Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Ersin Özaslan, akciğer kanseri farkındalık ayı dolayısıyla dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Akciğer kanserinin hem Türkiye’de hem de dünya genelinde en sık ve en ölümcül kanser türü olduğunu vurgulayan Özaslan, “Her yıl Türkiye’de yaklaşık 30 bin yeni akciğer kanseri vakası ortaya çıkmakta ve maalesef bu hastalığın sonucunda yine yaklaşık 30 bin kişi hayatını kaybetmektedir. Bu durumun en büyük nedeni ise sigara kullanımının yaygınlığıdır,” dedi.
“Sigarayı Bırakmak Akciğer Kanserini Nadir Hale Getirir”
Özaslan, sözlerine devam ederek, “Sigara kullanımı akciğer kanserine yakalanma riskini yüzde 90 oranında artırmaktadır. Eğer sigarayı hayatımızdan ve çevremizden tamamen kaldırabilirsek, akciğer kanseri çok daha nadir görülen bir hastalık haline gelecektir,” ifadelerini kullandı.
1900’lü yıllardan sonra sigara kullanımındaki artışın, akciğer kanserinin en sık görülen kanser türü olmasına yol açtığını belirten Özaslan, “Eğer birey genetik olarak akciğer kanserine yatkınsa, sigara kullanımı bu hastalığın kaçınılmaz hale gelmesine sebep olmaktadır. Örneğin, günümüzde Covid-19 nedeniyle 80 veya 90 yaşındaki bireylerin hastalığı kolayca atlatırken, 30 veya 40 yaşlarındaki gençlerin kaybedilmesi, genetik bağışıklık sistemindeki bozukluklardan kaynaklanmaktadır,” dedi.
“En Sık Görülen Belirtisi Öksürük”
Akciğer kanserinin en yaygın belirtisinin öksürük olduğunu belirten Özaslan, “Özellikle sigara içen bireylerde kronik bir öksürük görülmektedir. Eğer bu öksürük karakter değiştirip artıyorsa ve nefes darlığı, ses kısıklığı, göğüs ağrısı veya sırt ağrısı gibi belirtiler ekleniyorsa, akciğer kanseri riski artmaktadır. Belirtilerin hepsi mevcutsa, akciğer kanserinin ileri evre olduğu düşünülmelidir,” şeklinde konuştu.
Özaslan, farkındalık ayının amacının bu kanseri erken aşamada yakalamak olduğunu belirterek, “Eğer bir kişi 30 yıl boyunca günde bir paket sigara ya da 15 yıl boyunca günde 2 paket sigara içiyorsa, 55 yaşına geldiğinde mutlaka tomografi çektirmesi gerekmektedir. Erken teşhis, hayat kurtarır,” dedi.
Pandemi döneminde Covid-19 nedeniyle yapılan tomografi taramalarında akciğer kanserinin erken teşhis edilebildiğini söyleyen Özaslan, “Bazı hastalar, koronavirüs korkusuyla hastaneye başvurduklarında tomografi çektiriyorlar. Tomografi sonuçlarına göre, akciğerlerinde kitle tespit edilen hastalar, biyopsi ile akciğer kanseri tanısı alarak, bu şekilde tesadüfen erken teşhis edilmiş oluyorlar,” dedi.
“Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor”
Akciğer kanserinin erken teşhis edilmesinin son derece kritik olduğuna dikkat çeken Özaslan, “Erken tanı konulan hastalar, ameliyat sonrası iyileşme sürecine girmekte ve sağlıklarına kavuşmaktadır. 2013 yılından bu yana akciğer kanseri için FDA tarafından 13 yeni ilaç onaylanmıştır. Bu ilaçlardan bir kısmı, genetik sistem üzerinde etkili olan akıllı ilaçlardır; diğerleri ise bağışıklık sisteminin önündeki engelleri kaldırarak etki eden immunoterapi ilaçlarıdır. Bu yeni tedavi yöntemleri sayesinde, ileri evre akciğer kanserinde 5 yıllık yaşam süresi yüzde 5’in altındayken, şu anda bu oran yüzde 30’ların üzerine çıkmıştır. Bu, hem mevcut hastalar için büyük bir umut kaynağı hem de gelecekteki tedavi yöntemleri için önemli bir gelişmedir,” diyerek sözlerini tamamladı.
GÜNDEM
10 gün önceEKONOMİ
10 gün önceGENEL
10 gün önceGENEL
10 gün önceGÜNDEM
11 gün önceSPOR
11 gün önceGÜNDEM
11 gün önce