TELE1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, terör örgütü PKK’nin lideri Abdullah Öcalan ile ilgili sarf ettiği sözlerin bağlamından koparılması sonucu hedef haline getirilmiş ve “terör örgütü propagandası yapma” suçlamasıyla tutuklanmıştır. Yanardağ, tutuklu bulunduğu İstanbul Silivri Cezaevi’nden sorularımızı yanıtlayarak, bu süreçte yaşananları aktardı.
AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, 19 Haziran’da bir web sitesine verdiği röportajda, Kürt sorununa dair önemli açıklamalar yapmıştı. Duvar adlı sitedeki bu röportajında, Kürt sorununun büyük ölçüde çözüldüğünü öne sürerek, çözüm sürecinin tam olarak başarıya ulaşmamasının nedenini Selahattin Demirtaş ve Kandil olarak göstermişti. Ensarioğlu, İmralı’da Abdullah Öcalan’a tecrit uygulamadıklarını, bunun Demirtaş’ın tutumundan kaynaklandığını belirtmiş, gerekirse devletin yeni bir “açılım süreci” başlatabileceğini de dile getirmişti.
‘Gönderme Yaptım’
Biz de bu konuyu, yaz arası veren 18 Dakika programının yerine geçen “4 Soru 4 Yanıt” programında 20 Haziran’da ele aldık. AKP’nin ikiyüzlü bir Kürt siyaseti izlediğini vurgulayarak, seçim öncesinde muhalefeti teröristlerle işbirliği yapma ile suçladıklarını hatırlattım. İktidarın İmralı’yı sürekli bir siyasal araç olarak kullanmaya çalıştığını ve Öcalan’ın infaz hukuku gereği avukatları ve yakınları ile görüşmesinin sağlanması gerektiğini ifade ettim. Bu sözlerim, bazı kesimlerde büyük bir tepkiyle karşılandı. İroniyle söylediğim diğer ifadeler, olayın magazin yanını oluşturuyordu. Devletin infaz hukuku ve yasalarının herkese adil bir şekilde uygulanmasını talep etmek nasıl bir suç olabilir? Burada tam anlamıyla bir saçmalık söz konusu. Galip Ensarioğlu’nun kendisi, bu tartışmayı başlatan kişi olarak ortada duruyor. Ancak ben, bu konuda oluşmuş olan sessiz mutabakatı bozmuş oldum ve iktidarın İmralı’yı bir tehdit aracı olarak kullanmasını eleştirdim.
‘Fırsat Kolluyorlardı’
Olayın bamteli, “tecrit” tartışmasıydı. Şu anda Meclis’te ve bazı medya organlarında açıkça yapılan bu tartışmanın, etkili ve izlenen bir televizyon kanalında gündeme getirilmesi önemliydi. İktidar, hemen bahane arayışına girdi. Seçimlerden sonra fırsat kolladıkları da aşikardı. Programdan tam 5 gün sonra, 11-12 dakikalık bir konuşmamdan 62 saniyelik bir montaj video hazırladılar. Bu video, konuşma ve yorumların bağlamından tamamen koparılmış bir şekilde kurgulanmıştı. 25 Haziran’da sosyal medyada paylaşarak bir linç kampanyası başlattılar ve ardından savcılık resen soruşturma açtı. Tam anlamıyla bir tezgah kurulmuştu; sanki halk galeyana gelmiş gibi gösterilmeye çalışıldı.
‘Bir Hukuk Komedisi’
Beni tutuklamanın ardındaki bir diğer neden, bağımsız ve muhalif medyaya gözdağı vermek, geri çekilmeye zorlamak ve topluma korku salmak olarak öne çıkıyor. Özellikle seçimlerde ortaya çıkan ve muhalefetin içinde bulunduğu derinliksiz “değişim” tartışmasının, büyük muhalefet potansiyelini etkisiz hale getirme girişimi olarak değerlendiriyorum. Benim tutuklanmam, seçimlerin kaybedilmesinin ilk siyasal sonucudur. Tele1’in geniş bir kitleye ulaşarak etkili olması, halkın destek ve sempatisiyle siyasal mücadele süreçlerine yön vermesi, tutuklanmamın bir diğer önemli nedenidir.
Özellikle seçim öncesi ve sonrası yaptığımız yayınların yorum ve değerlendirmeleri, bu operasyonun gerçekleştirilmesinde önemli rol oynamıştır. Çünkü ortada tutuklanmayı gerektirecek bir suç yok; sadece bağlamından koparılmış bir montaj video ve yorum var. İddianamede de bu durum açıkça görülüyor. Ben, tutuklamaya gerekçe yapılan programda, AKP iktidarının iki yüzlü ve sahtekarlık kokan Kürt sorununa yaklaşımını eleştirdim. Kısacası, eleştirdiğim konuyla suçlanarak tutuklandım. Burada ciddi bir hukuk komedisi yaşanıyor; düşünce ve ifade özgürlüğünün ağır bir ihlali söz konusu.
‘İyi Parti de Trollük Yaptı’
‘Sıkı Bir Mücadeleye Hazırlanıyorum’
Cezaevinde, okuyarak, yazarak ve spor yaparak zamanı en iyi şekilde değerlendirmeye çalışıyorum. Gazeteler ve televizyon, avukatlarımız ve ziyaretçiler, yaşama açılan pencerelerimiz oluyor. Moralim yerinde, sağlığım iyi ve sıkı bir mücadeleye hazırlanıyorum. Demokrasi, özgürlük ve adalet için, istibdada karşı mücadeleye elimden geldiğince katılmaya çalışıyorum.
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce