Füreya Koral, Türkiye’nin ilk profesyonel seramik sanatçılarından biri olarak tanınmaktadır. Sanatı, sergileri ve ödülleri sayesinde adını duyuran Koral, Ayşe Kulin’in kaleme aldığı bir romanda da hayat bulmuştur. Kulin’in 2000 yılında yayımladığı otobiyografik roman, Füreya Koral’ın ilham verici yaşamını ve sanat yolculuğunu öne çıkarmaktadır. Peki, bu başarılı sanatçı kimdir, nerede doğmuş ve hayatı nasıl şekillenmiştir? İşte Füreya Koral hakkında bilmeniz gerekenler:
Füreya Koral, 1910 yılında Büyükada‘da dünyaya geldi. İlköğreniminden sonra lise eğitimini Notre Dame de Sion Kız Lisesi‘nde tamamladı. Ardından İstanbul Üniversitesi‘nde Felsefe eğitimi aldı. Sanat dünyasında önemli bir yere sahip olan Koral, dönemin ünlü Macar keman virtüözü Charles Berger‘den özel keman dersleri aldı. İki yıl süren ilk evliliğinin ardından, dönemin milletvekillerinden Kılıç Ali ile evlenerek Ankara’ya yerleşti. 1938 yılına kadar eşinin Mustafa Kemal Atatürk’ün yakın çevresinde yer alması dolayısıyla Atatürk ile tanışma fırsatı buldu. 1939 yılında eşi ile birlikte İstanbul’a döndü. 1940-1944 yılları arasında müzik eleştirileri yazdı ve çeviriler gerçekleştirdi. 1945 yılında verem teşhisi konulmasıyla tedavi için 1947’de İsviçre’deki bir sanatoryuma gitti. Uzun tedavi sürecinde teyzesi Fahrelnissa Zeid, ona sanatla uğraşması için çeşitli malzemeler gönderdi. Bu malzemeler, Füreya’nın seramikçilikle ilk ciddi tanışmasını sağladı.
Koral, 1951 yılında Paris’te açtığı ilk sergisi ile seramiği sanat olarak batıda tanıtmış oldu. O dönemde seramiğin sanat eseri olarak sergilenmesi oldukça yenilikçi bir durumdu. Koral’ın eserleri, doğu kültüründen izler taşırken, sanatın zanaatla birleştiği bir anlatım sunuyordu. Aynı yıl İstanbul’da sergilediği eserler de büyük ilgi gördü. Tabaklar, onun başlıca formlarından biri olsa da, duvar panoları en çok önem verdiği çalışmalardı. 1955-1975 yılları arasında büyük boyutlu seramik duvar panoları ile birçok yapının iç ve dış yüzeylerini süsledi. Bu eserleri, geleneksel çini sanatını mimariye yeniden kazandıran bir yaklaşım sergiliyordu. Koral’ın panoları genellikle soyut bir karakter taşıyor, İstanbul’daki güncel yaşamdan esinlenerek hareketliliği yansıtıyordu.
1970’lerde iç ve dış mekan panolarının yanı sıra obje tasarımına da ağırlık vermeye başladı. 1973’te Tuzla’daki İstanbul Porselen Fabrikası için özel bir seri tasarladı ve eserlerinde geleneksel form ve desenleri modern bir yorumla birleştirdi. Başlıca eserleri arasında Ankara’daki Ulus Çarşısı, İstanbul Manifaturacılar Çarşısı, Ziraat Bankası ve Divan Oteli gibi önemli yapılar için yaptığı panolar bulunmaktadır. 1980-1985 yılları arasında “Mahalle” adını verdiği seramik ev kompozisyonları ile değişen toplumsal yapıya dair gözlemlerini sergiledi. Bu dönemde, insan figürlerini içeren heykel serilerine yönelerek toplumsal değişim ve bireysel deneyimlere odaklandı. 1951’den itibaren yurt içinde ve dışında toplamda 32 sergi açtı. Eserleri, Paris’teki Salon d’Octobre, Meksiko’daki Modern Sanat Müzesi, Prag’daki Napstkovo Müzeum, Washington’daki Smithsonian Institute gibi önemli sanat merkezlerinde sergilendi.
Füreya Koral, 1997 yılında 87 yaşında hayata veda etti. Sanatı ve yaratıcılığı, Türk seramik sanatının gelişiminde önemli bir rol oynamış ve birçok sanatçıya ilham kaynağı olmuştur.
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce