İletişim Başkanlığı tarafından hazırlanan ’19-20 Şubat Dezenformasyon Bülteni’, deprem ışıklarını bir kez daha gündeme getirdi. Deprem ışıkları, doğal afetlerle ilgili birçok tartışmaya ve komplo teorisine yol açan bir fenomen olarak dikkat çekmektedir.
Deprem Işığı Nedir?
Bültende, deprem sırasında ortaya çıkan kısa süreli ışımalar hakkında şu ifadeler yer aldı: “Ülkemizde meydana gelen depremler sırasında gözlemlenen ışımalara dair pek çok komplo teorisi ve dezenformasyon bulunmaktadır. Bu ışıkların, depremler oluşturan bir sistemin işareti olduğuna dair iddialar sıkça dile getirilmektedir. Deprem sırasında biriken enerji, kayaçlardaki bazı minerallerin elektriksel özelliklerinde değişikliklere neden olmaktadır. Fay hattındaki hareketlerin başlamasıyla birlikte serbest kalan bu enerji, hem sarsıntılara yol açmakta hem de elektriksel değişimlerle parlak ışımalara neden olmaktadır.”
Deprem sırasında görülen bu parlak ışıklar, sadece belirli koşullarda ortaya çıkmakta ve yerden 200 metre yüksekliğe kadar ulaşabilmektedir. Bazı durumlarda ise bu ışıklar yıldırım şeklinde belirmektedir. Mavimsi alevler ve ışık küreleri şeklinde gözlemlenen deprem ışıkları, oldukça kısa bir süre içinde kaybolmaktadır. Önemli bir nokta ise, bu ışımaların deprem sonrasında değil, tam olarak deprem anında görüldüğüdür.
Deprem Işıkları Ne Zaman Gözlemlendi?
İnsanlık tarihinin uzun bir döneminde deneyimlenen bu doğa olayı, ilk kez M.Ö. 89 yılında kaydedilmiştir. 1965 yılında Japonya’da meydana gelen bir deprem sırasında, bu ışıkların ilk defa kameralarla belgelenmesi, konunun bilimsel açıdan incelenmesine zemin hazırlamıştır. Daha sonra, bu fenomen Çin, Yeni Zelanda ve İtalya gibi farklı bölgelerde de gözlemlenmiştir.
Deprem Işıkları Neden Oluşur?
Bilim insanları, deprem ışıklarının varlığına dair kesin bir açıklama yapmaktan genellikle kaçınmaktadır. NASA araştırmacısı Friedemann Freund ve ekibi, bu ışıkların kayaların belirli bir şekilde sıkıştırıldığında güçlü elektrik alanları üretmesi ve piezoelektrik etkinin meydana gelmesiyle oluştuğunu öne sürmektedir. Bazı uzmanlar ise, bu durumu; deprem öncesinde yer altındaki gerilimin negatif yüklü oksijen atomları gruplarını parçalayarak, atomların yüzeye çıkmasına neden olan yüklü bir gaz kümesinin oluşumu ile açıklamaktadır.
Ek olarak, her depremde gözlemlenmeyen bu ışıkların oldukça nadir olduğu belirtilmektedir. Kısa ömürlü ve öngörülemez olmaları, bilim insanlarının bu fenomeni incelemesini zorlaştırmaktadır. Sonuç olarak, deprem ışıklarının nedeni ve süreci tam anlamıyla açıklanamazken, bazen şimşek bazen de küre biçiminde ortaya çıkmalarının ardındaki mekanizma hâlâ tam olarak bilinmemektedir.
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce