AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan Devleti’nin Kuruluş Günü kutlamaları ile Dünya Atletizm Şampiyonası etkinliklerinin bir kısmına katılmak üzere Budapeşte’ye yaptığı ziyaretten dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
Sevinçlerine Biz de Ortak Olduk
Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarında şu ifadeleri kullandı; “Değerli dostum Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın davetine icabetle bugün gerçekleştirdiğimiz ziyaretimizi tamamladık. Şahsıma ve heyetime gösterdikleri samimi misafirperverlik için Macaristan Başbakanı Orban ve Cumhurbaşkanı Sayın Novak başta olmak üzere tüm Macar dostlarımıza teşekkür ediyorum. Ziyaretimizle dost Macar halkının milli gün kutlamalarında sevinçlerine biz de ortak olduk. Budapeşte, 19. Dünya Atletizm Şampiyonası’na da ev sahipliği yapıyor. Macaristan’ı üstlendiği organizasyondan dolayı tebrik eder, şampiyonanın sağlıklı bir şekilde tamamlanmasını temenni ediyorum. Şampiyonada Türkiye, 13 branşta 17 sporcuyla temsil ediliyor. Sporcularımız son yıllarda atletizm dahil birçok branşta milletimizi gururlandıran başarılara imza attı. Bu şampiyonada da ülkemizi en güzel biçimde temsil edeceklerine yürekten inanıyorum.”
Tarihi Bir Dönüm Noktası Olacak
Stratejik ortağımız ve NATO müttefikimiz Macaristan’la köklü ve sağlam dostluk bağlarına dayanan kapsamlı bir ilişkiye sahibiz. Macaristan, deprem felaketi sonrasında her alanda ülkemize destek ve dayanışma gösterdi. Cumhurbaşkanı Sayın Novak, mart ayındaki ziyareti sırasında deprem bölgelerinde incelemelerde bulundu ve vatandaşlarımızla bir araya geldi. Macaristan’ın bu kara gün dostluğunu asla unutmayacağız. Bu yıl Türkiye-Macaristan ilişkileri açısından tarihi bir dönüm noktası olacak.
Macaristan’dan Türkiye’nin AB Sürecine Destek
18 Aralık 2023 tarihi, Türkiye-Macaristan Dostluk Anlaşması’nın 100’üncü yıl dönümünü kutlayacağız. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi’nin 6’ncı toplantısını bu tarihe denk gelecek şekilde Budapeşte’de gerçekleştireceğiz. Bu toplantıda ayrıca 2024 Yılı Türkiye-Macaristan Kültür Yılı Etkinliklerinin açılışını yapacağız. İlişkilerimizin her alanında önemli gelişmeler kaydediyoruz. İkili ticaret hacmimiz 2022 yılında 3,5 milyar dolar seviyesine ulaşarak tüm zamanların en yüksek rakamına ulaştı. Geçtiğimiz yıl Macaristan ile Karma Ekonomik Komisyon Mekanizması ve ekonomi-ticaret ortaklığı hedefimiz 6 milyar dolar olarak belirlendi. Bu hedefe ulaşmak için Ekonomi ve Ticaret Ortaklık Komitesini tesis ettik ve bu rakamı daha da büyütmeyi amaçlıyoruz. Başbakan Orban ve Cumhurbaşkanı Novak ile yaptığımız görüşmelerde bu konudaki kararlılığımızı pekiştirdik. Stratejik ortaklık ve iş birliğimizin hem ikili hem de bölgesel alanda hayırlı sonuçlar doğurduğunu gözlemliyoruz. Macaristan’ın, Avrupa Birliği üyeliğimize desteğini bir kez daha güçlü bir şekilde vurgulaması bizleri ayrıca memnun etti.
Aralıkta 2. Görüşme
Ziyaretim vesilesiyle etkinliklere iştirak eden Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, Bosna-Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Üyesi Zeljka Cvijanovic ve Bosna-Hersek Sırp Kesimi Başkanı Milorad Dodik ile de görüşmeler gerçekleştirdim. Sayın Cvijanovic ve Dodik’i kabulümde Türkiye’nin Bosna-Hersek’in istikrarına verdiği önemi özellikle vurguladım. Etkinliklere Azerbaycan, Katar, Kırgızistan ve Türkmenistan liderleri ile Çekya ve Slovenya eski başbakanları ve Rusya Federasyonu Tataristan Cumhuriyeti reisi de katıldı. Davetli devlet ve hükümet başkanlarıyla ayaküstü sohbetlerimiz oldu. Günü birlik gerçekleştirdiğimiz Macaristan ziyaretimizin her açıdan verimli geçtiğini memnuniyetle ifade etmek isterim. Macar makamlarına gösterdikleri misafirperverlik için tekrar teşekkür ediyorum ve verimli temaslarımızın devamını özellikle Aralık’ta bir araya gelerek sürdüreceğiz.”
İstanbul İçin 1,5 Milyon Konutun Dönüşümünü Öngörüyoruz
Asrın felaketinin yaralarını sarmak ve 11 ilimizde hayatı normale döndürmek için başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanım olmak üzere AFAD ve İçişleri Bakanımız yoğun bir şekilde çalışıyor. 6 Şubat depremlerinin hemen ardından 680 bin yeni konut için çalışmalarımızı başlattık. 11 ilimize koordinatör valiler atadık ve bu süreçleri devam ettiriyoruz. Türkiye’yi depreme dayanıklı hale getirmek için yürüttüğümüz çalışmalarda İstanbul’u, Marmara’yı ayrı bir başlık altında değerlendiriyoruz. İstanbul için 1,5 milyon konutun dönüşümünü şu an öngörüyoruz ve boşa harcanacak bir zamanımız yok. Hem deprem bölgesinde hem de diğer illerimizde hiçbir çalışmayı ağırdan alacak durumumuz yok. İstanbul’dan öte Marmara ile ilgili hazırlıklarımız da ilgili bakanlar ile devam ediyor. Kocaeli, Yalova, Sakarya, Düzce ve Bolu depremlerini yaşadık. Her an, her yerde, her zaman bu tür depremlere hazırlıklı olmamız gerekiyor. Orta Anadolu havzası sürekli bir hareketlilik içinde. Daha yeni Adana’da 5,5 şiddetinde depremler yaşadık. Kahramanmaraş’ta da aynı şekilde devam ediyor. Bunlara karşı hazırlıklı olmamız şart.
Yerinde Dönüşüm Projemize 200 Bine Yakın Başvuru Var
Asrın felaketinden etkilenen illerimizde konutlarımızı zemin artı 3, zemin artı 4 şeklinde inşa ediyoruz. Bunun yanı sıra köy evleri de inşa ediyoruz. Vatandaşlarımıza evler konusunda daha ne gibi destekler verebileceğimizi araştırıyoruz. Buralarda çelik konstrüksiyon ile bu binaları yapıyoruz ve hafif yapı elemanları kullanarak bu süreci sürdürüyoruz. İnşallah 1 ile 1,5 yıl içinde konutları sahiplerine teslim edeceğiz. Vatandaşlarımızın yerinde dönüşüm projelerimize gösterdiği ilgi bizleri memnun ediyor. Yerinde dönüşüm projemize 200 bine yakın başvuru var. Bu sayının artacağına inanıyorum. Hazırladığımız plana göre yapılanma devam ediyor ve inşaatlarımız yoğun bir şekilde sürüyor. İstanbul’un tüm ilçelerine de koordinatör vali atamaları yaptık. İşlemlerin hızlı ve etkili olması açısından koordinatör valilerimizin faydasını gördük. İstanbul’un ilçelerinde olası bir deprem sonrası iletişimin sağlanması için yeni bir telsiz sistemi kurduk ve çalışır hale getirdik. Toplanma alanlarını ve rezerv alanları yeniliyoruz ve aktif kullanıma hazır olmaları için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunun yanı sıra Kanal İstanbul’un iki yakasına 500’er bin nüfusu barındıracak projelerimiz de olası İstanbul depremine yönelik tedbirlerimiz kapsamındadır.
Yerel Seçimler
İstişare, bizim en büyük silahımız. İstişarelerimizi kimlerle yapacağız? Teşkilatımızın tüm yetkili birimleriyle yapacağız. Ana kademe, kadın kolları, gençlik kolları hepsiyle istişarelerimizi sürdürüyoruz. Önümüze alternatif olarak hangi arkadaşlarımızı çıkarırlarsa, onların içerisinden birinci derecede İstanbul ve Ankara olmak üzere adımlarımızı atacağız. Çünkü İstanbul ve Ankara, bunların eline bırakılmaz. İstanbul ve Ankara bunların eline kaldı, hali gördünüz. Dün bir gazetede İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin karşısındaki çöp yığınlarını gösterdiler. Bu duruma yakışır mı? Göreve geldiğimde üç şeyi konuşuyorduk, çöp, çukur, çamur. Şimdi aynı durumu İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de yaşıyoruz. Nerede bir CHP belediyesi varsa bunları yaşıyoruz. Benim halkım buna layık değil. Nasıl biz o çöp dağlarını ortadan kaldırdıysak, nasıl susuzluğu giderdiysek, o çukurlardan İstanbul’umuzu nasıl kurtardıysak inşallah şimdi de şu sıkıntıları aşacak bir kadroyla 31 Mart’a hazırlanıyoruz. 22 yıldır Türkiye’de marka olmuş bir belediyecilik anlayışımız var. AK Parti belediyecilik anlayışını, AK kadroları tüm seçim bölgelerinde vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız. Bugüne kadar olduğu gibi 2024 yerel seçimlerinde de AK Parti’yi en iyi şekilde temsil edecek, vatanına hizmet etmeyi aşk bilen adaylarla milletimizin karşısına çıkacağız. Her bir seçim bölgesi için ayrı ayrı çalışmalar yürütüyoruz. Uzun yıllar çöp, çamur ve çukur siyasetine maruz kalmış CHP’lilerin elindeki belediyeler için de kapsamlı çalışmalar yürütüyoruz.
CHP’de Değişim Tartışmaları
Bunu şimdi halkımıza soracağız. Halkımız değişim istiyorsa, değişim, eğer kalsın diyorsa diyecek bir şeyim yok. Çünkü egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir. Biz, böyle inandık. Bu yola böyle çıktık. Üzerimize düşeni yapacağız. Nedir? En ideal isimleri halkımıza takdim edeceğiz ve bu ideal isimlerle yola devam edeceğiz. Kılıçdaroğlu dersen benimle kaç yarışa girdi? 13’te 13 yaptı. Şimdi 14’te olsa, 15’te olsa bu arkadaştan bir şey olmaz. En hayırlısı kendisinin çekilip gitmesidir. Dünyada ülkeleri görüyorsunuz, bir seçim kaybediyorsa bir lider ne yapıyor, hemen istifasını veriyor, çekip gidiyor. Fakat onda böyle bir şey yok. Bunlar şimdi birbirleriyle koltuk yarışında. Bolu’nun belediye başkanı otobüsün üstüne çıkıyor, oradan koltuk atıyor. Genel merkezin önünde yapıyor bunu. Önce milletvekiliydi, şimdi Bolu’ya belediye başkanı oldu. Bundan sonra en ufak bir değişim söz konusu olmayacaktır. Bunların içinden çıkan genel başkanlar yok mu? Var. Şimdi bu genel başkanların her biri de ‘ben meydandayım’ diyor. Birisi gitti milletvekili oldu. Şimdi onun görevi Kılıçdaroğlu’nu savunmak. Genel başkan yardımcısı için ‘sen de istifa etmen lazım’ diyor. CHP, ana muhalefet ne hale geldi? Demokrasi mücadelesinde muhalefet çok önemlidir ama ne yazık ki Türkiye’nin en büyük kaybı, demokrasi mücadelesinde karşısında muhalefet yok, ana muhalefet yok.
Putin ile Yüz Yüze Bir Araya Geleceğiz
(Tahıl koridoru) Buradaki tüm hedefimiz, Sayın Putin ile yaptığımız telefon görüşmelerimizle Rusya’nın tahıl koridoru meselesindeki olumlu tavrını belirlemesidir. Eylül ayı içerisinde Hindistan’da G-20 toplantısı ve ABD’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu var. Bu yoğunluk içerisinde fırsat bulursak Sayın Putin ile yüz yüze bir araya gelip konuşacağız. Yakında Dışişleri Bakanım bir Rusya seyahati yapabilir. Bu işin yüz yüze olması büyük önem arz ediyor ve bu şekilde neticeyi almak çok daha isabetli olacaktır. Zelenski’nin gelişi, onunla yaptığımız görüşmeler, aynı zamanda NATO Liderler Zirvesi’nde yaptığımız görüşmelerde bunları etraflıca konuştuk. Temennim o ki iki liderin burada bizim arabuluculuğumuza eyvallah etmesiyle sonuç alırız.
Macaristan, Türkiye’ye Tarihi İtibarıyla Farklı Bakışlarla Yakın Bir Ülke
Macaristan Başbakanı Viktor Orban, bu konularda oldukça hassas ve Avrupa Birliği üyesi bir ülke olarak Türkiye’yi iyi tanıyor, bizleri iyi biliyor. Türk cumhuriyetleriyle ilgili olarak da gözlemci üye sıfatıyla bizim ne pozisyonda olduğumuzu gayet iyi biliyor. Viktor Orban, önümüzdeki yılın ikinci yarısında Avrupa Birliği’nde dönem başkanlığını alacak ve temenni ederim ki o süreçte çok daha farklı adımlar atabiliriz. Macaristan, Türkiye’ye tarihi itibarıyla farklı bakış açılarıyla yakın bir ülke ve bu yakınlığını ortaya koyduğu tavırlarla kanıtlıyor. İlişkilerimiz gayet iyi, ticaret hacmimizi 3,4 milyar dolardan 6’ya çıkarma hedefimiz var. Bu mümkün mü? Evet, mümkün. Şu anda inşaat firmalarımızın Macaristan’da ciddi yatırımları var ve bu sürekli gelişiyor. İnşallah bu gelişme daha güzel günlere vesile olacaktır, ben buna inanıyorum.
Nijer’e Askeri Müdahale
(Nijer’de askeri müdahale) Şu an itibarıyla henüz bir çözüme gidilemedi. Biz de şu anda Dışişleri Bakanlığımızla birlikte burada anahtar rolümüzü nasıl oynarız bunun üzerinde duruyoruz. Dost ve kardeş ülke Nijer’in en kısa zamanda anayasal düzene, demokratik bir yönetime kavuşmasını ümit ediyorum. Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu’nun Nijer’e askeri müdahale kararını doğru bulmuyorum. Bu kararın ardından Mali ve Burkina Faso, Nijer’e yapılacak böylesi bir askeri müdahalenin kendilerine karşı savaş açmak olduğu uyarısında bulundu. Nijer’e yapılacak askeri müdahale, istikrarsızlığın Afrika’nın birçok ülkesine yayılması demektir. En kısa zamanda Nijer’de toplumsal barışın ve istikrarın yeniden tesis edilmesini temenni ediyorum. İnanıyorum ki Nijer halkı demokrasiye sahip çıkarak, en kısa zamanda seçime gidecektir. Türkiye olarak, dost ve kardeş ülke Nijer halkının yanında yer almaya devam edeceğiz.
İsveç’te Kuran Yakılması
İsveç’in NATO’ya katılım protokollerinin TBMM’ye gönderilmesi ve sürecin Meclis’ten hızlı bir şekilde geçmesi İsveç’in verdiği sözlere sadık kalmasıyla doğru orantılıdır. Bu işin kararını Parlamentomuz verecek. Bu konu, Parlamentomuzda ve komisyonlarda ne kadar görüşülür, buralardan ne kadar zamanda geçer onu bilemeyiz. İsveç’in her şeyden önce Stockholm caddelerine sahip çıkması lazım. Eğer Stockholm caddelerine sahip çıkmazsa, bizim kutsalımıza, kutsallarımıza bu saldırılar devam ederse kusura bakmasınlar. Tabii ki Cumhur İttifakı’nın kendine ait bazı ilkeleri var. Bütün bunları Devlet Bey ile ve diğer arkadaşlarımızla müzakere etmeden ben de adım atmam. Görüşmelerimizi yaparız, ondan sonra da gereği neyse onu yaparız.”
GÜNDEM
11 gün önceEKONOMİ
11 gün önceGENEL
11 gün önceGENEL
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce