Hatice’nin Bebeği: Depremden Dakikalar Önce Dünyaya Geldi

Hatice’nin Bebeği: Depremden Dakikalar Önce Dünyaya Geldi

ABONE OL
January 25, 2025 00:14
Hatice’nin Bebeği: Depremden Dakikalar Önce Dünyaya Geldi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Hatice’nin bebeği, binlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden olan yıkıcı depremden sadece birkaç dakika önce dünyaya geldi. Bebeğinin henüz bir adı yok, ancak ilk evi yol kenarındaki bir çadır. Cuma gecesi Fas’ı etkisi altına alan depremin ardından, Hatice, “Artçı sarsıntı korkusuyla, bizden gitmemiz gerektiğini söylediler,” diye anlatıyor. Hatice ve eşi, Cumartesi sabahı erken saatlerde, Marakeş’e 65 kilometre mesafedeki Atlas Dağları’ndaki Taddart köylerine geri dönmeyi planladılar. Ancak, o zamandan beri aile, yol kenarındaki bir çadırda yaşamaya mecbur kaldı.

Hatice, bir parça brandanın altında güneşten korunmaya çalışırken bebeğini kucağında tutuyor ve “Yetkililerden hiçbir yardım almadım,” diyor. “Başımızın üzerinde bir şeyler olsun diye, köydekilerden battaniye istedik.” Derme çatma bir çadır yapmayı başarmışlar. Hatice, bebeğinin üzerindekilerden başka bir giysisi olmadığını dile getiriyor ve “Sadece Allahımıza güveniyoruz,” diye ekliyor.

Hatice'nin Bebeği: Depremden Dakikalar Önce Dünyaya Geldi

Yıkımın Ardındaki Gerçekler

Yıkımın Ardındaki Gerçekler

Memleketlerinden gelen arkadaşları, evlerinin ağır hasar aldığını bildirmiş ve ne zaman kalabilecekleri bir yer bulabileceklerine dair hiçbir fikirleri yok. Büyüyen Öfke ise, Hatice’nin çadırından çok da uzak olmayan bir noktada, Marakeş’in güneyindeki kırsal ve dağlık alanlarda bulunan köylere yardım gitmemesi nedeniyle artıyor. Asni, Marakeş’e sadece 50 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen, burada yaşayan insanlar acil yardım dağıtılması gerektiğini vurguluyor.

Bir grup insan, Faslı bir gazetecinin etrafını sararak öfkelerini ifade ediyor. Kalabalıkta yer alan adını vermeyen bir adam, “Yiyeceğimiz yok. Ekmeğimiz yok, sebzemiz yok. Hiçbir şeyimiz yok,” diyor. “Bize kimse ulaşmadı, hiçbir şeyimiz yok. Sadece Allahımıza ve Kralımıza güveniyoruz.” Depremden bu yana, dört çocuğuyla birlikte köyün ana yolunun kenarında kalıyor. Evi hala ayakta olsa da, duvarlardaki çatlaklar o kadar büyük ki, içine girmeye korkuyorlar. Eve girip birkaç battaniye almayı başarmışlar ve şimdi bu battaniyelerin üzerinde yatıyorlar.

Bir kamyon yoldan geçerken bazıları durdurmaya çalıştı. Çaresizce yardım taşıdığını umuyorlardı. Ancak, kamyon yoluna devam etti. Kalabalığın ortasında bulunan gazeteci, polis tarafından uzaklaştırıldı. Öfkelerini dile getirmek isteyen insanlar hala onu takip etmeye çalışıyordu.

Çadır Hayatı ve Yardım Eksikliği

Çadır Hayatı ve Yardım Eksikliği

Bazı insanlar, yetkililerden çadır aldıklarını söylese de, bu çadırlar ihtiyaç duyan herkese yeterli olmaktan uzak. Hemen yakındaki Mkarba da çadırda yaşıyor. Artık yaşayamadığı evini göstermek için bizi yan sokağa götürüyor. BBC’ye verdiği demeçte Mbarka, “Evim depremde yıkıldı,” diyor. Mbarka, “Evi yeniden inşa edecek imkanım yok. Ne olacağını bilmiyorum,” diye ekliyor. “Şu anda bize yardım eden sadece çevre halkı.” İki kızı, damadı ve üç torunuyla birlikte yaşıyor. Ev sallanmaya başlayınca, dışarı koştuklarını ve temellerinden çatlayan ve tepeden üzerlerine doğru yuvarlanmaya başlayan daha büyük bir evin altında kalmaktan son anda kurtulduklarını anlatıyorlar.

Damadı Abdülhadi, “Hükümetin yardımcı olacağını düşünüyoruz,” diyor. “Ama bu bölgede 120 köy var, ve yardımın ulaşması için daha çok zamana ihtiyaç var.”

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP