Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı ve Türkiye’deki Artış
  • Antalya Basın
  • Genel
  • Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı ve Türkiye’deki Artış

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı ve Türkiye’deki Artış

ABONE OL
January 22, 2025 01:16
Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı ve Türkiye’deki Artış
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) Hastalığı ve Türkiye’deki Durumu

Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı, Türkiye’de ilk kez 2002-2003 yıllarında belirlenen vakalarla tanınmıştır. Hastalık, öncelikle Tokat ve Kelkit Vadisi bölgesinde ortaya çıkmış olup, yıllar geçtikçe varlığını sürdürmekte ve birçok insanı etkilemeye devam etmektedir. Özellikle Orta Anadolu ile Doğu Karadeniz’in Orta Anadolu’ya komşu illerinde, özellikle de Kelkit Vadisi’nde her yıl çok sayıda vaka kaydedilmektedir. Erzincan’ın merkezinde ve kırsal kesimlerinde de bu hastalığa sıkça rastlanırken, bu yıl Tokat’ta yılın ilk KKKA vakası görülmüştür. Uzmanlar, önümüzdeki günlerde KKKA vakalarının artış göstereceği öngörüsünde bulunmaktadır.

2011-2019 yılları arasında Erzincan’da her yıl ortalama 30 ile 40 KKKA vakası tanısı konulmuşken, Covid-19 pandemisi sırasında bu sayı belirgin bir artış göstererek yıllık vaka sayısı 100’lü rakamlara ulaşmıştır. Hastane verilerine göre, son iki yılda toplamda yaklaşık 200 KKKA vakası tespit edilmiştir ve bu rakamın bu yıl içinde de devam etmesi beklenmektedir.

Erzincan Mengücek Gazi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görev yapan Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Faruk Karakeçili, bu artışın sebepleri arasında Covid-19 salgını nedeniyle insanların şehir merkezlerinden uzaklaşarak kırsal alanlara yönelme eğiliminde olmaları, kenelerle mücadelede kullanılan ilaçlamaların yetersizliği ve kış mevsiminin daha sulak geçmesini göstermektedir. Doç. Dr. Karakeçili, havaların ısınmasıyla birlikte önümüzdeki süreçte vaka sayılarının artmasını beklediklerini ifade ederek şunları kaydetti:

“Mevsim itibariyle sıcak yaz aylarına doğru ilerliyoruz. Bahar aylarında vaka görmeyi bekliyoruz. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, bölgemizde her yıl karşılaştığımız bir hastalık ve hala ciddi anlamda varlığını sürdürüyor. Son 10 yıldır, 2019 yılına kadar her yıl 30 – 40 civarında vaka görmekteydik. Ancak son iki yılda bu sayıda önemli bir artış gözlemledik. Yılda 30 – 40 vaka yerine, son iki yılda 100 civarında vaka kaydedildi ve bu vakalar daha ağır seyretmektedir. Ayrıca Erzurum, Sivas gibi çevre illerde de benzer durumların yaşandığını biliyoruz.”

“Covid-19 pandemisi döneminde yaşanan sokağa çıkma yasakları ve kısıtlamalar, insanların kırsal bölgelere yönelmesine neden oldu. Kene ile mücadelede pandemi nedeniyle yeterince dikkat gösterilmedi. Kırsal alanlarda ilaçlamaların yetersiz kaldığını biliyoruz. Bu yıl hava koşulları da oldukça yağışlı ve soğuk geçti. Henüz kesin vaka görmemiş olsak da, havaların ısınmasıyla birlikte vakaların artış göstermesi muhtemeldir. En yoğun vaka görülme dönemimiz her yıl Mayıs ayından itibaren başlamakta ve Haziran ile Temmuz aylarında pik yapmaktadır. Bu nedenle kırsal alanda yaşayan vatandaşlarımızın bu konuda dikkatli olmaları gerekiyor.”

KENEDEN KORUNMAK İÇİN ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER

Doç. Dr. Faruk Karakeçili, vatandaşların alabileceği önlemler hakkında da bilgilendirerek şunları söyledi:

  • Kırsal bölgeye giden veya piknik yapmayı planlayanların dikkat etmesi gereken en önemli noktalardan biri, pantolon paçalarını çorap içine sokmaktır.
  • Açık renk kıyafetler giymek, kenelerin görünürlüğünü artırır.
  • Sandalet yerine kapalı ayakkabı tercih etmek, ayakları korumada etkilidir.
  • Kırsal alana giderken, böcek kovucu ilaçları pantolon paçalarına veya ayaklara sıkmak da faydalı olacaktır.
  • Kırsal kesimden dönerken, vücut kontrolü yaparak kene olup olmadığını kontrol etmek gerekmektedir.

“Kene, vücuda yapışabilir ve biz bunu fark etmeyebiliriz. Bu yüzden üzerimizi kontrol etmek önemlidir.” diyerek sözlerini tamamladı.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP