Merdan Yanardağ’ın Tutukluluğu Üzerine Değerlendirmeler

Merdan Yanardağ’ın Tutukluluğu Üzerine Değerlendirmeler

ABONE OL
January 22, 2025 22:21
Merdan Yanardağ’ın Tutukluluğu Üzerine Değerlendirmeler
0

BEĞENDİM

ABONE OL

TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın Tutukluluğu Üzerine

TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ'ın Tutukluluğu Üzerine

TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, terör örgütü PKK’nin lideri Abdullah Öcalan hakkında kullandığı ifadeler nedeniyle hedef haline getirilmiş ve “terör örgütü propagandası yapma” suçlamasıyla tutuklanmıştır. Yanardağ’ın tutuklanmasının üzerinden 38 gün geçmiştir. Tutuklu bulunduğu İstanbul Silivri Cezaevi’nden sorularımıza yanıt vermiştir.

Tutuklama Süreci ve Gelişmeler

Tutuklama Süreci ve Gelişmeler

Bir ayı aşkın bir süredir Silivri Cezaevi’nde tutuklusunuz. Sizi tutuklamaya götüren süreç nasıl gelişti?

Açıklamalarına göre, AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, 19 Haziran’da bir web sitesine verdiği röportajda Kürt sorununu büyük ölçüde çözüldüğünü iddia etmiş ve çözüm sürecinin başarısızlığını Selahattin Demirtaş ile Kandil’e atfetmiştir. Ensarioğlu, iktidarın İmralı’da Öcalan’a tecrit uygulamadığını savunmuş ve bu durumun Demirtaş’ın tutumundan kaynaklandığını ifade etmiştir. Hatta gerekirse devletin yeni bir “açılım süreci” başlatabileceğini vurgulamıştır.

Programda Yaşananlar

‘AKP’LİLERİN DAHA ÖNCE SÖYLEDİKLERİNE GÖNDERME YAPTIM’

Biz de konuyu, yaz arası veren 18 dakika programının yerine aynı saatte yayınlanan “4 soru 4 yanıt” programında ele aldık. AKP’nin iki yüzlü Kürt siyasetine dikkat çekerek, bu partinin seçim öncesinde muhalefeti teröristlerle işbirliği yapmakla suçladığını belirttim. İktidarın İmralı’yı siyasi bir araç olarak kullanmaya çalıştığını ifade ettim. Bu açıklamalarım sonrasında, konuşmamın bağlamından koparılarak montajlanan bir video hazırlandı ve sosyal medyada yayımlanarak bir linç kampanyası başlatıldı.

Tutuklanmanın Nedenleri

Hedef haline getirilmenizin asıl nedeni nedir?

Yanardağ, tutuklanmasının bağımsız ve muhalif medyaya gözdağı verme amacı güttüğünü savunmuştur. Seçimlerde muhalefetin içine sürüklendiği “değişim” tartışmasının, büyük muhalefet potansiyelini etkisizleştirme girişimi olduğunu belirtmiştir. Bu bağlamda, TELE1 yayınlarının geniş kitlelere ulaşarak halkın destek ve sempatisini kazanmasının da hedef haline getirilmesinde önemli bir faktör olduğunu vurgulamıştır. Yanardağ, tutuklanmasını gerektirecek bir suç olmadığını, sadece yorum ve varsayıma dayalı bir iddianame ile karşı karşıya olduğunu ifade etmiştir.

İddianame Üzerine Yorumlar

İddianame hakkında ne düşünüyorsunuz?

Yanardağ, demokrasilerin suçluların haklarının korunduğu rejimler olduğunu vurguladı. İddianamede, konuşmasının belirli kısımlarının öne çıkarıldığını, bu durumun da siyasi hedeflerin bir parçası olduğunu ifade etti. İddianamenin içeriğinin, “nazi hukuku” anlayışını yansıttığını belirtti. Bu bağlamda, muhalif medyanın susturulması amacıyla çıkarılan davaların hukuksuz olduğunu savundu.

Cezaevindeki Durumu

Cezaevinde hak ihlalleri yaşıyor musunuz? Sağlığınız nasıl?

Yanardağ, Silivri Cezaevi’nin zulüm ve baskının simgesi olduğunu, ancak burada herhangi bir kötü muamele ile karşılaşmadığını belirtti. Cezaevinde eğitimli ve saygılı bir personel ile karşılaştığını, bunun dışında verimli zaman geçirmeye çalıştığını, spor yaparak ve okuyarak kendini geliştirdiğini ifade etti. Sağlığının yerinde olduğunu ve bu süreçte sıkı bir mücadeleye hazırlandığını vurguladı.

Tehditler ve Dava Süreci

Sizi cezaevine götüren süreçte tehdit alıyor muydunuz?

Yanardağ, gericilerden ve faşistlerden gelen tehditlerin sayısız olduğunu, ancak asıl tehdidin iktidardan geldiğini belirtti. İktidarın kendisi ve TELE1 hakkında açtığı çok sayıda dava bulunduğunu, bu davaların bir kısmının doğrudan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıldığını ifade etti. Bu durumun, kendisini sürekli hedefte tutan bir sürecin parçası olduğunu vurguladı.

Gazetecilerin Hakları ve Mücadele

Hukuksuzluğa uğrayan gazetecilerle ilgili neler yapılabilir?

Yanardağ, Türkiye’deki tüm demokrasi güçlerinin, yurtseverlerin, solcuların ve sosyalistlerin iktidara karşı geniş bir adalet, eşitlik ve özgürlük ittifakı oluşturması gerektiğini savundu. Bu ittifakın, devrimci ve sol güçler tarafından dinamosu oluşturulacağına inandığını belirtti. Siyasi alanda sağa kayışın, demokrasi ve adaletin tesis edilmesini zorlaştırdığını ifade etti. Basın meslek örgütlerinin de bu mücadelede önemli bir rol oynaması gerektiğini vurguladı.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP