Barış Pehlivan’ın Cezaevi Süreci ve Gazetecilik Baskıları

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Barış Pehlivan’dan Cezaevi Açıklaması

Cumhuriyet Gazetesi’nin yazarlarından Barış Pehlivan, daha önce aldığı 3 yıl 9 aylık ceza nedeniyle yeniden cezaevine gireceğini duyurdu. 15 Ağustos’ta beşinci kez cezaevine gireceğini açıklayan Pehlivan, Cumhuriyet TV’ye verdiği röportajda, “Dayanışmadan başka çaremiz yok” diyerek, yerel seçimlerin ardından baskıların artacağına dair uyarıda bulundu.

Baskıyla Mücadele ve Yasal Süreç

Pehlivan, 31 Temmuz’da yürürlüğe giren yeni yasadan faydalanmak için başvuruda bulunduğunu, sürecin sonuçlanmasını beklediğini belirtti. Yaşadığı süreci ise şu şekilde anlattı:

• “Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Terkoğlu ile birlikte iki yıl önce ‘Cendere’ adlı kitabımızı yayına hazır hale getirdik. Ancak, bu kitabın basımını engellemek isteyen bazı güçler vardı ve bir bahane gerekiyordu.”
• “Benim Libya’da şehit olan bir MİT mensubunun cenazesine dair yaptığım haberi gerekçe göstererek tutuklanmam için karar verildi. Hatta bir infaz yasası çıkmıştı, gazetecilerin tahliye olmaması için bizi orada tutmaya çalıştılar.”
• “Sonuç olarak, 6 ay hapis yattıktan sonra 3 yıl 9 ay ceza aldım ve denetimli serbestlik ile tahliye oldum. Ancak, denetimli serbestlik yasasında şöyle bir madde var: ‘Senin hakkında yeni bir dava açılırsa tekrar cezaevine dönebilirsin’. Bu durum, hakimlerin inisiyatifine bırakılıyor. Biz gazeteciler, neredeyse her yazımızdan dolayı dava açılmasına maruz kalıyoruz.”
• “Ben, Cumhuriyet Gazetesi’nde bir Yargıtay üyesinin ismini yayınlamadan yaptığı usulsüzlükleri mahkeme dosyalarından alıntılayarak yazdıktan sonra denetimli serbestliğimin sona erdiği bildirildi.”
• “Açık cezaevinde olduğumda, ’31 Temmuz’a kadar Kovid izni var, dışarıda kalacaksın’ dediler. Ancak hükümet, bu durumda olan 100 binden fazla Kovid izinli hükümlüyü cezaevine sokmamak için özel bir ek yasa çıkardı.”
• “E-devlet üzerinden yaptığım sorgulamada, cezaevine döneceğime dair bir bilgi gördüm. Yasanın 2. fıkrasının benim de dahil olduğum insanların cezaevine dönmeyeceğini emrettiğini öğrendim fakat yararlandırılmadım.”

Pehlivan, şu an avukatlarının Bakırköy İnfaz Hakimliği’ne yasadan faydalanmak için başvuruda bulunduğunu ve önümüzdeki günlerde sürecin netleşmesini beklediğini dile getirdi. Eğer hukuki değerlendirmede bir değişiklik olmazsa, 8 ay daha açık cezaevinde kalacağı öngörülüyor.

Yerel Seçimlerin Getirdiği Baskılar

Baskılara karşı direnmenin önemine dikkat çeken Pehlivan, “Türkiye’de gazetecilere yönelik baskı, tarihin en ağır dönemlerinden birini yaşıyoruz. Yerel seçimler yaklaşırken ve sonrasında bu baskının çok daha artacağını düşünüyorum. Umutlu bir tablo görmek isterim ama şu an bunu tarif edemiyorum. Ancak yazmaya devam ettiğimiz sürece, gerçekleri duyurabilme umudumuz var.” dedi.

Dayanışmanın Gücü

Pehlivan, adalet sistemini eleştirerek, dayanışmanın önemini vurguladı. “Birçok yayın organı bu süreçte bana destek oluyor. Bizim dayanışmadan başka yapabileceğimiz pek bir şey yok. Bu mesele benim meselem değil; insanların gerçeği öğrenme hakkının engellenmesi ve gerçeği yazmanın bedelinin ödetilmesi meselesidir.” ifadelerini kullandı. Pehlivan, “Eğer ben bir insan öldürmüş, bir tecavüzcü ya da bir hırsız olsaydım, şu anda böyle bir yayını yapıyor olmazdım, özgür bir insan olarak yaşamaya devam ederdim. Ama tek suçum kalem oynatmak olduğu için bu cezayı çekiyorum. Bu iş beni de aşan bir durum. Dayanışmadan başka çaremiz yok.” açıklamasında bulundu.