Gölcük’te ikamet eden 52 yaşındaki İlkay Şirin, yaklaşık bir yıl önce kol kasılması ve istemsiz hareketler gibi sorunlar yaşamaya başladı. Bu sağlık problemleri nedeniyle birçok doktora ve hastaneye başvuran Şirin’e sonunda beyin tümörü tanısı konuldu. Kocaeli Şehir Hastanesi’ne yönlendirilen Şirin’in, çekilen MR görüntülemeleri sonucunda el ve kollarının hareket merkezi üzerinde bir tümör tespit edildi. Riskli bir konumda yer alan bu tümörün, ikinci evresinde olduğu belirlendi.
Nadir Kullanılan Yöntem Uygulandı
Kocaeli Şehir Hastanesi’nde görevli Beyin ve Sinir Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Aykut Gökbel ve ekibi, İlkay Şirin’e nadir olarak uygulanan bir cerrahi teknikle müdahale etti. Ameliyat sırasında, hastanın uyutulması sağlandı, ancak tümör bölgesine ulaşıldığında anestezi ekibi tarafından hastanın uyandırılması gerçekleştirildi. Her tümör parçası alındığında, Şirin’in el ve kollarının hareketliliği hakkında bilgi alındı. Bu sayede, herhangi bir güç kaybı yaşayıp yaşamadığı tespit edildi. Kocaeli’de ilk defa yapılan bu ameliyat, başarıyla tamamlandı.
“Ya Ölecektim Ya Olacaktım”
Uzun süredir tümör nedeniyle günlük yaşamında zorluklar yaşadığını ifade eden İlkay Şirin, “Günlük hayatımda kol kasılmaları yaşıyordum. Örneğin, belediye otobüsünde gittiğimde, bir kadına elim çarpıyordu. İstem dışı hareketlerim oluyordu ve bu çok zor bir durumdu. Umuttepe Hastanesi’ndeki başhekim, beynimin motor alanında lezyon olduğunu söyledi. Meğerse bu bir tümörmüş, bunu bilmiyordum. Başka bir doktor bana, ‘İlkay bey, eğer ameliyat olmazsanız bu sizi felç bırakır’ dedi. Doktorlarla görüştüm ve bana ‘Ya ameliyat olacaksın, ya da felç kalacaksın, sağ kolun tutmaz’ dediler. Kim olursa olsun o riski alırdı. Ya ölecektim ya da hayata tutunacaktım,” şeklinde konuştu.
“Kasıntılar Geçti”
Ameliyat sırasında uyandırıldığını belirten Şirin, “Ben zorlu bir ameliyat olacağını bilmiyordum. Tahminen 2 saat kadar ameliyat masasında kaldım. Kafama dikiş atılırken hissettim. ‘Herhalde kafatasımı kesiyorlar’ dedim. Daha önce televizyonda izlemiştim. Doktor hastayı ameliyat ederken ona sorular soruyordu. Ben de bunu yaşadım. Ameliyattan çıktıktan sonra, o kasıntıların geçtiğini hissettim. Doktorum Aykut Gökbel’e teşekkür ederim. Başka doktorlar bana, ‘Kesin felç kalırsın’ demişti, en son Aykut Gökbel hocamızı buldum,” diye ekledi.
“Bu Tekniği Birlikte Konuştuk”
Tümörün yeri ve uygulanan teknik açısından beyin cerrahisinin zorlu ameliyatlarından biri olduğunu vurgulayan Beyin Cerrahı Uzmanı Dr. Aykut Gökbel, “Bildiğim kadarıyla Kocaeli’de daha önce hiç yapılmamıştı. Uyguladığımız bu teknikle Kocaeli’de yapılan ilk ameliyat oldu. Hastamız, bize nöbet, kol ve bacakta titreme şikayetiyle geldi. 13-14 ay önce bu şikayetlerle başka merkezlere başvurmuş, orada çekilen MR’larında hastanın hareket merkezi dediğimiz motor alanında bir tümör saptanmıştı. Tümör, yer itibarıyla çok zor bir alandaydı çünkü çıkarılırken veya müdahale edilirken hastada geçici veya kalıcı felç bulguları yapma ihtimali vardı. Bu yüzden takip önerilmişti. Takip sırasında hastanın nöbetleri sıklaşmış, çekilen MR’larında tümörün yaklaşık 2 katına kadar büyüdüğü tespit edilmişti. Fakat, kollarını oynatan bir merkezin üzerine olduğu için ameliyat riskli görülmüştü. Hastamız bize başvurdu ve hastanemize geldi. Hastamızla konuştuktan sonra cerrahi müdahale önerdik. Anestezi ekibimizle birlikte bu tekniği tartıştık. Hastanemizde bunu yapabileceğimize karar verdiğimizde, hastaya durumu anlattık. Ameliyat esnasında yeni bir teknik uygulayacağımızı ve bunun nasıl olacağını detaylı bir şekilde konuştuk. Hastamız tüm riskleri kabul edip bize güvendiği için ameliyatı planladık ve başarıyla gerçekleştirdik,” ifadelerini kullandı.
“Tümör Çıkarılma Aşamasında Hasta Anestezi Ekibi Tarafından Uyandırılıyor”
Ameliyatın uyumlu ekip çalışmasıyla gerçekleştirildiğinin altını çizen Dr. Aykut Gökbel, sözlerine şöyle devam etti: “Ameliyat, zor bir teknik çünkü hasta uyutulup, tümör çıkarılma aşamasına geldiğinde tekrar anestezi ekibi tarafından uyandırılıyor. Tümör çıkarma aşamasında anestezi ekibimizle konuşarak hastayı uyandırıyor ve komutlarımıza uymasını sağlıyoruz. Anestezi ekibine burada büyük bir iş düşüyor ve ekibim bunu harika bir şekilde gerçekleştirdi. Ameliyat esnasında hastaya kolunu kaldırmasını, ayağını kaldırmasını, konuşmasını istedik; tüm bunları başarıyla gerçekleştirdi. Bu aşamada tümörün tamamını çıkarabildiğimiz yerlere kadar çıkarmaya çalıştık. O esnada bir arkadaşımız hastaya sürekli komut verdi. Bu sayede hastada bir güç kaybı olmadığını tespit ettik. Bu ameliyat tekniğiyle daha güvenli bir şekilde ilerleyebiliyoruz. Hasta uyanık olmadığı zaman, ne kadar çıkardığımızı ve beynin neresine dokunduğumuzu göremiyoruz. Bu teknikle, hastada anlık bir kuvvet kaybı
GÜNDEM
11 gün önceEKONOMİ
11 gün önceGENEL
11 gün önceGENEL
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce