Beyin Tümörleri ve Erken Belirtileri

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Beyin hücrelerinin yenilenmesi sırasında oluşan anormal hücrelerin büyüyüp bir kitle haline gelmesi, beyin tümörü olarak adlandırılmaktadır. Bu durum, yeni doğanlardan ileri yaştaki bireylere kadar her yaş grubunda görülebilir ve kafatası içinde basınç oluşturarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir.

Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. İlhan Elmacı, beyin hastalıklarını üç ana grupta topladıklarını belirtmektedir: acil, ötelenemeyen ve ötelenebilen hastalıklar. Beyin tümörleri, acil ve ötelenemeyen hastalıklar kategorisine girmekte olup, bu nedenle pandemi döneminde bile gerekli koruyucu önlemler alınarak hastaların tedavi edilmesi gerektiğini vurgulamaktadır.

İşte beyin tümörünün 6 erken belirtisi:

• Konuşma Bozukluğu: Tümörün, beyin konuşma merkezleriyle ilişkisi nedeniyle, bireyde konuşma bozuklukları gelişebilir. Kelimeleri seçme, ifade etme ve anlama konularında zorluklar yaşanabilir. Bu tür durumlar geçici olsa bile, bir kez bile yaşanması nörolojik muayeneyi gerektirir.
• Kol ve Bacakta Güçsüzlük: Vücudun bir tarafında, kol ve bacaklarda birlikte ya da ayrı ayrı uyuşma veya güç kaybı yaşanması önemli bir belirti olarak kabul edilir. Bu durum geçici veya kalıcı olabilir; parmaklarda bile hissedilen güçsüzlük dikkate alınmalıdır. Nörolojik muayene gerektirir.
• Görme Bozukluğu: Tümör, görme sinirleri veya görmenin beyin içindeki yolları üzerinde bası oluşturduğunda, çeşitli görme bozuklukları meydana gelebilir. Bu bozukluklar tek gözde veya her iki gözde görülebilir. Görme kaybı veya dış yan tarafların görünmemesi gibi durumlar önemlidir. Göz hekimi muayenesi ve sonrasında nörolojik değerlendirme yapılması gerekir.
• Hormonal Bozukluklar: Beyin tümörlerinin bir diğer belirtisi, hormonal dengesizliklerdir. Bu durum, erken ergenlik, el ve ayaklarda anormal büyüme, adet düzensizlikleri, vücutta aşırı kıllanma gibi semptomları içerebilir. Ayrıca, tiroid hormon bozuklukları, ciltte kontrol edilemeyen kızarıklıklar, döküntüler, kilo alma eğilimi ve yağ dokusunda kontrolsüz artışlar da dikkate alınmalıdır.