PFAS Kimyasalları: Çevresel Etkileri ve Alternatif Çözümler

PFAS Kimyasalları: Çevresel Etkileri ve Alternatif Çözümler

ABONE OL
January 22, 2025 01:13
PFAS Kimyasalları: Çevresel Etkileri ve Alternatif Çözümler
0

BEĞENDİM

ABONE OL

PFAS Kimyasalları ve Çevresel Etkileri

Yeni bir araştırma, İngiltere ve Galler’deki su samurlarının bünyesinde PFAS adı verilen zehirli kimyasalları tespit etti. Peki, yapışmaz tencerelerde ve gıda ambalajlarında yaygın olarak kullanılan bu maddeler neden “sonsuz kimyasallar” olarak adlandırılıyor? Perfloroalkil ve polifloroalkil maddeleri (PFAS), su geçirmez giysiler, kozmetik ürünler, mobilyalar ve leke tutmayan ürünlerde de bulunuyor. Bu kimyasalların hamilelik sorunları, karaciğer hastalığı, kanser ve diğer sağlık problemleri ile bağlantılı olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır.

Bilim insanları, su samurlarının vücutlarındaki PFAS yoğunluğunun, çevresel kirlenme seviyeleri için önemli bir gösterge olduğunu ifade ediyor.

PFAS Nedir?

PFAS Nedir?

1940’ların sonlarından beri kullanılan PFAS, perfloroalkiller ve polifloroalkiller olarak adlandırılan bileşiklere ayrılır ve bu bileşiklerin farklı ürünlerde 5 binden fazla çeşidi bulunmaktadır. Bu maddeler, ürünlerin suya, yağa ve lekeye dayanıklı olmasına yardımcı olur. Doğada uzun süre kalabilmeleri nedeniyle “sonsuz kimyasallar” olarak bilinirler. PFAS, ekosistemlerde balıkları zehirleyerek, daha sonra hayvanlar ve insan vücuduna geçiş yapar.

Bu kimyasallar, ürünlerden sızarak kanalizasyona girebilir ve burada arıtılmadan çevreyi kirletebilir. Tarım alanlarında bulunan PFAS’lar, çamur yoluyla tarlalardan nehirlere taşınabilmektedir. Fabrikalar ve çöp sahaları, bu kimyasalların bulunduğu ve doğaya sızdığı diğer alanlardır. PFAS bileşikleri bu yollarla doğrudan içme suyuna da karışabilmektedir. Ayrıca, havada bulunarak insan vücuduna girebilirler.

Ölü Su Samurları Üzerindeki PFAS Araştırması

Ölü Su Samurları Üzerindeki PFAS Araştırması

Araştırmacılar, 2007 ve 2009 yılları arasında ölü bulunan 50 su samurunu inceledi ve hepsinde PFAS tespit etti. Bu hayvanların yüzde 80’inin karaciğerinde en az 12 farklı kimyasal türü mevcuttu. Su Samuru Projesi adı verilen bir başka gözlem çalışması da, 2014-2019 yılları arasında ölen hayvanların tümünde iki tür PFAS içerdiğini belirledi. Bu iki tür, halihazırda kullanımının sınırlandırıldığı PFAS çeşitleriydi.

Cardiff Üniversitesi’nde doktora öğrencisi olan ve çalışmanın baş yazarı Emily O’Rourke, su samurlarının “bekçi” bir tür olduğunu ve İngiltere’deki tatlı suların “yaygın çevre kirliliğini” yansıttığını belirtiyor. Su samurlarında tespit edilen kimyasalların konsantrasyonunun hayvanlara zarar verip vermediği ise kesin olarak bilinmiyor. Hayvanlar genellikle yol kazalarında öldükleri için, kimyasalların sağlık üzerindeki kesin etkisi net değil. O’Rourke, toksik kimyasalların muhtemelen “ölümcül yan etkiye” sahip olabileceğini vurguluyor.

PFAS’ların Geleceği

PFAS'ların Geleceği

O’Rourke, PFAS’ların “yıllar boyunca” doğada kalacağını belirtiyor ve ekliyor: “Giysileri yıkarken veya lavaboda bir şeyler yıkarken, PFAS’ları kanalizasyona gönderiyoruz. Ancak arıtma sistemleri bu maddeleri temizleyemiyor ve ayrıca kanalizasyon çamurunda birikiyor.” O’Rourke, şu anda kullanımda olan 5 binden fazla farklı PFAS türü olduğunu ifade ediyor. Sonsuz kimyasallarla ilgili düzenlemeler bugüne kadar tek tek tür bazında yapılmışken, O’Rourke bunların gruplar halinde ele alınması gerektiğini savunuyor.

Danimarka, yakın zamanda fast food ambalajları gibi gıda ile temas eden kağıtlarda PFAS kullanımını yasakladı. Ancak dünya genelinde PFAS kısıtlamaları hala sınırlı. Geçen Temmuz ayında ABD’nin Maine eyaleti, 2030’dan itibaren PFAS içeren ürünlerin satışını yasaklayarak dünyada bir ilki gerçekleştirdi. Bu tarihten itibaren, Maine’de PFAS’ların belirli tıbbi ürünlerde kullanılmasına izin verilecek. Aynı dönemde Almanya, Danimarka, Hollanda, Norveç ve İsveç, Avrupa Kimyasallar Ajansı’na (ECHA) PFAS’ın kısıtlanması için resmi taleplerini iletti.

Alternatifler ve Çözüm Yolları

Alternatifler ve Çözüm Yolları

Üreticiler açısından karmaşık bir tablo mevcut. Bazı üreticiler, PFAS kullandıklarının farkında değilken, bazıları için alternatif bulmak daha kolay olabiliyor. Örneğin, Ikea, tüm mobilyalarının üretiminde PFAS kullanımını durdurmuş durumda. Tekstil sektöründeki bazı şirketler, PFAS içeren malzemeleri, insan sağlığı için daha az zararlı ancak hala çevreye zarar veren alternatiflerle değiştiriyor.

İsveçli OrganoClick adlı bir şirket, su geçirmez giysilerde yaygın olarak kullanılan PFAS türü PTFE (Politetrafloroetilen) için OrganoTex adında bir alternatif üretmektedir. PTFE, DuPont’un 1941’de patentini aldığı bir madde olup, birçok alanda kullanılmıştır. PTFE, kumaştaki suyu itme özelliği sayesinde, yapışmaz kaplamalarda da oldukça yaygındır.

NASA, 1960’larda PTFE’yi uzay giysilerinde ve ısı kalkanlarında kullanmaya başlamıştır. Ancak OrganoClick’in CEO’su Mårten Helberg, montların yağmur geçirmemesi için bu kimyasala gerek olmadığını savunuyor. Çoğu tüketici, Helberg’in de belirttiği gibi, genellikle “aşırı yağmura maruz kalmaz, sadece dışarı çıkar.” Ayrıca, PTFE yapışmaz pişirme kaplarında da kullanılmaktadır. Bu kaplara alternatif olarak dökme demir, paslanmaz çelik ve seramik yapışmaz tavalar tercih edilebilir. PFAS kaplamalı tavalardan daha pahalı olabilirler ancak daha dayanıklı ve güvenli oldukları için daha iyi bir seçenek sunabilirler.

PFAS alternatiflerini içeren yangın söndürme köpükleri gibi birçok ürün, yeni kullanım alışkanlıklarını gerektirmektedir. Ürünlerin PFAS ve diğer zararlı kimyasalları içermediğini onaylayan GreenScreen programının yöneticisi Shari Franjevic, “Havaalanlarında PFAS içermeyen ürünlere izin verilen ülkelerde alternatif ürünler satın alınıyor ve kullanıcılar performanslarından memnun kalıyor. Londra Heathrow havalimanı buna bir örnek,” diyor. “PFAS içermeyen ürünler, PFAS içerenlerden farklı performans gösterse de, çoğu durumda kapasitelerinin yeterli olduğunu anlıyoruz,” diye ekliyor.

Kimyasalların daha güvenli kullanımını savunan İsveçli ChemSec kuruluşunun kıdemli kimyasallar ve iş danışmanı Jonatan Kleimark, PFAS çeşitlerinin çok farklı şekillerde kullanıldığını, bu nedenle yerini alacak birçok alternatifin gerekeceğini belirtiyor. “Bu farklı kullanımları keşfetmek için çok fazla araştırmaya ihtiyaç var,” diye ekliyor.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP