyor. Bu sadece depremle sınırlı değil; sel, yangın gibi diğer doğal afetler için de hazırlık yapmaları gerekiyor. Birçok kurum, İstanbul dışında farklı lokasyonlarda ekipler oluşturmaya başladı. İşin sürekliliği açısından bu adımlar kritik öneme sahip. İstanbul dışına planlı bir göç süreci de yaşanıyor ve önümüzdeki yıllarda burada trafik artışının devam etmesi bekleniyor.

  • İstanbul’da yaşam maliyetleri oldukça yüksek. Çalışanlar buradan gitmek istiyor mu?

İstanbul her zaman pahalıydı ve göç alıyordu. Eğer başka bir şehirde gayrimenkulü olanlar varsa, İstanbul’dan gitmek isteyebilirler. Ancak artık diğer şehirlerde de maliyetler yükseldi. Uzaktan çalışma imkânı ile birçok insan İstanbul dışında çalışmaya başladı.

En Büyük Kaygı Belirsizlik

  • Son yıllarda ciddi bir beyin göçü yaşanıyor. Gençler burada kalmak istemiyor. Göçü durdurmanın bir yolu var mı?

Gençler, yurtdışındaki fırsatları yakından takip ediyor ve kendilerini farklı alanlarda geliştirmek istiyorlar. Giden gençleri, donanımlı bir şekilde geri döndürebilmek için stratejiler geliştirmemiz gerekiyor.

  • Türkiye’deki sistemden memnun olmayan, çocuklarına daha iyi bir eğitim sunmak isteyenler de yurtdışına gidiyorlar.

Kesinlikle doğru. En büyük kaygı belirsizlik. İnsanların geleceğe yönelik kaygıları arttıkça, farklı çözümler aramaya yöneliyorlar. Yurtdışına gitmek, bu çözümlerden biri haline geliyor. Gençler artık kendi yollarını kendileri çizmeye kararlı.

Şefkatli Liderlik Gerekiyor

  • Firmalar, çalışanı elde tutmak için hangi adımları atıyor?

Gençler, bir kuruma para kazanmak için gelmiyorlar. Şirketin sunduğu esneklikler büyük önem taşıyor. İşe alım görüşmelerinde gençlerin en çok sorduğu soru; “Kaç gün ofisten çalışıyorsunuz?” oluyor. Kendi alanlarını tanımlamak onların önceliği. Özgürlük, bu nesil için önemli bir değer. Geleneksel masa başı stajyer mantığı, onları tatmin etmiyor. Teknolojik altyapısı güçlü olan şirketleri tercih ediyorlar. Yönetsel pozisyonlarda işe alımlarda insan ilişkilerine büyük önem veriliyor. Şefkatli liderlik, artık daha fazla ön plana çıkıyor. Diktatör liderler yerine, koruyup kollayan ve geliştiren liderler aranıyor. Eskiden kurumlara iş başvuruları yağarken, şimdi gençler için yarışıyoruz.

  • Türkiye iş piyasası nereye doğru evriliyor?

Enflasyonist dönem devam edecek. Gelecek yılın ilk altı ayını dikkatle izlemek gerekiyor. Kurumlar ve çalışanlar, bu süreci birlikte atlatmaya çalışacak. Fırsatları görerek hareket etmeye gayret ediyoruz. Ancak daha tedbirli ve dikkatli bir yaklaşım sergilemek zorundayız. Kısa vadeli planlar yaparak ilerlemek gerekiyor.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP